2006-2007 sezonu... FB sezonu Zico'yla aciyor ve o seneyi sampiyon tamamliyor... Ertesi sene (2007-2008 sezonu) Sampiyonlar Ligi ön elemelerinde Anderlecht'e karsi cok rahat bir oyunla gruplara kaliyor Fenerbahce... Ve FB tarihinin en iyi Avrupa Kupalari sezonu yasaniyor... Fenerbahce, Inter-PSV-CSKA Moskova gibi cok zorlu bir gruptan mükemmel ve tarihi maclar sonucunda 2. olarak bir üst tura cikiyor... Bir üst turdaki rakip o senenin en flas takimi Sevilla... Sevilla... Scout ekibi tikir tikir isleyen, Brezilya'dan bulduklari her adama, kendilerini star yapma imkani saglayip, 2-3 sene sonra 6-7 katina daha büyük takimlara pazarlayan, bunu yaparken de futbol gücünü korumayi basarmayi bilen, Avrupa futbolunun son yillarda yükselen degeri... Fenerbahce yine efsane maclardan sonra Sevilla'yi kupa disina atip, tarih yazmaya devam ediyor... Camia hic olmadigi kadar mutlu, isler son yillarda hic olmadigi kadar yolunda gidiyor... Fenerbahce ligi rahat götürüyor gibiyken, Sampiyonlar liginde ilk 8'e kaliyor, rakip Chelsea... Fenerbahce Kadiköy'deki sarsan mactan sonra, deplasmanda da o sahada o dönemin Chelsea'sine ne kadar kafa tutulabilirse, iste o kadar tutuyor ve 2-0'la, turdan oluyor...
CHELSEA... O sene Sampiyonlar liginde finale kalan, final de dahil Sampiyonlar liginde oynadigi tüm maclarda 90 dakika icindeki tek maglubiyetini Fenerbahce'den alan Chelsea...
Basi dik bir sekilde lige dönüyor Fenerbahce...
Türkiye Lig'inin 30. haftasina girildiginde Fenerbahce 2 puan farkla Ankaraspor deplasmanina cikiyor... 2-1 galip ve 88. dakikada penalti kazaniyor... Takimin penalticisi Alex her ne hikmetse, penaltiyi kazandiran ve atmaya da cok hevesli olan Kezman'a topu birakiyor... Kezman geriliyor, geriliyor, kosuyor, kosuyor, topa vuruyor ve topu havaya dikiyor... Dakikalar 90+4 ve Türk futbolunun modern Evliya Celebi'lerinden Mehmet Yilmaz topu Fenerbahce filelerine göndererek FB'yi sampiyonluk yarisinda cok önemli 2 puandan ediyor... Galatasaray Trabzon'u 1-0'la gecip puanini 67 yaparak FB'yle arasindaki puan farkini kapatiyor... Ertesi hafta 2 takim da galip gelerek bir sonraki hafta finis acisindan tarihi bir önem kazanan GS-FB derbisi icin ASY'i bekliyorlar... FB'ye sampiyonluk yarisindaki direk kiyaslamadaki avantajini korumak icin beraberlik yetecek... Volkan'in akilalmaz hatasiyla maci kaybedip son iki haftaya GS'in 3 puan arkasinda giriyor FB... Gerisi malum...
Biraz bilinenlerle kafanizi sisirdim, devam edeyim...
FB sampiyonlugu kaybettikten sonra Zico'nun sözlesmesi uzatilmiyor... Yerine Ispanya'yi Avrupa Sampiyonu yapan Aragones geliyor... Onun gelisiyle Josico, Guiza, Emre Belözoglu, Burak Yilmaz gibi pahali transferler yapiliyor... O kadar harcanan paradan sonra 2008-2009 sezonu hem Türkiye ligi hem de gruplarda sadece 2 puan alarak sonuncu oldugu Sampiyonlar ligi acisindan FB adina hüsran oluyor... Aragones'e kiskis deniyor...
Daum'un takima yeni TD olarak atanmasi tazminat yüzünden bir türlü uzlasilanamayan Aragones yüzünden komediye dönüsüyor... Daum Samandira'da ama takimin resmi hocasi degil...
Ertesi sezona enniyahetinde Daum'la ve Baroni, Dos Santos, Özer Hurmaci, Mehmet Topuz, Bilica gibi pahali transferle baslayan Fenerbahce, Daum'la Avrupa Ligi'nde son 32'ye kalip Lille'e eleniyor... Türkiye Lig'i yanlis anonsun sebebiyet verdigi sevinc ve hemen akabinde gelen hüzün ve sinirle hic yasanmadigi kadar dramatik bir sekilde elden kaciyor... Kadiköy yangin yerine dönüyor... Alex altipastan bombos kaleyi bulsa FB sampiyon olacak ve....
