Sabrımın gamzelerin sihr ile tarac edeli
O güzel gözlerinin uğruna yandım ezeli
Acı öldürme ki kalbimde hayalin yaşasın
Yeter ey gözleri sevda dolu Jabulani güzeli
şeklindeki bir Bimen Şen bestesi ile bu programı açıyoruz efendim. Ben Ayşe Egesoy...
Milli takımlar bazında her büyük turnuva öncesi, kupada kullanılacak top üzerine bir spekülasyon döner. Genelde kaleciler çıkarır bu spekülasyonu. Ekseriyetle de topun eski örneklere göre kalecilere zorluk çıkardığını iddia ederler. 2006 Dünya Kupası'nda herkesten önce +Teamgeist'ı deneme fırsatı bulan Oliver Kahn topun kontrolünün zor olduğunu ve forvetlere kolaylık sağladığı ile ilgili bazı demeçler vermişti. Jens Lehmann geçtiğimiz yıl Şampiyonlar Ligi yarı finalindeki Manchester United-Arsenal maçı sonrası Ronaldo'nun vurduğu deli frikiklere atıf yapıp, günümüz toplarının vuruştan sonra havada hızlandığını iddia etmişti ki, bu konuyu bilimsel açıklamayla blogda etraflıca ele aldık ve topun vurulduktan sonra hızlanmasının oldukça zor olduğunu olabileceği çok ender durumlarda dahi bunu farketmenin imkansız olduğunu açıkladık.
Güç Topta Artık yazısını öneririz. 2010 Dünya Kupası'nın resmi topu Jabulani üzerine de şimdiden görüşler orta atılmaya başlandı.
"Jabulani", Zulu dilinde "kutlama" anlamına geliyor. Üzerindeki 11 farklı renk, futbol takımının 11 oyuncusunu ve Güney Afrika çapında konuşulan 11 farklı dili simgeliyor. Top 2006 yılında, diğer tüm Adidas Dünya Kupası topları gibi, Leicester yakınlarındaki Loughborough Üniversitesi'nde tasarlandı ve test edilmeye başlandı. Yani dünya Teamgeist'ı ilk kez tanıdığında, Jabulani çoktan tasarlanmaya başlamıştı. 440 gram ağırlığında ve çevresi 69 santimetre. Bir futbol maçı sonrası % 10'luk bir basınç kaybına uğruyor. Yapısında sentetik bir plastik kullanıldığını söylemeye gerek yok herhalde. Jabulani 8 yüzden ya da panelden oluşuyor. Yani birbirine dikilmiş 8 yüzü var. Bu rakam bugüne kadarki dünya kupası topları arasındaki en düşük rakam. Örneğin Teamgeist'ın 14 yüzü vardı. Bu ne demek?
Topun dikişlerinin öncekilere oranla daha az olması demek, bu da havada giderken kaybettiği hızın azalması anlamına geliyor. Yani vurulan sert şutların kaleye doğru giderken yavaşlaması Jabulani ile en aza indirilmiş durumda. Bu aynı zamanda topa daha kolay kavis verebilmek demek. Yani Jabulani hem daha hızlı hem de daha falsolu gollerin atılmasına sebep olacak. İlk bakışta kaleciler için kötü haber. Ama file bekçileri için iyi haber de var. Jabulani'nin gamzeleri var. Jabulani "
Grip'n'Groove" adındaki bir teknoloji ile kaplandı. Yani topun üzerinde, aynen golf topunda olduğu gibi ufak oluklar ya da çukurlar olacak. Bu topun hızını etkilemiyor ama kalecilerin topu kontrol etmesini kolaylaştırıyor. Bu da eskiye oranla kalecilerin şutları tek hamlede kontrol etme olanağını artıracak. E tabii hızının artmasının kalecilerin el ve ayak degajlarına da yararı olacak.
2006 Dünya Kupası'nda atılan gollerin % 17.7'si ceza sahası dışından gelmişti. Bu rakam 2002 Dünya Kupası'nda % 14.8'di ki kalecilerin bu % 2.9'luk fark dolayısıyla yaptıkları şikayet, bu küçük çukurların (gamzelerin) eklenmesine yol açtı. Aynı zamanda sudan etkilenmemesi için de bir dizi önlem alındı. Teamgeist, suyla sürekli temas ettiğinde ağırlığı % 4,5 oranında artıyordu. Jabulani tamamen su geçirmez bir teknoloji ile tasarlandı.
Yeni topumuz hayırlı olsun. Hatta "
Mukuzala Jabulani'ni getir de 9 aylık oynayalım".
3 yorum:
Sabrı yazıyormuş, Sabri diye okudum. İlahi ben!
"Jabulani "Grip'n'Groove" adındaki bir teknoloji ile kaplandı. Yani topun üzerinde, aynen golf topunda olduğu gibi ufak oluklar ya da çukurlar olacak. Bu topun hızını etkilemiyor ama kalecilerin topu kontrol etmesini kolaylaştırıyor."
Bu konu üzerine bir iki araştırma okumuştum, Golf topunun etrafındaki ufak çukurlar hareket halinde topun çevresinde hava boşlukları oluşmasına sebep oluyor ve bu sayede top hava direnci ile karşılaşmayacağından hızını kaybetmeden daha uzun süre yol alabiliyor. Hatta Myth-Busters bir bölümde bir arabayı bu şekilde kaplayarak gözle görülür anlamda benzin sarfiyatı yapılabileceğini göstermişti.
az dikiş olayı ilginç olmuş oysaki euro 2004 dikişsiz top olan roterio ile oynanmıştı.
istedikleri kadar überteknolojik toplar yapsın fevernova gibi göze hitap edeni bir daha gelmez. bu topun tasarımı da hiç orjinal olmamış bence..
Yorum Gönder