10 Aralık 2010 Cuma
BUNDESLIGA, KERAMETİN KENDİNDEN MENKUL!
Sunu merak ediyorum:
Almanya... Milli Takim bazinda, Dünya Kupalari, finalleri, dereceleri... Avrupa Sampiyonalari, finalleri, dereceleri... Ekol... Tartisilamaz, dokunulamaz bir ekol...
Kulüpler bazinda son 20 yilda Avrupa'da Ispanya, Ingiltere, Italya liglerinin bas oldugu klasmanda sadece ve sadece basaltinda güresen bir lig...
Son 4 yila kadar futbolu da gerilemeye yüz tutmus, yetistirdigi futbolculara son 4 yila kadar risk almamayi, garanti oynamayi ögretmis, en iyi ileriye dönük orta saha oyuncularini sürekli liberoya geriletmis bir lig...
Evet yeni bir kusak yakalanmis, iyi bir altyapi calismasiyla, amenna, tek kelimeyle takdir edilesi...
Merak ediyorum, neden Almanya liginde yilin futbolcusu secilmis topcular, ya da Bundesliga özelinde kaliteli topcular yurtdisina giderken üst liglere transfer yapmakta zorlaniyorlar? Transfer yapanlar da niye genelde tepetaklak oluyorlar? (simdilik Özil, Khedira gibi taze örnekleri gecelim, yenice olan bi durum bu. Disariya cikan Alman ve Almanya kökenli topcularin toplamindan Özil, Khedira sonucu cikmiyor iste.)
Fransa'yi gectim, ligi Bundesliga'dan daha zayif olan Hollanda'yi da gectim, mesela niye bu arkadaslar yurtdisina, özellikle de daha büyük liglere hala daha az topcu ihrac ediyorlar?
Niye basa güresen Avrupa liglerinde herhangi bir takimin basinda herhangi bir Alman Teknik Direktör göremiyoruz?
Wolfsburg sampiyon olmus. Sampiyon olan kadroda kayip hemen hemen sifir. O sampiyon takim, kadro niye ertesi sene tepetaklak oluyor?
Stuttgart sampiyon olmus. Armin Veh takimin basinda. Bi sonraki sene eh iste, ondan sonraki sene tepetaklak ve Veh kovuluyor. Wolfsburg'un basina geciyor 5 ay sonra oradan da kovuluyor. Hamburg'ta simdi. Bizde olsa, hep Samet Aybaba, Riza Calimbay, Ziya Hoca, Sakip Hoca mi yine durumu yani? Eee hani bu adam Stuttgart'i sampiyon yapmisti?
Skibbe.. Geciniz efendim, yazmaya bile degmez.. Almanya'da, ancak bir Alman hoca olabilecek capta "bir Alman hoca" iste. Neyi basarmis bugüne kadar? Neye ulasabilmis? Frankfurt harici paso doksana sut olmus her gittigi yerde. Yarin Frankfurt'ta olmayacaginin da garantisi yok.
Örnekleri uzatmayayim..
Misimovic'e anca gelebildim... Almanya'da yilin futbolcusu secilmis. Helal olsun. Helal olsun da hangi yil yilin futbolcusu secilmis tam olarak onu da bilmiyorum. Wolfsburg'un sampiyon oldugu yil bildigim kadariyla bu ünvani Grafite almis. Hadi o da o sampiyonluga cok fazla katki yapmis, inkar etmeyelim. Cok da önemli degil ünvan, adamin yaptigi ortada.
Ünvan demisken, o ligde Ailton da yilin futbolcusu secilmisti, Türkiye'ye de gelmisti sonra bu arkadas. Ingiltere'de, Ispanya'da yeteneklerine ragmen tutunamayan Robben de gecen sene bu ünvani aldi. Muazzam topcu Robben, laf edilmez. Bundesliga'yla dalga gecti resmen gecen yil. Niye bunu Ispanya'da, Ingiltere'de bu düzeyde yapamadi? Ya da Huntelaar, Ispanya'da, Italya'da tutunamayan Huntelaar...
Almanya'da yilin futbolcusu secilen adamlar niye bir üst lige Ispanya'ya, Italya'ya, Ingiltere'ye transfer yapamiyorlar? Ya da orada tutunamayanlar niye Bundesliga'yi dagitiyorlar. Bundesliga'dan gele gele niye Türkiye'ye, daha alt bir lige geliyor bu adamlar? Merak konusu...
Enteresan bir lig Bundesliga. Kabul edelim. Her sene ligde 4-5 lige oynayan Leverkusen disinda ve asansör Köln disinda basari ve basarisizliklari istikrarlastiran takim sayisi cok az. Mainz, bilemiyorum ne olur seneye. Hani Hoffenheim vardi bir ara, ligi süpürüyordu, ne oldu bu arkadaslara? Volkswagen'in Wolfsburg'u? Hey gidi hey Hamburg, Stuttgart?
Bu sene böyle seneye Allah kerim...
Alman futbolunu demiyorum, ama Alman ligini hem futbolcu olarak hem de hoca olarak dagitmis magitmis sahislar beni ilgilendirmiyorlar, bir veri degil benim icin Almanya'da yaptiklari. Cikabilmeyi basar o ligden, ondan sonra yap yapabiliyorsan. Buradan bakinca, topcunun bulundugu cografyadan simdilik bakinca, "adama zaman vermedik, dinlemedik, anlamak istemedik" deniyor da, Almanya'dan bakinca da "gitti, gittigi yerde bu boku yiyemeden geldi" diye bakiliyor...
Biz ne diyoruz Rüstü icin, Hakan Sükür icin, Hami Mandirali icin? Ne diyoruz? "Gittiler bu boku yiyemeden geri döndüler", diyoruz. Tony Pullis mi hakli, Tuncay mi, yoksa Tuncay'in menejeri mi? Ya da hepsi mi?
Misimovic'in kadro disi kalma olayini bilemiyorum, neden, nasil? Ama form düzeyi dibe vurdugu an Galatasaray'a geldi, ya da bize geldigi icin form düzeyi dibe vurdu. Tamam Galatasaray'da futbol ve futbolla ilgilenen ve futbolla ilgili her unsur yerlerde sürünüyor..
Eee kardesim bi sut cek, bir frikigin diregi siyirsin, bir pas at Allah aski icin.. 8-9 macin birinde takim arkadaslarindan siyril.. Ne diye bu kadar titriyorsun sahada?
Enteresan bir lig Bundesliga. Futbolcu ve takimlar tamamen form düzeylerinden, yakaladiklari rüzgardan besleniyorlar. Bayern disinda (hatta o bile) sampiyon olan herhangi bir takim (Stuttgart, Wolfsburg, vsvs) kadrolari bozmadan ertesi sene afallayip, tepetaklak olabiliyor. Takim bir sistemle sampiyon olsun, o sistemden beslensin, göremiyorum. Sezon icinde elbette bagli olduklari belirli bir tertipleri var ama Bundesliga maclari ya herro, ya merro.. Denir ya, "Bundesliga maclarinda kimin kimi yenecegi belli olmaz", tamam güzel seyir zevki, heyecan falan da. Niye "kimin kimi yenecegi belli olmuyor?". Futbol gercekleri acisindan enteresan degil mi bu? Sistem, iyi kusak, standartlari olan futbolcular falan, onlar ne olacak?
Formdaysan bu sene Dortmund gibi, götürüyorsun isi, seneye ayni kadro ilk 5-6'e ancak oynar, yazayim buraya. Aynen yine Alman futbolcular sezondan sezona cok sert, cok zikzakli form grafikleri ciziyorlar. Gecen sene dökülen adam, bu sene döktürüyor. Döktüren adam da dökülebiliyor.
Fazla mi bodoslama girdim bilmiyorum ama her türlü yoruma acigiz.
by meinkissen
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
21 yorum:
Olay bence teknik adamlardan kaynaklanıyor. Almanya'da son örnekleri Derwall ve Beckenbauer olan filozof hocalaradn kimse kalmadı. Ama Rinus Michels, Cruijff felsefesinden gelen adamlar (takımları her zaman çok iyi durumda olmasa da) dünya futbolunu yönlendiriyor. Euro 2008'de 16 takımdan 7'sinin başında Hollanda'lılar vardı. Hollanda felsefesi iktidarda olduğu için de, son 20 yıl da çok daha yetenekli jenerasyonlar varken, Hollanda bu yıl 32 sene sonra dünya 2.si oldu. Ama zaten İspanya'da Cruijff, Rijkaard, Guardiola silsilesiyle onların bir türevi. Almanların sadece disiplini kaldı, ama futbola İtalya 90'daki gibi fikir olarak bir katkıları yok. O bahsettiğiniz üst liglere bir an önce kafa tutabilmek için günlük çözümler üretmeye çalışıyorlar.2006 evsahipliği, Bayern'in başarıları, yakalanan yeni yetenekli jenerasyon avantajlarını bir an önce devreye sokmaya çalışıyorlar ama acelecilikten sonuç Fatih Terim'in Galatasaray'daki 2. dönemi gibi oluyor. Aslında "Türk Futbolunun Son 7-8 Senesi" filminin daha iyi oyuncular ve özel efektlerle çevrilmiş daha başarılı bir versiyonu Bundesliga ve Alman futbolunun hikayesi.
ilginçtir bu yazıyı yazdığın şu zamanlarda almanya italyayı geçip 3. sıraya geçmiş bulunuyor. enteresan:)
Son zamanlarda okudugum en keyifli yazıydı..tespitin de cok nedense cok dogru geldi
yazının ana fikrine katılmakla beraber ufak bi not
robben mourinhonun chelseasinin yıldızıydı iki şampiyonluk kazanırken onlarca maç kazandırdı ve chelsea onun sakatlıktan dolayı sahaya çıkamadığı dönemde ciddi üretkenlik sorunları çekiyodu
real madrid kariyerindede sahaya çıkabildiği sürece yıldızlaşmış hatta son döneminde ciddi puan farkına rağmen takımın lige tutunmasını sağlamıştı
bnm fikrime göre robben messinin ardından dünyanın en yetenekli oyuncusudur ve sakatlıklar onu engellemediği sürece bunu göstermiştir yani esas sorun sakatlık problemidir
başta da dediğim gibi yazıya ve fikre katılıyorum sadece ufak bi not
Evet biraz fazla bodoslama girmişsin. Hani birisine sert bir yanıt verirmiş gibi veya birşeyi kanıtlamak istermişsin gibi bir hava veriyor yazı.
İçeriğe gelince bazı konularda haklı olabilirsin ama benim için Bundesliga nın izlenebilirliği şu an diğer bütün liglerin üstünde, premier ligin bile. Ve ben aldığım keyfe bakarım. Gerisi traş..
flyby
@alie,
yorumun yasdigim yazinin cok önemli bir acigini kapatmis.. cok dogrusun..
@TA, haklisin, farkindayim da, Almanlar'in aldiklari puanlar da bir veri degil benim icin.. Italya-Almanya arasinda puan farki Italya'daki sike skandalindan sonra Milan'a Juventus'a verilen cezalar sonrasi kapanmaya basladi ve su anda bulundugu duruma geldi.. Premier Ligde, Ingiltere milli takiminda en önemli 3 takimi italyanlar calistiriyor.. West Bromwich'i de Di Matteo ucuruyor..
Skibbe nerde? Frankfurt'ta..Yapma yav..
@sin, tesekkürler yaziyi keyifli buldugun icin..
@buura
haklisin Robben konusunda.. Iyiydi Chelsea'da ama sürekli yedek kulübesinden giriyordu oyuna.. Crespo'da Mourinho'nun Chelsea'sine cok mac kazandirdi o sene. Ama ikisini de Mourinho bizzat satilik listesine koydu.
Robben aynen dedigin gibi olaganüstü yetenekli.. Kücümsemek istemiyorum ama gecen sene Bundesliga'yla gectigi dalgayi hicbir üst ligde gecemez..
Sistemci Van Gaal'in Bayern Münih'teki dönemine "Robben öncesi", "Robbenli dönem" ve yine su anki sakatliktan dolayi "Robben'siz dönem" diye bakmak lazim.. Bu üc döneme de farkini koyan adam Robben...
@adsiz,
usta neyi kanitlayacaz? Neyi kanitlayayim. Futbol gerceginin herhangi bir yerdeki durum tespiti icin bir kanitlamaya ihtiyac yoktur. Kanit ortadadir, sen görürsün sadece..
Gözlem ilginç ama yorumlar hatalı bence. Bir kere yazı baştan Robben mevzusunda çuvallıyor, Robben'in Chelsea ve kısmen Real Madrid performansı (en azından sakatlanmadığında) Bayern Mühih'tekinden farklı değildi. Robben'in problemi kötü oynamak falan değil, çok sakatlanıyor. Chelsea'de ilk 2 sezonunda sakat olmadığı sürece yedek falan da değildi, sol kanatta hep ilk 11 oynadı. Hatta adam yılın takımına seçildi ilk sezonunda.
Ayrıca Misimovic üzerinden Bundesliga yorumlamak da çok manasız, oyuncunun Galatasaray'da ne yaşadığını bilemiyoruz. Bu mantıkla bakarsak Fabian Ernst de geldi Beşiktaş'ta şampiyon oldu mesela, onu ne yapıcaz? Son Şampiyonlar ligi finalinde bir alman takımının olduğunu da unutmamak lazım.
ya valla bu blogla enteresan telepatik bir bağım var, ne zaman bir şey kafama takılsa çok geçmeden bunla ilgili süper bir yazı çıkıyor bence bu enteresan:)
evet ben de bu konuya anlam veremiyenlerdenim hatta geçen futbol geyiği platformumuzda arkadaşlarla bu konuyu irdelemişliğimiz var. Çok basit hatta seviyesiz bir çok lgden zebil gibi yıldızlar futbolcular çıkarken almanlarda bir numara yok. kluplerinin avrupa üst seviyelerde başarı istikrarı yok..nasıl oluyorda oluyor tadında bişi..yazı için elinize sağlık.
not: Bu ara kafaya taktığım konu türk futbolundaki düşüşün sadece bizden değil değişen yeni futbol anlayışından ve bizim genel karekterimizin yeni futbol anlayışına terse gelmesinden olduğu ile ilgili..bakalım yine denk getirecekmiyim..
''Kücümsemek istemiyorum ama gecen sene Bundesliga'yla gectigi dalgayi hicbir üst ligde gecemez..''
nasıl dalga geçmiş anlayamadım.bayern geçen sene sadece 70 puanla şampiyon oldu.ha dalga geçmişse robben ş.liginde dalgasını geçmiş olabilir:)
bir lig dışarıdan oyuncu alıyorsa büyüyor demektir.hele bunlar yıldız oyuncular ise.dışarıya oyuncu veren hangi lig büyüktür.yoktur.almanlarda hızla büyüdüler son yıllarda.kalite olarakta yükselişteler.misal skibbenin frankfurtu valenciayı eleyebilir.yüzde 70 lerde.
atmosfer olarakta ispanya ve ingiltereyi yakalamış durumda.
büyümek için oyuncu satmak yerine almak gerekiyor ve bunu EPL gibi oldukça iyi yapıyorlar.balkanlar uzak doğu afrika her yere açılmış durumdalar.
dünyanın en iyi 3 liginden birisinden bahsediyoruz.
yeni bundesliga projesi tamamlanmak üzere.
''Almanya'da yilin futbolcusu secilen adamlar niye bir üst lige Ispanya'ya, Italya'ya, Ingiltere'ye transfer yapamiyorlar? Ya da orada tutunamayanlar niye Bundesliga'yi dagitiyorlar.''
niye transfer yapsınlar?yaparlarsa o lig küçülür.büyümek için EPL gibi dışarıdan oyuncu almak gerekiyor.öyle yaptılar ve italyayı geçmiş durumdalar.ribery robbeni getirdiler final oynadılar.
yazıyla ilgili genel bir yorumdan çok bir anektod olacak ama ballack, lehmann gibi ingiltere'de başarılı olmuş almanlar, ya da italya liginin en iyi forvetlerinden shevchenko'nun ingiltere'de dökülmesi gibi ters örnekler de verilebilir. sadece oyuncu açısından bakıldığında benzer bir durum italya ve ingiltere'de de geçerli bence, oyuncuların kendi ülkelerinin liglerinde oynamayı tercih etmeleri önemli bir rol oynuyor kariyer planlamasında.
yine de yazıda belirtildiği gibi bundesliga'nın tahmin edilemezliği özellikle ispanya ve ingiltere ligleriyle kıyaslayınca çok garip kaçıyor ve üzerine düşünülebilecek bir konu.
@TA,
sampiyonlar ligiyle de dalga gecti Robben, dogru diyorsun.. Bayern iyiydi gecen yil, iyi ivme kazandilar, o ivmeyi Robben'le kazandilar.
