5 Mayıs 2010 Çarşamba

DÜNYA KUPASI GERİ SAYIM: 38





















1938 Dünya Kupası şampiyonu İtalya 2 unvanı da bu şampiyonlukla hanesine yazdı. İlk ez bir başka ülkede kupa kaldıran takım ve şampiyonluk unvanını koruyabilen takım. Zaten 3 kupa atlatılmıştı ama yine de İtalyanlar 1934'ten sonra 1938'de Fransa'da düzenlenen turnuvadan da galip çıkmayı başardılar. Bu unvanlardan ikincisinde başarı sağlayan tek ülke 1958 ve 1962 Dünya Kupası şampiyonu olan Brezilya olmuştur.

İtalyanların kazandığı bu ilk 2 turnuva tamamen eleme şeklinde düzenlenmiştir. 16'şar takımdan oluşan 2 kupanın (1938'de Avusturya'nın işgali ile turnuvadan çekilmesi ve İsveç'in ilk turu bay geçmesiyle 15 takım üzerinden düzenlenmiştir) ilkinde İtalyanlar çeyrek finalde İspanya ile eşleşmiş ve maç 1-1 sona ermiştir. O yıllarda eşitlik halinde ertesi gün 1 maç daha oynanıyordu. İtalyanlar bu maçı 1-0 kazanmayı başarmıştır. Aynı skor yarı finalde Avusturya karşısında da tekrarlanmış ve tek farklı galibiyet Azzurrileri finale ulaştırmıştır. Finaldeki 2-1'lik Çekoslovakya galibiyeti İtalya'ya ilk kupasını getirmiştir.

Burada daha önce blogda incelediğimiz efsane teknik adam Vittorio Pozzo'ya değinmek lazım. Kazandığı başarılar sebebiyle "Il Vecchio Maestro" (Yaşlı Maestro) lakabını alan Pozzo her iki turnuvada da İtalyan lider Benito Mussolini'nin kılıcını ensesinde hissetmiştir. Adolf Hitler'in aynen birkaç yıl sonra Olimpiyatları aynı yönde kullanacağı gibi Mussolini de Dünya Kupası başarısını İtalyan propagandası olarak kullanmak istemektedir. Bunun için de Pozzo'ya büyük bir baskı uygular. Pozzo da aslında bir Mussolini sempatizanı olmamasına rağmen çaresiz isteklerine boyun eğer. Oruindi denilen ve ailesi İtalya'ya göçmüş, kendisi Güney Amerika'da doğmuş, daha sonra tekrar İtalya'ya doğan insanlar için kullanılan sıfata sahip 2 oyuncuyu Mussolini'nin reddetmesine rağmen kadroya almıştır. Buenos Aires doğumlu, Arjantin Ligi'nde kariyerine başlamış ve sonradan Juventus'a transfer olmuş defans oyuncusu Luis Monti ve Avellaneda doğumlu, bir başka Arjantin kariyerli Juventus oyuncusu Raimundo Orsi İtalya formasıyla turnuvaya katılmış ve Orsi, birisi finalde olmak üzere attığı 3 golle İtalyanların Schiavio'dan sonra en golcü ismi olmuştur.

1938'de İtalyanlar bu sefer favori Brezilya'yı yarı finalde mağlup etmişlerdir. Brezilya hocası Adhemar Pimenta galibiyetten o kadar emindir ki, yarı finalin oynandığı Marsilya'dan, finalin oynanacağı Paris'e giden uçakta biletini çoktan ayırtmıştır. Pozzo, Brezilya kampına gider ve her ihtimale karşı biletin parasını ödememesini söyler, ancak Pimenta kendisine "hiç şansınız yok, çünkü sizi mağlup edip Paris'e gideceğiz, bileti iptal etmiyorum" der. Bu kendini beğenmişlik öyle seviyededir ki, yıldız futbolcu (sonradan 7 golle gol krallığını kazanacak olan) Leônidas'ı yedek bırakır. İtalya maçı 2-1 kazanır ve finale çıkar. Maçtan önce Mussolini Pozzo'ya bir telgraf çeker. Telgrafta "Vincere o morire" yazar. Yani "kazanın ya da ölün". Tabi bu gerçek anlamında bir tehdit değil, İtalya'da Mussolini'nin kendi yönetiminde insanları cesaretlendirmek için kullandığı bir slogandan gelmektedir. İtalyanlar Macaristan'ı finalde 4-2 mağlup eder. Maç sonrası Macaristan kalecisi Antal Szabó "4 gol yedim ama hiç olmazsa onların hayatını kurtardım" der.

Hiç yorum yok: