Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi maçlarını Olimpiyat Stadyumu'nda oynadığı Eric Gerets dönemi. Meşhur, insanların stadyuma 500 metre kala ellerinde 3 maçlık kombine biletleri ile Olimpiyat Stadyumu'na giden yolun olduğu vadide arabayı istop edip, sonbahar soğuğunda, araba teybinden maçı dinlediği dönem. Niye 500 metre kala radyodan dinliyorlar derseniz kimse arabasını stadyumun yanına yaklaştıramıyordu da ondan. Araçların durdurulup, içinde 3'ten az insan varsa stadyuma yaklaştırılmadığı maçlar da yine aynı maçlardır. Çok iyi hatırlarım maça bizim forzabrian'ın ailesiyle gitmiş ve 42. dakikalar civarı ancak içeri girebilmiştik. İzleyen maç olan PSV mücadelesine tedbir alıp belediye hizmetiyle gittik ve neyse 2 saat önceden stadyuma ulaştık ama orada körüklü otobüsün bir virajı dönemediğini ve o yüzden 20 dakika aynı virajda mahsur kaldığımızı bilirim. Asıl anlatmak istediğim o maçta, Ali Sami Yen Stadyumu eski açık kombinem olmasına rağmen, turnike görevlisini hafiften uyutarak kapalı tribüne girmem ve maçı oradan izlememdi. Tabii bu alanda tek değildim, o gece ve hatta Şampiyonlar Ligi'ndeki diğer 2 iç saha maçında da eski açık kombinesi olan nice taraftar, Olimpiyat Stadyumu'nun çatılı bölgesinde ikamet ettiler.
Mansfield Town İngiltere'nin köklü kulüplerindendir. 1896 yılında kurulan kulüp 3 yıl önceye kadar İngiliz futbol ağacında aralıksız 77 yıl kaldıktan sonra Konferans Ligi'ne düştü. Ligin adı sponsorluk anlaşmaları sebebiyle Blue Square Premier League olarak biliniyor. Şu anda ligde 50 puanla dördüncü durumdalar.Bu hafta sonu Gateshead'le oynayacakları maç için ilginç bir uygulamaya imza atacaklar. Kombine bilet sahiplerinin koltukları hariç olmak üzere, taraftarlar maça istedikleri bilet parasını verip (tam anlamıyla gönüllerinden ne koparsa) biletlerini aldıktan sonra stadyumda istedikleri koltuğa oturabilecekler. 10.000 kapasiteli Field Mill Ground'daki taraftarlarını ödüllendirmek isteyen başkan Andrew Perry, 2008'de satın aldıkları kulübün son maçını 3.000 kişinin altına oynaması sebebiyle de böyle bir promosyon çaresine başvurduklarını belirtti. Uygulamanın ünü Güney Amerika'ya kadar uzanmış durumda, zira Brezilya gazetesi O Globo da konuya yer verip, Mansfield'i, hayranlarına, tamamen kendi belirleyecekleri fiyat karşılığında albümlerini indirme şansı veren Radiohead'la karşılaştırdı. BBC ise şöyle yaklaşmış olaya, Radiohead bağlantısına atıf yaparak.
Mansfield are keen their fans will not be left "High and Dry" on Saturday afternoon.
3 Şubat 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
selamlar ; blogunuzu yenı takıp etmeye basladım cok basarılı buldum tebrıkler...
Size özel bi sorum olacak bu flying dutchman nicki benım bıldıım kadarı ile hollanda da meşhur bi isim fazla açmayayım belki farklıdır ama merak işte cevabını bekliyorum...
En babası da titan's hazedir.
''bordo'' faciasından sonra araç içinde ayrıca bilet verilmişti.psv maçı olsa gerek sorun olmasın diye minibüs ile gittik maça.polis;4 kişiden fazlasınız sizi alamam dedi.yarım saat olayın aslında fazla araç gelmesin trafik olmasın diye uygulandığını anlattık ve sonunda girdik.
iorfa
Yorum Gönder