Fransa'daki Marsilya şampiyonluğundan haberiniz vardır. Bugün Didier Deschamps ve şampiyonlukları hakkında BirGün'deki Uçan Hollandalı köşesinde etraflıca bir yazı bulabilirsiniz. Onu birkaç gün sonra buraya da aktarırız ama genelde atlanmış bir adama ve lige göz atalım. Ukrayna'da
Shakhtar Donetsk, Mircea Lucescu yönetimindeki dördüncü, kulüp tarihindeki altıncı şampiyonluğuna ulaştı. Ligin 29., yani sondan ikinci haftasında, takipçileri Dinamo Kiev ile, Euro 2012 için inşa edilen 51.500 kişilik Donbass Arena'da, tıka basa tribünler önünde dev bir maça çıktılar. Tipik Lucescu skoru. 1-0 kazandılar 15. dakikada Ilsinho'nun attığı golle ve 1 yıl aradan sonra tekrar zirveye çıktılar. Böylece Luce, görev yaptığı 6 yıl içinde kulübe 4 lig, 2 kupa, 2 Ukrayna Süper Kupası ve 1 UEFA Kupası kazandırmış oldu. Bu da doğal olarak onu kulüp tarihinin en başarılı teknik adamı yapıyor. Bunu 7 Brezilyalıyla yaptığını da not düşelim. Başkan Rinat Akhmedov ondan son derece memnun.
Shevchenko'nun takımı Kiev ikincilikle yetindi, Türk futbolseverinin artık yakından tanıdığı Metalist Kharkiv ise üçüncü sırayı aldı. Bu arada Ukrayna'da çok ilginç bir lig tablosu var son birkaç yılda. 2005-06 yılında üçüncü olan Chernomorets Odesa'dan sonra geçen son 4 sezonda ilk 3 sıradaki takımlar hiç değişmiyorlar. Hatta ve hatta üçüncü sıradaki takımın yeri de değişmezken birinci ve ikinci takım nöbetleşe devralıyotlar şampiyonluğu. Metalist 4 senedir lig üçüncüsü oluyor. Dinamo ile Shakhtar da sırayla şampiyon oluyorlar. 2006-07 sezonundan itibaren sırasıyla. Dinamo, Shakhtar, Dinamo, Shakhtar sırasıyla gitti ligin zirvesi. Bir sezon önce 2005-06'da da Shakhtar şampiyon olmuştu zaten. 2001-02'de Ukrayna futboluna Donetsklilerin dahil olmasından beri, 2 seneden fazla üstüste şampiyon olan takım yok. Öncesinde 9 yıllık bir Kiev hegemonyası vardı. Yani tercümesi ligde bu 2 takım dışında şampiyon olan ve hatta şampiyonluğa yaklaşmış takım da yok. Yani İskoçya'nın Doğu Bloku versiyonu diyebiliriz.
Lucescu'nun Avrupa'nın doğusundaki ülkelerde kazandığı toplamdaki 8. şampiyonluğu ve tüm şampiyonalar dahil 17. kupası (bunların 2'si Avrupa Kupası olmak üzere). Halen İtalya'da geçirdiği Inter macerası onun kariyerinin üzerindeki gölge. Aslında büyük liglerden birinde elde edebileceği başarı onun CV'sini Guus Hiddink'in kulüp takımları versiyonuna hafiften benzetebilir. Maçtan sonraki basın toplantısında kendisine "birçok ülkede şampiyonluk kazandınız, bunun arkasındaki sır nedir?" sorusuna Romen "
futbolu seviyorum hepsi bu, bu sevgi bitene kadar da işime devam edeceğim" şeklinde mütevazice cevap verdi. Ben olsam Ukrayna'dan sınır dışı edip, çalışma vizesini de iptal ettiririm.....Yok pardon o başka ülkeydi...
Bu arada Danimarka'yı da es geçmeyelim.
FC Copenhagen son 10 yıldaki 7. şampiyonluğunu ilan etti dün akşam. Hafta sonunda ezeli rakip Brondby'i deplasmanda Mathias Jorgensen ve Dame N'Doye'nin golleriyle 2-0'la mağlup etmişlerdi. Dün de kendi evleri Parken'de HB Koge'yi 4-0'la ezip mutlu sona ulaştılar. Ligin bitimine 2 hafta var ve puan farkı takipçileri OB ile 12'ye çıkmış durumda. Geçtiğimiz yıl da bu 2 takım aynı sırayla tepede yer almıştı. 2000 yılından FC Copenhagen dışında 2 kez Brondby 1 kez de Aalborg şampiyon oldu. FC CopenhagEN'da, Türk asıllı ve Danimarka 21 yaş altı milli takımı oyuncusu Şaban Özdoğan'ın da forma giydiğini belirtelim.
3 yorum:
obama, fc kopenhagen'de top koşturuyor, kalmıyor arkadaşına türlü muziplikler yapıyor...cıkcıkcık.
ukrayna liginin ilk şampiyonu tavria simferopol dü.
o vize zırvasını kim söylemişti hıncal mı?
Yorum Gönder