Bir lig disaridan oyuncu aliyorsa büyüyor demektir diyorsun.. Oyuncu alimi arz taleptir serbest isgücünün oldugu Almanya'da.. R.Madrid'de iskartaya cikarilan Robben, Raul transferleri Almanya ligini bu baglamda büyütmez.. Raul transferi gerci tam Katar tarzi bir transfer oldu.. Schalke bu sacmalamayla su anda muazzam borclandi.. Insallah Dortmund'un son 10 yildir cektikleri sikintilari yasamak durumunda kalmazlar..
Bu baglamda istisna tek transfer Ribery'ninkidir.. Bunlarin disinda genelde Balkan ve Dogu Avrupa Lebensraum'u olmus durumda 2. sinif topcularini Almanya'ya vererek. 1. siniflari direk Italya, Ingiltere yapiyor bu adamlarin. Almanya'da oyuncu ücretleri saglikli bir düzeydedir, ligin finansal yapisi da oldukca sagliklidir. DFB sagolsun. Bu yillik ücret yapisinda Alman topcular Ispanya'ya, Ingiltere'ye, Italya'ya transfer yapamiyorlarsa komedidir bu.. Homo economicus topcu niye daha fazla kazanmak istemesin? Ha bu topcular her birlikte bir karar almislardir, Bundesliga'nin iyiligi icin disariya cikmak istemiyorlardir..
Böyle bir sey olabilir mi ya? Topyekün EPL ya da Bundesliga disaridan oyuncu alim satimini herhangi bir politikaya baglayabilir mi? Serbest piyasa kanunlari isler Avrupa Birligi'nde.. Parayi veren düdügü calar..
Ribery niye Bayern'e gitti, en fazla parayi onlar verdigi icin.
Modric niye Tottenham'a gitti, en fazla onlar verdigi icin.
Rooney niye Ingiltere'de kaliyor? Kontratiyla bagli ve su an icin en fazla orada aldigi icin.
Atmosfer olarak Ingiltere'yi Italya'yi yakaladigina katilmiyorum.. Atmosfer her zaman iyidir Almanya'da.. Ayni seviyededir, hatta daha iyi oldugunu iddia edebilirim..
Bundesliga projesi o kadar kolay tamamlanmaz, böyle bir proje de var mi bilmiyorum.. Italya, Ingiltere, Ispanya ligleriyle bir kere maddi olarak kesinlikle rekabet edemezler.. Bundesliga maclarinin yayin hakki maddi olarak su anda Sportoto liginden daha azdir.. Bu yayin haklarini daha az ücrete satin alan sirket (Premiere, simdi de Sky yanilmiyorsam) zarar etmistir. Almanya'daki yasal düzenlemeler, tüketici haklari falan filan abone sayisinin artmasina mani olmustur ve olacaktir da.
Liglerin, bu baglamda takimlarin, en büyük gelir kalemi yayin haklarinin satisindan elde edilen paradir.. Bundesliga, eger Almanya'da pazar kosulllari radikal bir sekilde degismezse, kesinlikle büyük liglere kiyasla bu en büyük gelirden yillarca mahrum kalacaktir..
Ice yayin haklarinin pazarlanmasi haricinde bir de disari pazarlanma olayi var liglerin.. EPL disariya sattigi yayin haklarindan 500 milyon euro yapiyor her yil, bundesliga 40 milyon yaparken...
laf lafi acar, yazariz daha...
@joaquinsanchez
ustacim, anektodlar iyi de, genelleme yapilamiyor onlarla.. Bak Elano'da Ingiltere'de yaptiginin 20'de 1'ini yapamadi Türkiye'de, ya da Rijkaard GS'la dibe vurdu.. Bu Türkiye ligini Ingiltere'den, Ispanya'dan zor yapar mi, yapmaz elbette..
Ballack iste, istisna ya da Lehmann.. Ballack iyi para aldi, haftaligi 90bin sterline anlasti.. Yine Mesut, Khedira örnekleri.. Ama iste bu kadar.. Fazlasi yok... Oyuncu kendi liginde oynamayi tercih etmez ya.. Kim istemez Madrid'de, Milano'da, Londra'da o tecrübeyi yapmayi. Almanlar aksine cok severler.. Gecmise bakildigi zaman Almanlar'in vizir vizir topcu ihrac ettigi zamanlari da unutmayin..
O dönemler Almanlarin takimlari da daha iyiydiler, rayina giren bir alman futbol takimi bunu 3-4 yil sürükleyebiliyordu. Adam da satabiliyordu. Yaz yaz bitmez yurtdisina giden eski Alman topculari..
