Deplasman otobüsü kutsaldır bunu tribün tayfası bilir. O otobüsten içeri adım attığınızdan, deplasman sonrası otobüsten inip eve doğru yola koyulana kadar geçen süre sizinle birlikte badireleri atlatır, sizin mabedinizdir. Deplasman otobüslerinin şöförleri de egzantrik adamlardır. Eğer bir deplasman yolculuğunda galip dönülmüşse, izleyen deplasmanlara da aynı şöförle gitmeye özen gösterilir. Bu deplasman otobüsü hikayesi bambaşka bir yazının konusu biz onlardan birisini anlatalım. Gerçi bu bir taraftar otobüsü değil, bizzat takımın kendi otobüsü. Hafta sonu Belçika 2. Ligi'nde K.V. Red Star Waasland takımı K.V.K. Tienen deplasmanından 4-1'lik mağlubiyetle döndü. Bu yetmiyormuş gibi futbolcular takım otobüse biner binmez bakmışlarki bizim şöför çoktan kafayı bulmuş, otoyolda McLaren Merecedes pilotu gibi sürüyor otobüsü. Anında polise haber verilmiş, polis olay yerine gelmiş ve yaptığı alkol muayenesinde yüksek miktarda alkol tespit edince otobüsle şöförün ehliyetine el koymuş. Peki sonrası, insan bir ekip otosuna atar futbolcuları evlerine dağıtır. Yok.
Elemanları salmışlar yola. Bütün futbolcular otostop çekerek Waasland'a varmışlar. Tienen-Waasland arası 70 kilometre. Artık kaç vesayitle geldiler bilmiyorum. Hep diyorum, bu Belçika Avrupa Birliği'ndeyse Hollanda'nın Galaksi Birliği'nde falan olması lazım. Bu ne rezalettir.
2 yorum:
Belçika'da futbol, İsmail YK'nın facebook şarkısı kadar anlamını aramaya bile gücü kuvveti olamamaya benziyor!
kız voleybol takımı olsaydı ne olacaktı?
Yorum Gönder