12 Ağustos 2010 tarihinde BirGün gazetesinde yayınlanmıştır notuyla beraber, duymayan varsa haber verelim. Orhan Uluca, nam-ı diğer
Borges de artık BirGün sayfalarında her pazartesi sizlerle olacak. Gazeteyi almak içim bir sebep daha. Buradan ona hoşgeldin diyeyim...
------------------------------------------------
Ülke futboluna yön veren 2 takımın birbirleriyle yaptığı manidar maçı ve ardından Avrupa’nın üst düzey olmayan futbol ülkelerinin, üst düzey olmayan takımlarına karşı gösterdikleri yavan performansların ardından, basınımızın ligin başlamasına 1 hafta kala ilgilendiği şey, takımlara gelecek ve gidecek futbolcular. Son 2 yıldır ne ulusal takım ne kulüp takımları bazında uluslararası arenada kayda değer hiçbir işin olmaması hakkında pek bir şey yazılmıyor. Üstelik transfer sezonu daha 1 ay süreceği için, silkinip kendimize gelmemiz de uzun sürecek gibi görünüyor. Yakında buna değiniriz ama öncelikle, bu sene ligde dikkat çekebilecek “sansasyonu az”, basının çok üzerine eğilmediği transfer hamlelerine bakalım.
1-Fernando Varela Ramos: İspanya Ligi’nde düzenli olarak oynayan ve Türkiye’ye transfer olmuş son İspanyol futbolcu için 2 senedir “bidon” yakıştırmaları yapılıyor. Varela da, Guiza ile aynı takımdan transfer oldu Kasımpaşa’ya. 1999’da Nijerya’da yapılan FIFA 20 yaş altı dünya şampiyonasında kupayı kaldıran Xavi, Barkero, Casillas, Yeste, Gabri, Marchenalı takımın ilk on bir oyuncusuydu. 2004-05’te Real Betis ile Kral Kupası’nı kaldırdı. İstikrarlı çizgisine geçtiğimiz yıl sadece 3 maçta ilk on bir başlayarak ara verir vermez yurtdışına çıktı. Yılmaz Vural, sağ kanatta bu sezonun en iyi hamlelerinden birisini yapmış olabilir.
2-Leonel Núñez: Batalla’nın Bursaspor’a yaptığı katkı, Türkiye’de bir Arjantin rüzgârının esmesine sebep olabilir, önümüzdeki 4-5 yılda. Bundan en fazla yararlanan da elbette o rüzgârın en fazla uğradığı kulüp olacak. Yıllardır İstanbul kulüplerinin peşinden koştuğu Insua kadroya katıldı ama asıl dikkat çekilmesi gereken isim Núñez. Bundan önce ülkesinin dışına çıktığında komşu Olympiacos’a uğramış ancak macerası 1 yıldan uzun sürmemişti. Son 2 yılı ülkesinin devlerinden Independiente’de geçirdi ve 28 gole imza attı. Sercan Yıldırım’ın üretken bir partneri var artık.
3-Michal Zewlakow: Ülke tarihinde, orta sıra takımlarına gelmiş en kariyerli oyunculardan bir tanesi. Belçika’da 2, Yunanistan’da 3 lig şampiyonluğunun ardından, 34 yaşında da olsa bu sezon Ankaragücü formasını giyecek 95 kez Polonya ulusal takımının formasını giydi. Ankaragücü’nün son 2 yılında yaptığı savruk transfer politikasının istisnalarından olabilir, zira ilerlemiş yaşı dışında bir dezavantajı görünmüyor. Kariyerinin son 10 yılını istikrarlı biçimde forma alarak geçirdi. Başkent ekibine mutlaka yararlı olacaktır.
4-Jerko Leko: Monaco’dan Buca’ya. Sırf bu bile bir transferi ilginç yapmaya yetebilir. Daha 1 sene önce, istediği maaşı vermediği için, Premier Lig kulüplerinden Wolverhampton’ın kapısından dönmüş bir adamken Bülent Uygun’un takımına gelmesi camia için büyük bir şans. 4 sezondur Fransa Ligi’nde düzenli olarak oynayan bir adamı, lige yeni çıkmış bir takıma kazandırıyorsanız iyi bir iş yapmışsınız demektir. Hırvat ulusal takımının da düzenli oyuncularından.
5-Ismael Sosa: Yukarıda bahsettiğimiz Arjantin rüzgârının bir başka temsilcisi. Bonservisi Independiente’deydi ama geçtiğimiz sezon Argentinos Juniors’la Clausura şampiyonluğunu kazanmakla kalmadı, attığı 9 golle takımının en golcü ismi oldu. Henüz 23 yaşında. Normalde böyle bir yeteneğin, birkaç yıl sonra 10 milyon civarı bir rakama Avrupa devlerinden birisine satılması beklenir. Umarız, Gaziantepspor yaptığı bu müthiş hamlenin devamını getirir.