Ligin yapisi, kulüplerin futbol yapilari cok enteresan bir hal aldi Almanya'da... Bunu anlatmaya calisiyorum.. Istikrarli takim yok, kadro kaliteleri ayni olmasina ragmen.. Kimse sampiyon olan Wolfsburg'u, Stuttgart'i, Hoffenheim'i, gecen seneki Bayern'i bile baska türlü aciklayamaz.. Ligin 2. büyügü yok Almanya'da yahu... Alinan sonuclar, sampiyonluklar sistem, yapilanma'dan ziyade, iyi hava yakalama, formda olma gibi faktörlerle aciklanabiliyor.. Teknik Direktör calisma süreleri de öyle.. Bremen'nin Schaaf'ini koy kenara, sürekli rotasyon, yönetimin elleri sürekli hocalarin ensesinde...
Valla Dortmund süper takim oldu simdi.. Seneye harbiden garantisi yok..
ilk post, alie'nin postu, o da cok ilginc...
çok güzel ve doyurucu bi yazı olmuş.
Ne tartışılıyor anlamadım arkadaş haklı beyler (meinkissen) Danny Rusya'da Gomez'de Almanya'da 30M a civarında eder.. Bunlar kapalı sistem ligler :D ve hemen hemen hepsi aynı ayarda olunca Ribery ve robben farklı kalıyor tabi.. Maçlar da zevkli olur haliyle
dediklerinin çoğuna katılıyorum ama farklı düşündüğüm bir konu var.
yıldızı parlamaya başlayan ispanyol, ingiliz ve italyan oyuncular için birinci tercih kendi liglerindeki büyük klüpler olur çoğunlukla. aynı şey almanya için de geçerli bayern özelinde. bu ülkelerdeki milli düzeydeki oyuncular için, ortada büyük bir maddi getiri yoksa (silva-man city, benitez özelinde alonso,torres-liverpool) yurtdışına çıkmak çok sık rastlanan bir şey değil. oyuncu tabii ki "ligim gelişsin diye burada kalmalıyım" diye düşünmüyor, böyle düşünmesine gerek kalmadan, ingilizse manu, chelsea, arsenal, liverpool, italyansa inter, juventus, milan, ispanyolsa madrid ve barcelona çok iyi teklifler karşılığı alıyor adamı yurtdışına çıkmadan. bu bakımdan (sadece oyuncu ihracı bakımından) almanya ile diğer büyük ligler arasında (ispanya'yı hariç tutmak iyi olacak) bir fark göremiyorum. özetlersem, ispanya, italya ve ingiltere'de çok fazla alman oyuncunun bulunmamasının bundesliga'nın zorluğunu ya da alman oyuncuların kalitesini ölçmek için bir kriter olmadığını düşünüyorum.
Sinirli acidan ve kapkara gozlukluklerden bakarak yapilan bir degerlendirme olarak goruyorum yaziyi..Ligin 15. olan Schalke, Sampiyonlar ligini grup 1.si olarak geciyorsa, Bundesliga kalitesini Ziya hoca,Sakip hoca gibi isimleri yazarak dusurmek pek haklı olmaz.
Taze örneklerin disinda da Berbatov,Boateng ve van der Vaart'i hatırlatırım...
@Jrep
Berbatov üçüncü sezonunda ancak oynamaya başladı dersek yanlış yapmayız herhalde. Bundan önceki 2 sezon sürekli İngiltere'de tartışma konusuydu ve harcanan 30 milyon poundun karşılığını hiçbir zaman vermediği konuşuluyordu. O yüzden onu örnek olarak gösterebilir miyiz bilmiyorum.Van der Vaart henüz yeni ki başından geçmiş pek yi olmayan bir İspanya macerası var onu da eklemek gerek. Ne olacağını göreceğiz.
@Jrep,
bundesliga 15. schalke?!?!?!?
peki Bundesliga acik ara lideri Dortmund? Avrupa ligi? Ispanya ligi 10. Sevilla'nin grubu falan, PSG...
Bunlar veri degil. Alakasiz istatistikler...
@ Flying
Manu öncesi Tottenham performansından kimse şikayet etmiyordu fakat. Hatta gayet de memnunlar idi diye hatırlıyorum. Sonuçta Manu'ya transferi domestik olarak görmemiz gerekmez mi?
Yorum Gönder