22 Şubat 2010 Pazartesi

MİKROFON KADINDA

















Cuma günü İngiliz profesyonel futbol ligi tarihindeki ilk kadın baş hakem olan Amy Fearn'den bahsettik. Bu sefer mikrofon sahibine topu atalım. Öncesinde bizdeki örneği de verelim. TRT spikeri Semahat Özdoğan Arslaner, bu sezon başındaki Ankara TSYD Kupası'ndaki Eskişehirspor-Ankaraspor maçını anlatmıştı. Öncesinde Penne Arabiata'nın da bir yazısı var. Maçtan sonra hatırladığım tepkiler Arslaner'in sesinin birçok kişiye alışılmadık geldiği ve canlı anlatıma uymadığıydı. Ancak kendisi TRT'de maç özetlerini de anlatan bir isim belirtelim. Ben hiç dinlemediğim için bilemeyeceğim ama insanların bu kadar yadırgamasının sebebinin yıllar yılı erkek sesine alışmalarından kaynaklanıyor. Bu şeye benziyor. Yıllar yılı "DJ" diye aklımızda yer etmiş bir alet için TDK "Tekerlek Çalar" şeklindeki kelimeyi üretince hepimize garip gelmişti. Zira hepimiz o kelimeye alışmıştık. Halbuki düşündüğümüzde "Bilgisayar" da çok saçma bir kelime değil mi? Ama bu kelime Türkçenin modern Türkiye'de öğretilmeye başladığı andan itibaren bilindiği için insanlara çok garip gelmiyor. Neyse işi dallanıp budaklandırmadan ben Jacqui Oatley'e geçeyim (bu arada Arslaner'in bir röportajını okudum, spikerliğe bakış açısını pek beğenmediğimi söyleyeyim).

Jacqui Oatley Match of The Day'in ilk kadın spikeri. 21 Nisan 2007'de ilk kez Fulham-Blackburn Rovers maçı onun sesinden yayınlandığında uzun süredir İngitere'de erkeklerin hegemonyasında olan bir mesleğe istisna gelmiş oldu. Londra'da yaşayan 35 yaşındaki bir muhasebeci Oatley. Leeds Üniversitesi'ndeki Almanca bölümünden 1996'da mezun olmuş. Gençliğinde Chiswick Ladies Football Club'da oynamasına rağmen geçirdiği ciddi sakatlık onu yeşil sahalardan koparmış. Ardından Londra'daki evini satarak Sheffield Üniversitesi'nde gazetecilik bölümüne girmiş ve BBC'nin Leeds radyosunda muhabirlik yapmış. 2007'deki Fulham-Blackburn maçından sonra Euro 2008'de de görev yaptı. Bugün de BBC'nin birçok spor programında görevli ve maçları aktarıyor. Aynı zamanda FA diplomalı bir antrenör. Kendisi hangi takımı tuttuğunu pek açıklamamış ama en sevdiği oyuncu Hull City'den Jimmy Bullard. Premier Lig'in en sevdiği siması ise Arsene Wenger.

Nasıl, Amy Fearn aleyhine facebook grupları açıldıysa ve tribünlerden protestolar alıyorsa Oatley de İngiltere'de bazı kesimlerden tepki alıyor. Aleyhine açılmış Facebook gruplarının bazıları. “I press ‘mute’ when the female commentator is on Match of the Day”, “Get that commentating tart off Match of the Day”, “Make MOTD female free…f**k off Jacqui Oatley”, “I’m sure you know your stuff sweetheart, but leave MOTD to the professionals” şeklinde sıralanabilir.

Yukarıdaki Fulham-Blackburn maçının yanında kendisinin anlattığı Fulham-Everton maçının görüntüleri aşağıda. Genel görüşüm, tehlikeli pozisyonlar dışında hiç sırıtmadığı ama işin tutku ve heyecan kısmında çuvalladığı. Bir de dediğim gibi kulağımız çok alışkın değil.

4 yorum:

thezehir dedi ki...

arteta nin 4.30 lardaki pozisyonuna kadar mukemmel ondan sonra bozmus biraz.bence o kadar da kotu degil.bizim emre tilev,ilker yasin veya her oyuncuyu birbirine karistiran trt spikerlerinden bin kat daha iyi.
ayrica o ne guzel pienaar demek.ingiliz aksani,futbol ve kadin.yok yok bence buraya da gelsin.

Adsız dedi ki...

kendi adıma söyleyeyim; inanılmaz başarılı buldum. yorumlar , atakları tarif edişi harikulade resmen. tahminim ki pozisyonunun en heyecanı yerinde o heyecanını verememe sebebi de çok bağırırsa sesinin çok fazla inceleceğinden korkması olabilir ya da cidden tarzı bu olabilir. son pozisyon haricinde her durumu çok iyi anlatmış ve kesinlikle oyunu güzelleştiren bir deneyimdi benim için.

onat tayaz

semioticus (shelbyl) dedi ki...

Cok basariliydi bence; ozellikle ilk golu anlatimina bayildim. Sesinin inis cikislarini cok basarili kullanmis, kelime secimleri vs. oldukca iyi.

Emre Tilev gibi burundan konusan kontrsoprano olup "Bobo cok babasin" diye cigiran bir adama on kere yeglerim.

AbSurDMaN dedi ki...

Benim çok hoşuma gitti ya. Kadından maç spikeri olmaz diyordum ama bal gibi olurmuş. Vay anasını.