Bekle Türkiye, daha bir Teknik Direktör sözlesmeli oldugu bir kulüp tarafindan saglik kontrolünden gececek ve bizler de sahit olacagiz!!! 2010-2011 sezonu baslamadan Daum'un bileti kendisine uygulanan sark kurnazligina endeksli komedi bir psikolojik savasla yine saglam bir tazminatla anlasilarak kesiliyor... Yeni Teknik Direktör Aykut Kocaman oluyor...
2010-2011 sezonu öncesi yine iyi paralar harcanilarak yapilan transferler var Fenerbahce'de... Ve transfer henüz bitmedi... Sampiyonlar ligi cok erken hüsran oldu... Aykut Kocaman dogru adam da olabilir, FB ligi de kazanabilir...
Aziz Yildirim en son yapilan Divan Kurulu'nda "Bizi herseyle elestirebilirsiniz ama para konusunda elestiremezsiniz" diyordu... Bundan kasti, FB muhasebe defterleri acisindan herseyin kitaba uygun olarak yapilmis olduguydu elbet... Kitaba uygun olan yanlis harcamalarin,
Kurumsal Fenerbahce'nin Milyon Avro'larinin her sene sonunda ve basinda alinan fevri kararlarla sokaklara sacilmasinin da hesabi soruluyor mu acaba Aziz Yildirim ve yönetiminden?
Sadan Kalkavan Ali Sen'in de destegini alarak aday oldugu son FB baskanlik secimleri icin kulis yaparken mütemadiyen Aziz Yildirim'in kulüpten olan alacaklarini hibe etmesini belirtiyordu. Ali Sen de bunu Bodrum'dan sürekli ifade etti o dönemde. FB kulübünün Aziz Yildirim'a olan borcu ne kadardir, Aziz Yildirim'in alacaklarini kulübe hibe etme konusunda herhangi olumlu veya olumsuz bir aciklamasi var midir, bilmiyorum. Hissettigim, Aziz Yildirim'in kulüpten alacaginin onun her kongreyi kazanmasinda cok önemli rolü oldugu seklinde. Altini cizeyim, FB kulübünün muhasebe kayitlarina vakif olamadigimiz icin, tamamiyle okuduklarimiz ve duyduklarimiza dayanan duygusal bir yorum bu. Ki ayni seyleri yavas yavas Besiktas ve Yildirim Demirören icin de hissediyorum. Bir sekilde aliskanlik haline gelen, FB ve BJK kulübü icinde yayin ve baska gelirle ve üretilen/bulunan diger kaynaklarla yapilan bu sacmasapan transfer politikalari nasil aciklanir ki? Baskan kaynakli bir sicak para destegi olmayan Galatasaray'in yillardir borc ile olan mücadelesi apacik ortada zaten. Bu borc yükü taaa Bülent Akin'lara, Serkan Aykut'lara, Jardel'in gelis ve gidisinin ayri ayri ekstra yük bindirdigi transferlere dayanir...
Neyse konumuz Fenerbahce'ydi...
Simdi ben bu kadar yasanmisligin icinde hangisi
Kelebek Etkisi yaratti ya da hangisi daha cok etki yapti, karar veremedim...
Alex'in Kezman'a penaltiyi birakmasi mi? Kezman'in penaltiyi kacirmasi mi? Volkan'in topu elinden kacirmasi mi? Trabzon macinda Burak Yilmaz'in yaptigi ortanin gol olmasi mi? Trabzon kalesine cekilen 30 üzeri sutun bir türlü iceri girmemesi mi? Hangisi?
Bence bir sekilde hicbiri degil.
Fenerbahce'deki olsa olsa duygulardan, öfkeden, sinirden, fevrililikten arinmayan, sagduyu yoksunu, profesyonel futbol subesi anlasiyinin yanindan gecmeyen bir "
Fil Etkisi"dir bu... Bir filin agirligi gibi cökmüstür FB kulübünün üzerine...
Fenerbahce'nin diger branslarda futbolun aksine bu kadar basarili olmasinin sebebi de Aziz Yildirim'in yatirimlardan ziyade, o branslardaki teknik meselelere cok fazla karismamasi, isi bilenlere birakmasi olabilir mi?
by meinkissen
17 yorum:
Penalti cukurunu kazmalari yada hakem odalarini basmalari olabilirmi? Nacizane iki basit ornek, dahada cogaltilabilir. Bizim gavurlarin kelebek etkisi dedigi sey aslinda Allahin sopasi yok olarakda gayet iyi bir sekilde tercume edilebilinir, yada cok sade bir halde; eden bulur...
