19 Nisan 2010 Pazartesi

SERVET SENDROMU'NUN PANZEHİRİ



















60. dakikada maç berabere ise defans oyuncularının topu ileriye fırlattığı bir futbol ekolü var ligimizde. "Servet Sendromu" diyorum ben buna. Aslında Bülent Korkmaz'ın da çok başvurduğu bir yoldu bu ama ilginç şekilde Korkmaz bu toplarda isabet yüzdesini çok düşük tutmazdı ve zaten çok ihtiyaç olmadığı zaman da bu yola başvurmazdı. Servet Çetin, Galatasaray'ın sezon başından itibaren geriye giden futbolunun en önemli göstergelerinden birisi oldu adeta zaman ilerledikçe. "Mehmet Topal--->Mustafa Sarp-----> Servet Çetin----> Hücum hattına uzun top----> rakibe geçen top" pas trafiği Galatasaray'ın hücum setine dönüştü adeta. Üstelik aynı maçta sayısız başarı getirmeyen denemelere rağmen tekrarlanan şekilde. Bu şişirme topların dışında yollar deneyenler de var. Hem de karşıdaki takım Denizlispor, Manisaspor, Kayserispor değil Arsenal olsa bile...

Arsenal dün Premier Lig şampiyonluk yarışına havlu attı resmen. Son 10 dakikasına 2-0 önde girdikleri maçı 3-2 kaybettiler. Wigan bu galibiyetle küme düşme hattının 7 puan üzerine çıktı. 6 yıl boyunca kulübün formasını taşımış İspanyol Roberto Martinez Premier Lig'deki ilk sezonunda takımı ligde tutacak gibi görünüyor. Bu son galibiyeti de ününü artıracaktır. E tabii hocaların ünü sadece böyle artmıyor. Aşağıdaki grafiklerden üstteki Wigan'ın durum 0-0'ken, alttaki de 2-0 mağlup durumdayken yaptıkları pasların dökümü. Dikkat ederseniz Martinez'in takımı 2-0 mağlupken dahi ayağa ve kısa paslardan vazgeçmemiş. Ve hatta süreci tersine işleterek 2-0'dan sonra topu daha fazla şişirecekleri yere, o bölümde, oyunun 0-0 gittiği bölüme göre daha fazla akılcı paslara başvurmuşlar. Sonuç 3 gol, müthiş bir galibiyet ve gelecek sezon Premier Lig'de mücadele etme biletini neredeyse garantileme. Galatasaray, geride veya berabere götürdüğü maçlar sırasında en son böyle oynamaya çalıştığında, yıl 2006'ydı ve Eric Gerets takıma sezonun ikinci yarısında 4-2'lik 2 efsane maç kazandırmıştı. Sonuç ne oldu biliyorsunuz...

3 yorum:

bonaventure dedi ki...

yazıyı okurken 4-2 lik kayseri erciyes maı geldi aklıma sende sonunda o maçı selamlışsın zaten. servet bence kendisinin defanstan uzun toplar atabileceğine inandırmış. çok özel milimetrik palra atabileceğini düşünüyor. kim bilir günün birinde olur belki.. bu durum kendini yetiştirme çabasıdır bence servetin. altyapısı bu kadar kötü olan bir adam fiziğini ve beynini kullanarak yapabileceklerine yeni şeyler aklemeye çalışıyor. ancak her insanın bir limiti olduğunu bilmiyor.

son olarak ikinci 4-2 lik maçı hatırlayamadım. o hangisiydi. ayrıca beşiktaş maçında he ne kadar ceza yayı çevresinden çekilen şutlarla golü bulmuş olsakta topun oraya kadar gelişide yine ayağa pas yapıp topu şişirmemenin meyvesidir. bu da eklenebilir o maçlar listesine (maçlar listesi de ne demekse artık).

Erdem Karakuş dedi ki...

Servet kendini Terry ve Lucio ile kıyaslıyor. Bu konuda açıklamaları var daha önce. Neyi ne kadar yapabileceğinin farkında olmayıp, kendini yetenekli sanan klasik Türk futbolcusu şekli. Şişirme top ekolünün sebebi de budur tam olarak.

Flying Dutchman dedi ki...

@bonaventure

manisaspor maçıydı diğer maç