29 Mart 2010 Pazartesi

PARENT CLUB-FEEDER CLUB

Geçtiğimiz ay içinde Diyarbakırspor'un yönetim kurulundan bir ekip Londra'ya giderek Tottenham Hotspur kulübü Uluslararası Gelişim Departmanı Sorumlusu Fran Jones ile White Hart Lane'de bir görüşme gerçekleştirdiler. Kulüpten yapılan açıklama Tottenham ile özellikle altyapıya yönelik konularda birkaç anlaşma yapıldığı. Diyarbakırspor'un Portsmouth'la da görüşmeler yapacağı söyleniyor. Türk basınına doğru dürüst yansımadı bu haber. Aslında çok önemli bir adım bu. Aşağıda bunu ayrıntılandırmadan evvel şu parent club-feeder club hadisesinden bahsetmek lazım. Dünya üzerindeki büyük takımların her birinin, yurt içinde ve çoğunlukla da yurt dışında ilişkide oldukları, gerektiğinde oyuncularını tecrübe kazanmaları için gönderdikleri kulüpler vardır. Ajax, Güney Afrika'dan Ajax Cape Town'la böyle bir ilişkide örneğin. Manchester United-Avustralya takımı Wollongong Wolves ve Belçika takımı Royal Antwerp, Hearts-FBK Kaunas, Tottenham Hotspur-Supersport United, Celtic-Ujpest FC, Manchester City-Grasshoppers ve Chester City, Charlton Athletic-MyPa benzer örnekler. Bu takımlarla ilgili tam listeyi şuradan görebilirsiniz. Türkiye'den yakın zamana kadar bildiğimiz tek 2 örnek vardı. Galatasaray-Beylerbeyi ve Trabzonspor-MVV. Ancak her iki ilişkide birer pilot takım mahiyetinde değildi. Beylerbeyi ve MVV, Galatasaray ve Trabzonspor'un oyuncularını kiraladığı ve beğendiğinde futbolcularını transfer ettiği kulüplerdi ama kağıda dökülmüş bir pilot takım anlaşması mevcut değildi.

Liverpool ile Belçika kulübü Racing Genk 2 ay önce benzer çerçevede bir anlaşmaya vardılar. Anlaşma 2014 yılına kadar geçerli. Genk kulübünün genel direktörü Dirk Degrae, Rafael Benitez ile bir görüşme yaparak ayrıntıları netleştirdi ve 4 saatlik bir görüşme, akabinde Liverpool'ın genç oyuncuları ile ilgili bir bilgi bankası araştırması sonucu, birkaç oyuncuyu içeren listeyi Liverpool'a sundu. Genk teknik direktörü Frank Vercauteren de İngiltere'ye giderek Benitez ile görüştü. Listeden bazı genç oyuncular, yakında Genk formasını giymeye başlayacaklar. Kimbilir bizim de Lauri Dalla Valle'yi izleme şansımız olur. geçtiğimiz hafta içinde bununla

Türk takımları Diyarbakırspor'un yaptığı girişime benzer şekilde Avrupa'dan bir büyük takıma pilot takım olmayı neden hiç düşünmezler merak ederim. Özellikle Bank Asya 1. Ligi'nde, 24 yaşında kadar yabancı oyuncu oynatma serbestisi ve ayrıca ilave 5 Türki cumhuriyetten alınabilecek 2 futbolcu kontenjanı varken Avrupalı kulüpler ve hatta Güney Amerikalı kulüpler için çok çekici bir pozisyona gelebilirler. Bruno Mezenga-Orduspor kesişmesi önemli bir örnektir mesela. Bruno 20 yaşında Orduspor'a kiralandı, müthiş bir performans gösterip Flamengo'ya geri döndü. Bu tür oyuncuların gidiş geliş trafiğine süreklilik kazandırarak, Anadolu kulüpleri önemli kazançlar elde edebilirler. Örneğin ortalama bir Premier Lig kulübüyle yapılacak anlaşma çok önemli kazançlar sağlayacaktır. West Ham United akademisinden çıkmış 18-19 yaşlarındaki 2-3 oyuncu, örnek veriyorum Antalyaspor'da forma giyebilse, bu işten iki tarafın da kâr edeceği muhakkak. Tabii Premier lig ekiplerinin oyuncuları yurt dışına salmak yerine, yurt içinde alt liglerde tutmayı tercih ettiğini not düşelim. Bizimkisi sadece bir örnek. Diğer ülkeler de denenebilir.

1 yorum:

CaRtMaNtR dedi ki...

İngiltere gibi kendi iç dinamikleri olan bir ligten ziyade Hollanda, Belçika, Almanya ve Fransa ligleri ile bu iş için ilk adımlar atılabilir. Hatta anlaşmalar oyuncu bazı haricinde alt yapı sorumluluların yer yer bizim ülke alt yapı hocalarına kurs vermesi şekilnde bir açılımıda kapsayabilir.