8 Ocak 2010 Cuma

ELYSION

























Yunanistan son zamanlarda piyasaya sağlam gruplar çıkarmaya başladı. Firewind'i daha önce yazmıştık. Geçtiğimiz yıl Kamelot konseri öncesi canlı canlı izleyince de iyice gözümüze girdiler. Yine o coğrafyadan çıkan bir grupla devam edelim. Elysion. Within Temptation 1996 yılında kurulduğunda, etkisi çok uzun yıllar sürecek bir ekol başlattı aynı zamanda. Ama popülerlik tarafında eksi puandalardı. Bu kısmı da Evanescence halletti. Gerçi WT ile Evanescence arasında tür olarak çok önemli farklar vardı ama bir anda Amy Lee'nin şakıdığı grup, kendilerinden önce piyasaya dökülmüş gotik metal gruplarını da ön plana çıkardı. Hatta onlardan çok önce kurulmuş olmasına karşın Within Temptation'ı "Evanescence'i taklit ediyorlar" diye suçlayanlar bile oldu haksız şekilde. Sonuçta bu patlamada onların etkisini gözardı edemeyiz. Elysion da bu patlamanın yaradığı gruplardan. Ardschok dergisi albüm yorumunda "Evanescence yapıyorsa, biz de yaparız, hatta biz daha iyisini yaparız. Yunan grubun aklından bu geçiyordu herhalde kurulurken" şeklinde not düşmüş. Kesinlikle katılıyorum.

Şimdi itiraf edeyim, fotoğrafa bakınca, bu adamlardan bir çey çıkmayacağı fikrine kapılabilirsiniz. Aralık ayında piyasaya sürülen Silent Scream albümü hakikaten son zamanlarda bu türün içinde dinlediğim en iyi albümlerden. Melodik, akılda kalıcı, iyi icra edilmiş bir dolu şarkı. Killing My Dreams, Never Forever, Don't Say A Word, The Rules, Erase Me gibi çok sağlam eserler içeriyor. Never Forever'i özellikle çok tuttuğumu söylemeliyim. Albümde hiçbir şarkıyı dinlemeden geçmiyorum mesela. Grup yola gitarist Johnny Zero ve vokalist Maxi Nil ile çıkmış (asıl isimlerine ulaşamadım). Daha sonra vokale Christianna'yı yerleştirmişler. Çok da iyi yapmışlar. Johnny Zero denen vatandaş aşağıda görüldüğü gibi grubun her işini yapıyor. Bu tür müzik sevenler kaçırmasınlar, bu çizgide giderlerse çok iyi bir grup kazanır gotik rock-metal türü. My Space sayfalarından albümdeki 4 şarkı dinlenebilir.





Christianna – Vokal
Johnny Zero – Gİtar, Synth ve Prodüksiyon
FXF – Bass
Petros Fatis – Davul

8 yorum:

varol döken dedi ki...

ya bu blogun mis gibi atina şubesi yok mu? yunanistan'dan çıkan grubu neden amersfoort'un buz gibi sularından dinliyoruz biz?

blog yazarlarının bir yuvarlak masa toplantısı yapma zamanı gelmiş...

ben balkon olurum!

Flying Dutchman dedi ki...

valla varolcum blogun atina şubesi zaten böyle şeyler dinlemiyor kendisini skaya punka vermiş de...

zaten dinlese de yazdıramayız....yazdırana kadar işkence çekiyoruz, ama şuraya bir euro 2016 yazısı koyunca altına paragraf paragraf yorum yazılıyor aynı şubeden ona içerliyorum...

aha da yazarı okuyucuya şikayet ettim...

Atilla Çelik dedi ki...

Benim kadınım Christianna'yı döver. :)

http://kayipzamaninpesinde.blogspot.com/2010/01/anneke-van-giersbergen.html

Frapppedaki dedi ki...

Varol`a katiliyorum. Bir toplanti yapilmali artik. Tarih verin istediginiz yere gelirim. Avrupa kitasi dahilinde tabi.


Ayrica dutchman
beni okuyucularina hedef gosterme. yaziyorum bi yazi eli kulaginda

Frapppedaki dedi ki...

Ayrica o vin diesel kiliklinin bakis nedir oyle

Hemşo dedi ki...

Fena değilmiş.
Bizde var mı bu tarz gruplar?

msaries dedi ki...

Yunan gruplarından bahsediyorsak Rotting Christ'i atlamamak lazım. Benim sürekli dinleyip de sıkılmadığım tek gruptur. Başlamak için "A Dead Poem" en iyi albümüdür.

msaries dedi ki...

@hemşo

Biz de buna benzer Almora var.