21 Temmuz 2010 Çarşamba

PORTAKAL HİKAYESİ BİR TRANSFER

























Türk futbolundaki transfer hikayelerinin en ilginçleri ve nesilden nesile aktarılanları genelde futbolcu kaçırma ile ilgili olanlardır. Hasan Vezir'in Ergün Gürsoy ve Yurdaşen Karahasan tarafından Galatasaray'a kaçırılması bunların en ünlülerindendir. Bu akımın meşhur ettiği bazı yöneticiler de mevcuttur hatta. Son yıllarda bu "futbolcu kaçırma" taktiği ortadan kaybolsa da Aziz Yıldırım, Mehmet Topuz'u arabasıyla evine getirerek gerçek anlamıyla olmasa da ufak çapta bir operasyona imza attı. Avrupa'da bu akımla ilgili duyduğum en ilginç olay Chelsea'nin Frank Arnesen'in de içinde olduğu helikopterle İtalyan Reggina kulübünün idman sahasına inerek 15 yaşındaki Vincenzo Camilleri'yi kaçırmasıdır ki Chelsea'nin aldığı transfer yasağı cezasında Gael Kakuta hamlesi kadar bu hadisenin ve Reggina başkanı Lillo Foti'nin tepkisinin payı büyüktür. Genelde benzer hikayeler transfer sürelerinin son günlerinde de gerçekleşir. Örneğin Diego Milito'nun 1 Eylül 2008'de Real Zaragoza'dan Genoa'ya transferi sırasında, transferin, kulüplere tanınan sürenin son gününde hatta bitiminden dakikalar evvel gerçekleştiği, 13 milyon euroyu Zaragoza'ya göndererek karşılığında Milito'nun lisansını alan Genoa yetkilisinin İtalya Futbol Federasyonu'na koşarak gittiği, federasyon yetkilisinin lisansı, sürenin bittiğini öne sürerek çıkan kavga sonucu camdan dışarı fırlattığı, daha sonra araya yetkililerin sokularak transferin kayda geçirildiği efsaneleri anlatılır. Bugünkü hikaye de böyle bir hikaye. Tanıdık bir adamın kariyerini değiştiren bir hikaye. Frank Rijkaard'ın Ajax'tan Sporting Lizbon'a transferi hikayesi.

Tarih 29 Ocak 1988 Cuma. Hollanda'da milyonlar televizyon başında, Henry Huisman'ın sunduğu, bugünkü yetenek yarışmalarına benzeyen Soundmixshow adındaki yarışmanın ilk versiyonunun finalini izlemektedir (bu yarışmanın 1989 versiyonunu bu gün Hollanda'nın en tanınmış şarkıcılarından olan Marco Borsato kazanmıştır). O yıl, ilk kez yapılmasının da etkisiyle yarışmanın sonucu merakla beklenmektedir. Yarışma galibi, bugün de olduğu gibi seyircilerin telefonlarıyla belirlenecektir. Tabii o zaman cep telefonu denen şey ortada yoktur. İnsanlar telefonla arayarak oylarını bildirmektedir. Yarışmanın finalinin olduğu o cuma akşamı, Hollanda'nın batısındaki Hoofddorp kentindeki Golden Tulip (Altın Lale) Oteli'nde Portekizli Jorge Gonçalves adındaki bir balıkçı ile Ajax Genel Direktörü Arie van Eijden otel lobisinde hayatlarının en kritik dakikalarını geçirmektedir. Oraya geleceğiz, biraz kaseti geriye saralım.

1987 yılı yaz ayları. Frank Rijkaard 1980'de Ajax'ta başladığı profesyonel kariyerinde 7 seneyi devirmiş, 3 lig, 3 kupa 1 de Avrupa Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu kazanmıştır. PSV Eindhoven onu kadrosuna katmak için harekete geçer. Rijkaard Eindhoven kulübü ile anlaşır ve onlarla bir anlaşma imzalar. Ama aynı anda Ajax ile sözleşmesini uzatan bir belgeye de imza atmıştır. 2 kulüp Rijkaard yüzünden birbirine girer. Rijkaard Ajax'ta kalır ama iş mahkemeye taşınır, PSV davayı kısmen de olsa kazanır ve Ajax'ın Rijkaard'ın bundan sonraki transferinden gelecek paranın % 50'sini PSV'ye ödemesini kararlaştırır. Surinam asıllı sezona Ajax formasıyla başlar.