6-Michael Stewart: Ada futbolundan Türkiye’ye gelmiş oyuncu sayısı çok fazla değil tarimizde. Gençlerbirliği’nin Hearts’dan transfer ettiği Stewart onların sonuncusu. Edinburgh derbisinin her 2 tarafında da oynadı (Hibernian-Hearts). Manchester United altyapısından çıkmış bir isim olduğunu belirtmek lazım. Üstelik Hearts’ın kaptanlığını yapıyordu. O coğrafyadan buraya gelmiş oyuncular hep bir riski barındırır. Stewart’ın aynı sınavdan geçeceğini söyleyebiliriz.
7-Samuel Holmén: Transferde çok parlak işleri bulunmayan İstanbul BB’nin bu sezonki önemli hamlelerinden birisi. İskandinavya’nın 2 önde gelen takımı Elfsborg ve Brondby’de toplam 8 sezon forma giydikten sonra İstanbul havasını almak için Türkiye’de. Orta sahada görev yapıyor. Geçtiğimiz sezonun ortasında Premier Ligh’de mücadele eden Burnley onu transfer etmenin kıyısından döndü. Orta sahada oyunun 2 yönünü de oynayabilen Holmén yüksek ihtimalle, Abdullah Avcı’nın İstanbul’un büyüklerinin başını ağrıttığı maçların baş aktörlerinden olacak.
8-Jonathan Santana: Felix Magath’ın 2009’da şampiyonluğa götürdüğü Wolfsburg’un kadrosunda yer alan Arjantin-Paraguay pasaportlu oyuncu 2010 Dünya Kupası’nda da Paraguay ulusal takımı kadrosundaydı. Wolfsburg’da genelde kulübenin askerlerinden olması onun artık takımdan ayrılma zamanının geldiğinin göstergesiydi. Vatandaşı Toledo’nun Kayseri’de yaşadığı istikrarı yakalaması halinde, Şota’nın en güvendiği oyunculardan birisi olacaktır.
9-Johnnier Montano: Güney Amerika’dan gelen bir başka sürpriz adayı oyuncu. 2 sezondur Peru’nun en önemli takımlarından Aliazna Lima formasını giyiyor. Kolombiyalı oyuncu, Martin Palermo’nun 3 penaltı kaçırdığı ve Arjantin’in 3-0 kaybettiği maçta, takımının son golünü atmış bir adamdı. Kariyerinin başında İtalya’da geçirdiği başarısız yıllar ve kısa Katar macerasından sonra ikinci kez kıta dışına çıkıyor. Konyaspor orta sahasının önemli oyuncularından birisi olacaktır. Yıllardır kendisinden beklenen patlamayı Türkiye’de gerçekleştirirse müthiş bir performans izleyebiliriz.
10-Jackson Avelino Coelho: 2 sezon öncesine kadar Metalist Kharkiv ismini duyan pek kimse yoktu ülkede. Ancak nam-ı diğer Jaja’nın Beşiktaş ağlarına 40 metreden gönderdiği füze ile başlayan gol sağnağında tanımıştık. İşte o füzenin sahibi Brezilyalı Trabzon’un son transfer manevrası. 2008’de Ukrayna lig tarihinin en değerli oyuncusu seçilen ikinci yabancı oyuncu oldu. Son 2 yılda sürekli çıkışta olan bir oyuncu. Teofilo’yu da bu sezonun yeni transferi gibi görürsek, Şenol Güneş hücum hattında çok önemli silahlara sahip olacak demektir.
9 yorum:
http://www.youtube.com/watch?v=IxR3NyI3NgY
Hayatımda gördüğüm en muazzam boru Jaja'dan..
Florin Cernat- Karabuk macını izleyen bilir...
Florin Cernat- Karabuk macını izleyen bilir...
11- Serdar Özkan : Kelimeler yetmez
Insua gibi bir yeteneğin listede olmayışı hayret verici :)
Pele-Eskişehirspor listeye dahil edilebilirdi
ramses de yazmış.florin cernat'ı da bu listeye ekleyebiliriz sanırım.karabük gerçekten güzel bir iş yaptı.
çok güzel inceleme olmuş uçan hollandalı, ellerine sağlık öncelikle.
samuel holmen ismini görünce çok şaşırdım, haberim yoktu. fm2010'da swansea city'ye transfer etmiştim, sezonlar boyunca taşımıştı takımı:) yalnız benim hatam mıydı bilmiyorum ama uzaktan sürekli vuruyordu herif, bazen dağlara taşlara atıp delirtiyordu bazen de acayip goller atıyordu. ibb'de dikkatli izliycem, çok merak ediyorum. bunun dışında leko'ya hala inanamıyorum.
sanırım burada kritik sayı: 321.
merhaba katar, merhaba oligarşi.
Yorum Gönder