:@ meinkissen
anlayamadığım bir şekilde son iki yazında kişileri baz alıp kulube ağır suçlamalarda yada eleştirlerde bulunuyorsun.
Bir başladığın dönem her fenerbahçelinin kafasında az veya çok takıldığı dönem olan zico döneminden başlıyor ve ama aziz yıldırım dönemi zicodan daha öncelere dayanıyor ve zicoyada bu kulubun hocası yapan yanlış bilmiyorsam o başkan.
İkincisi diger branşlara karışmıyor demişssin her branşa karışıyor karışıtığı için belkide her branş senelerdir bulmadığı sponsorları buluyor.
Birde neden bu sabırsızlık anlamıyorum yani senin mantığınla başarızlıkta hocanın kellesini alan başkanın kellesini sen istiyorsun başarısızlıkta
Birde o kalsaydı oyle olsaydı sımdı bu hoca olsaydı keşkelerinin yerine taraftar olarak eleştiri sınırlarımızı forma aşkımızı bilsek belkide üzerimizde hiç bir ağırlık olmaz.
geçen semih üzerinden devamı ne olacak merak edıyorum sayın meinkissen yazında yapıcı eleştiriden çok saran hakan bilal kutlualp gibi genel kurullarda kulube çamur atıp başkanı kirletmek amcı gudenlerın tavrı var.
Futbolun garantisi yok garantisi olsa top yuvarlak olmaz her para verdiğimiz burda meyve verecek diye bişeyde yok.
birde zicoyla anlaşılamamıştır bu anlaşılamamazlıkta ziconun hiç labahati yokmudur. birde ona bakmak lazım zicoyu böyle sanki fenerbahçe aşkı ile yanıp tutuşan biri gibi göstermek çok yanlış zico bir profesyoneldi ve bazı şartları kulup tarafından benımsenmedı oda şartlarından vazgeçmedi kulupte şartlarından.
Birşeyi ne kadar çok kişi, ne kadar içtenlikle isterse o şeyin gerçekleşme ihtimali o derece artar.
Kezman'ın penaltıyı kaçırması, Volkan-Edu anlaşmazlığı, daha evvele gidersek Appiah'ın Denizli'de kaçırdığı gol, Alex'in Trabzon maçında altıpastan dışarı atması, aynı maçta Burak'ın ortasının gidip gol olması, vs., bu örnekler çoğaltılabilir.
Fenerbahçe, Fenerbahçe'yi tutmayan herkes tarafından nefret edilmesine neden olan tutum ve politikalarını değiştirmediği sürece örneklerin artmaya devam edeceğini düşünüyorum.
ahaha adsızlığa mahkum etmezsen herkesin sevineceğini unutma ile biten yazıyla çok güldüm öncelikle onu belirtmek istedim.yeni takipçilerdenim ve ilk defa yorum yapıyorum.
daha doğrusu bilgi paylaşımı denebilir.aziz yıldırım için ben de aynı hislerdeyim ama yıldırım demirören için bunu tartışmaya gerek yok.medyada zaten ne kadar para verdiği bunu hibe etmediği ve başkan olmak için kullandığı ile ilgili çok doğru haberler var.
belki gözünüzden kaçmıştır diye söyledim.saygılarımla:)
FB sampiyonlugu kaybettikten sonra Zico'nun sözlesmesi uzatilmiyor... Yerine Ispanya'yi Avrupa Sampiyonu yapan Aragones geliyor... Onun gelisiyle Josico, Maldonado, Guiza, Emre Belözoglu, Burak Yilmaz gibi pahali transferler yapiliyor..
bir yanlışı düzeltelim..maldonado zicolu dönemde takımdaydı..
Son zamanlarda yaşadığımız sikko buhranların güzel bir sunumu olmuş. Ve son cümle bütün bu sikko buhranın trajikomik gerçeği olarak "cuk" oturmuş.
Fenerbahçe'nin bu durumda olmasının müsebbibi bariz ortadayken, hala yalanlarıyla birlikte(bkz. 3 yıl üst üste, bu bizim CL'ye son gidemiyişimiz olcak ...) o koltukta utanmadan kurulan Aziz'e kapıyı gösterebilecek bir tek Allah'ın kulu yok mu merak ediyorum.
@blackfish,
artniyeti nereden cikardin. Kimseye ya da herhangi bir camiaya camur atma niyetinin n'si yok yazida. Objektif bu durum tespiti. Baskan kalsin cok isteniyorsa da, isi bilenlere biraksin, bu kadar cok karismasin, faydasindan cok zarari olmustur futbol subesine. Lütfen bunu bari tartismayalim..
