1 Aralık 2009 Salı

VANDEN PLAS VE FC KAISERSLAUTERN

























Bu yazının sadece müzik değil futbol tarafı da olduğu için müzikal tarafı çok çok uzatmayacağım. Daha önce de yazdım heavy metalin alt türleri arasında progresif metal en sevdiğim türdür. Altyapısı olan, ilerledikçe zenginleşen şarkılar, kimilerine göre işkence gibi gelebilecek 12-13 dakikalık şarkılar bana göre birer hazine değerindedir. Ancak yine daha önce belirttiğim gibi, bu türün en iyi gruplarından sayılan ama bana göre "beyler herkes hazır mı, herkes kafasına göre vursun notalara, vur vur vur vur vur" şeklinde bir müzik icra eden Dream Theater'dan zerre hazzetmem. İşin melodi tarafını çok boşlamışlardır. Neyse biz yazı konusu gruba gelelim. Heavy metalin bana göre iki kutsal diyarından birisi olan Almanya'dan çıkan en önemli gruplardan Vanden Plas. Aynı zamanda Belçika'lı bir oto kaplama firması ile aynı isme sahip olan Vanden Plas 1986 yılında Kaiserslautern'de kuruldu. Ancak ilk albümün çıkışı 1994'ü buldu. 5 adet uzun metrajlı albüm çıkardılar kapı gibi. Özellikle son iki albüm Beyond Daylight ve Alexandre Dumas'nın Monte Cristo Kontu romanını konsept olarak aldıkları Christ 0 zirveye çıktıkları an oldu. Beyond Daylight albümünün nerede ise tüm şarkıları birer progresif şaheseridir bana göre. Bu tür müziği sevenler hala göz atmamışlarsa atsınlar. Grubun altıncı stüdyo albümü The Journey Of The Watchman'in bu yıl içinde çıkması bekleniyordu ancak, 2010 yılına sarkacak büyük ihtimalle.

Grubun futbolla da birkaç yönden kesişmesi var. Öncelikle grubun vokalisti Andy Kuntz, Beşiktaş'da da futbol oynamış, Euro 1996 şampiyonu olan Almanya kadrosunda da bulunan Stefan Kuntz'un amca oğlu. Yani kuzenler. Kendisi 1989-95 yılları arasında Kaiserslautern forması giydi ve şu anda da Almanya ikinci liginde mücadele eden kulübün başkanı. E Kaiserslautern'de kuzeninin kurduğu bir grubun da kulüple ilgisi olmaması düşünülemezdi. Grubun tüm üyeleri koyu bir Kaiserslautern taraftarı. Ama bununla kalmadılar, 1991 yılında daha ilk albümleri piyasaya çıkmadan kulüp için Keep On Running isimli marşı bestelediler. 3 yıl sonra bunu "Das Ist Für Euch" (Bu Sizin İçin) isimli marş izledi ve kulübün bugün bile dilden düşmeyen şarkısı haline geldi. Tamamı şuradan dinlenebilir. Aşağıdaki görüntüler ise bu şarkının stüdyo kayıtları sırasında 1994 yılında çekilmiş görüntüler. Kaiserslautern takımı Fuchs'u, Kuntz'u ile stüdyoda. Hatta videoyu, kuzen Stefan ve Andy Kuntz açıyor.



Bu aralar Blind Guardian'ın Bard's Song'u Şükrü Saraçoğlu'nda çalmaya başladı maç öncesinde. Zaten FB TV sık sık hem bu şarkıyı hem de Within Temptation'dan Ice Queen'i kullanıyordu. Aziz başkan şu heavy metal camiasına da el atıp bir grubu ayarlasa da Kıraç'la, Funda Arar'la uğraşmasak diyorum. Hem Sabaton var bizzat stadyumu gelip gezen, taş gibi şarkı çıkarırlar valla...

4 yorum:

Dreamtime dedi ki...

Vanden Plas yazısını görünce öncelikle çok şaşırdığımı söylemek isterim.Çünkü grubu dinleyen ve değerini de bilen çok az insan evladı var Türkiye'de.

Kendileri ile 2003 senesinde ''Far off grace'' albümleri üzerine tanışmıştım.Bir arkadaşımın önerisi ile dinlemeye başlamıştım ve ardından ''Beyond day light'' ile birlikte favori gruplarımın arasına girmişti kendileri.Kesinlikle progressive metal'in adam akıllı gruplarından birisi Vanden Plas.RTN 2004'te de kendilerini canlı izleme şerefine erişmiştim ve inanılmaz dakikalar yaşatmışlardı bizlere.

Son albümüne bir göz atalım ki , çıktığına dair bir haberim yoktu.

Yazı için teşekkürler.

Majesty dedi ki...

Galatasaray TV'de Annihilator'dan Crystal Ann'ı çalmışlardı (tamam akustik ama efsane albümün girişidir) Leo Franco klibinde.

Bard's song'u da yine GS TV'de ağustos ayında görmüştüm. Sidik yarışı değil amacım hangi taraf ilk kullandı bilemem sadece not düşeyim dedim.

Show haber gibi yerlerde kullanılan Sad But True ve Wherever I May Roam temali kaza,inanılmaz olay vb. haberlerin zaten hastasıyız.

Great White dedi ki...

Bu elemanların Kansas' dan Point Of Know return, Dokken' dan Kiss of Death, Fish' den Kayleigh coverlarını ve şu an aklıma gelmeyen birkaç parçasını daha dinlemiştim..

Özellikle Kiss Of Death coverini biraz başarılı bulsam da onun bunun parçalarını kavırmaktan başka bir halt yapamayan grupları sevmediğim için pek önemsememiştim ama sonradan öğrendim ki bir sürü albümleri varmış..

Valla bana göre parçalarında gram rocknroll ruhu bulunmayan, tekdüze, renksiz, sıradan bir gruptan fazlası değil..

Ama Stephan Kuntz' u severdim, orası ayrı..

varol döken dedi ki...

0.23teki amcanın üstündeki kıyafete bayıldım... çıplak gibi göstermiş kendisini, süper bir tasarım!