1987 Eylül ayı. Rijkaard eylül ayına gelindiğinde, Ajax hocası ve hocasından öte efsanesi Johann Cruijff'la antrenman sahasında tartışır ve sahayı terkeder. Ardından bir daha o oldukça Ajax forması giymeyeceğini açıklar (Ajax Cruijff'un teknik adamlığı döneminde hiçbir zaman lig şampiyonu olamamıştır). Bunun üzerine Cruijff da onu siler. Rijkaard ara transfer dönemini beklemeye başlar, forma giyeceği bir kulübe gitmek zorundadır zira izleyen sene yaz aylarında Almanya'da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'nda milli takım forması giymek istemektedir.

1988 Ocak ayı. Rijkaard'ın 4 aydır futbol oynamadığının ve bir takım aradığının bilincinde olan, Sporting Lizbon seçimlerinde başkan adayı olan Jorge Manuel Alegre Gonçalves (alttaki resimde), Rijkaard'ı kendisine seçimi kazandıracak hamle olarak görmektedir. Gonçalves balıkçılık işinden büyük paralar kazanmıştır ve Sporting'in başkanlık koltuğuna adaydır. Dünyaca ünlü bir yıldızı getirmek için taraftarlara söz vermiştir ve bu adam da Rijkaard'dır. Gonçalves Ajax ve Rijkaard'la bağlantıya geçer. 5 milyon guldenlik bonservis bedelinde anlaşılır. Rijkaard'a da 18 ay için 1,5 milyon gulden ödenecek ilaveten de Lizbon'un 30 kilometre uzağındaki dillere destan turistik mekan Cascais'de bir villa, bir lüks araba, tüm ailesi için sınırsız gidiş dönüş uçak bileti verilecektir. Rijkaard tekrar futbol oynayacağı için mutludur. Ancak transferde şöyle bir ayrıntı vardır. Ajax, kendisine gelecek 5 milyonun 2,5 milyonunu yukarıda bahsettiğimiz mahkeme kararı gereği PSV'ye ödeyecektir. Gonçalves 1 milyon guldeni peşin olarak öder. Kalan 4 milyon guldeni Portekiz'den gönderemez, zira Portekiz bankacılık sistemi bu derece yüksek bir miktarın o gün yurt dışına transferine izin vermez. Ajax kulübü sadece banka garantisini kabul etmemekte ve parayı hesabında görmek istemektedir. Gonçalves'in yardımına, New York'ta yaşayan iş ortağı Alex Coelho yetişir. Coelho, 4 milyon euroyu New York'tan, Amsterdam'daki ABN Amro Bank'a transfer edecektir. Her şey çözülmüştür ve transferin son gününe gelinmiştir....Şimdi yazının başındaki bölüme saralım tekrar...


















Tarih 29 Ocak 1988 Cuma. Gonçalves ve Ajax Genel Direktörü Arie van Eijden Hoofddorp'taki Golden Tulip otelde bir araya gelirler. ABD yerel saati Hollanda'dan daha geride olduğundan, para ABD'deki bankadan öğleden sonra, yani Hollanda'da akşam saatlerinde Amsterdam'a ulaşacaktır. Banka parayı gönderdiğine dair bir faks çekecektir otele. Portekizli idealist başkan ile Van Eijden otelin barında içkilerini yudumlarken telefonlarının çalışmadığını farkederler. Resepsiyondaki bayana konuyu sorduklarında tüm telefon hatlarında bir problem olduğu cevabını alırlar. Doğal olarak faks makineleri de çalışmamaktadır. Van Eijden koşa koşa Ajax kulübünü aramaya gider ama kulübe de ulaşamaz. New York'taki bankaya ulaşmak ise imkansız hale gelmiştir. Olayın nedenini bara döndüklerinde farkederler. Tüm bar müşterileri televizyona kilitlenmiş Henry Huisman'ın sunduğu Soundmixshow'un sonucunu beklemektedir ve dahası programa oy vermek için tüm Hollanda çapından televizyonu arayan seyirciler ülke çapındaki telefon ağını bloke etmiştir. Ortada ne faks ne de paranın aktarıldığı ile ilgili bir haber vardır. Gonçalves New York'taki ortağı Coelho'ya da ulaşamamaktadır. İki adam otel restoranında eli kolu bağlı şekilde beklemektedir. Gonçalves'in durumu daha kötüdür zira transfer zamanında yetişmezse 5 milyon gulden boşu boşuna Ajax'ın kasasına girecektir.