@Arjen, sagol hatirlatma icin, düzelttim...
fenerbahçe'nin zico'yu galatasaray'ın da lucescu'yu göndermesi iki kulübün de son yıllarda yaptığı en büyük hata oldu. bu iki hoca yakaladıkları istikrarla bugün hala takımlarının başında olsaydı bu lig nasıl olurdu, bu iki kulübün durumu ne olurdu, hangi başarıları kazanırlardı hayal edemiyorum.
bravo.
@meinkissen
başkanın karıştığı yada herşeye burnunu soktuğu söylemlerine pek katılamıyorum gecen sene neye karıştı. yada geçen sene aykutu getirdi o zamanda bu durum iki başlılık yaratıyor söylemleri çıkmadı mı.
benim kabullenemediğim her en ufak tökezlemede kendisi ile kulubun çıkarlarının uyuşmadığı bir hoca ornek gösterılıyor bende buna katılamıyorum açıkcası yanı başkan her hocaya karışıyordu da zico o başarıları kazanırken yokmuydu yani dediğin sistemin dogru ve olması gerektıgıne bende ınanıyorum ama bu sistem gelmeden daha başka şeylerin yapılması gerektiğide çok açık sabırlı seyirci başarısızlığı agzı sulanarak bekleyen bir medya varken bu nasıl mumkun olacak.
Birde bu camıada bizi o kadar kişi yıllarca ( aziz yıldırımdan çok öncelerden beri ) düşman görürken birde biz kendi kendimize düşmanlık yaparsak ne olur halimiz.
Birde sormak istiyorum sana bu sene transferleri hoca istedi (ki geçen senede ben hocaların istediklerini düşünüyorum ) yine başkan mı suçlu ???
birde her başarısızlıkta gerçekleri görmek yerine başkan takıma karışıyor demek bence biraz kolay oluyor.
Siktirol git aziz...
Kelebek etkisinin kralini 96'da Trabzon yasadi.. Hami'nin doksana giden fuzelerini (o zaman gozleri goren) Rustu cikarirken Oguz'un kalenin ortasina giden plasesini (duman nedeniyle) goremeyip Muller'in iceri almasi mi ? Tabi o frikigin aslinda bir endirek vurus olmasi.. Neyse, sonucta o kaybedilen mactan sonra Trabzonspor 10 yil kendine gelemedi, yoksa Galatasaray o kadar rahat ust uste 4 yil sampiyonluk yasayip UEFA kupasini alamayacakti.. Turkiye Dunya ucuncusu olamayacakti bunun sonucunda..
O gun, iki atak yapan Fenerbahce'de Oguz ve Aykut Kocaman o golleri atmasalardi belki bugun cok farkli bir futbol konjonkturu olacakti..
Futbol kelebek etkileriyle dolu aslinda..
gecen sezon Fenerbahce Bursa'yi yenerken Guiza'yi o sekilde protesto etmeseydi bugun Fenerbahce'nin basinda Daum vardi ve super kupayi kaybetti diye elestiriliyor olabilirdi :)
Tek müsebbib Aziz Yıldırım'dır. Hatayı başka yerlerde aramaya gerek yok.
aziz yıldırım kulübe verdiği paraları hibe ettiğini açıklamıştı (açıklama en altta linkte).
"Aziz Yildirim'in kulüpten alacaginin onun her kongreyi kazanmasinda cok önemli rolü oldugu seklinde." diye temellendirdiğiniz mantık temelden çökmüş durumda yani. bu aziz yıldırımla ilgili diğer söylediklerinizin yanlış olduğunu söylediğim anlamına gelmemeli. bu hariç söylediklerinizin birçoğu zaten kanıksanmış hastalığı fener'in. "fil etkisi" bu yaşananlara tam karşılık gelen bir tanımlama olmuş.
bunun dışında hala fener'in yaşadıklarına kendi duydukları kirli nefreti de kullanarak açıklamaya çalışanlardan tiksindiğim kadar kimseden tiksinmedim şu spor camiasında. yok fener sevilmiyormuş da tutum ve politikaları değişmesi gerekiyormuş. bir insan nefretini bile dile getirirken dürüst olamayıp çeşitli kılıklara giriyorsa onunla ilgili duyulan hislerin olumlu olması beklenmemeli öyle değil mi? bak kızdım gece gece!
http://www.stargazete.com/spor/30-milyon-dolar-hibe-ettim-haber-189992.htm
belki de kelebek etkisi Aziz Yildirim'in cok ufak bir farkla Vefa Kucuk'u gecmesiyle olmustur. Kim bilir...
Yorum Gönder