Henry Huisman artık Ajax kulübünden bir yetkili stüdyoyu mu basmıştır yoksa hükümetten bir nota mı gelmiştir bilinmez, seyircilere oylama için telefonları kesmelerini, tüm ülkenin iletişimini bloke ettiklerini defalarca hatırlatır. Buna rağmen telefonlar ancak gece yarısından sonra açılırlar. Faks New York'tan ulaşır. 4 milyon gulden Ajax'ın hesabına geçmiştir ama Rijkaard'ın lisansını eline alan Gonçalves'in kağıtları Portekiz Federasyonu'na gönderecek zamanı geçmiştir. Rijkaard Temmuz ayına kadar futbol oynayamayacaktır. Gonçalvez daha başkan olmadan elinde 6 ay boyunca oynamayacak bir futbolcunun bonservisi ile kalakalmış daha verdiği ilk sözü bile tutamamıştır. İmdadına iş adamı dostu Zaragoza başkanı yetişir. "Madem bu adam sizde oynayamayacak bize kirala" der. Zira İspanya'da transfer pazarı ilave 2 hafta daha açıktır. Gonçalves teklifi kabul eder. Rijkaard, Zaragoza'ya uçar.

1988 yaz ayları. Hollandalı İspanya'da çok iyi bir performans gösterir. Rinus Michels onu 1988 kadrosuna alır ve takım Almanya'da şampiyonluğu kucaklar. Bu sırada Gonçalves başkan seçilmiştir Sporting'de. Taraftarlar Rijkaard'ı daha izleyememiştir bile. Bunun hasreti ile yanıp tutuşurlar. Ancak 1 sene önce bu başarının mimarları Marco van Basten ve Ruud Gullit'i renklerine bağlayan İtalyan AC Milan kulübü, zinciri tamamlamak amacıyla Frank Rijkaard'ı da transfer etmek için harekete geçer. Sporting kulübü başkanı Gonçalves teklif edilen parayı kabul eder ve Rijkaard'ı satar. Satışın yapıldığı gün tüm Sporting'li taraftarlar stadyumun etrafını sararlar. Başkan Gonçalves arka kapıdan sıvışır. Satışı içeren kontrat ise teknik direktör Ariedo Braida'da kalmıştır. Braida tuvalete saklanır, kontratı iç çamaşırının içine saklar ve stadyumdan kaçar. Gonçalves'in başkanlığı sadece 1 yıl sürer ve yerine Jose de Sousa Cintra seçilir....

Yılan hikayesi transfer mi dediniz...

5 yorum:

Black Pearl dedi ki...

Son resimdeki Celalettin Cerrah degil mi Rijkaardin yanindaki :-p

ProOyuncuAyaz dedi ki...

Bu hikayenin film haklarını birisi almalı bence aksiyon drama komedi herşey var :)

mre dedi ki...

Bir yarisma; 2 adamin, 3 kulubun ve daha pek cok seyin kaderini degistirmis. Yazi da kurgusu da cok guzel ellerinize saglik.

Nightstalker dedi ki...

Hikaye super, keza anlatim da oyle. Yalniz Guldenle baslayip euro ile devam ettin. Anlama kolayligi acisindan mi ? :)

Flying Dutchman dedi ki...

yok hepsi gulden...:) düzelttim teşekkürler...