by Black Pearl
Hollanda da yasadigim surece epey Turkiyeden turist agirladim. Dikkatimi ceken bazi ortak noktalari vardi. Mesela yeni geldiklerinde su sekil cumleler kuruyorlar. "
Ne guzel memlekette yasiyorsunuz, Dönme planlariniz varsa aklinizdan cikarin. Sakin dönmeyin sakin! Ah ben de bir kapagi atabilsem boyle bir ülkeye" derken ilerleyen cümlelerde laf Tayyip'e ve partisine baglaniyor genelde.
Turkiyeden gelen bazi turistler ise
Hollanda da ikinci sinif muamelesi gören magazalara (H&M, güzel ama kalitesiz yani bir sezonluk kiyafet satan magaza) Louis Vuitton sanip ballandira ballandira anlatma ve deli gibi alisveris yapmakla geciriyor. Üstelik bu magazanin mallarinin yarisi Türkiyede yapiliyor. Her ziyaretci ile daha once defalarca gittigim yerleri gezerken de etrafi seyretmek yerine her saniye resim cekmekle mesgul ve sokak lambasinin altinda daha resim cekmek isteyenler de var. Her heykel'e tarihi eser muamelesi yapmasi da cabasi. Bu insanlar Roma'yi gorseler resim çekerken parmaklari felç olur herhalde asiri resim çekmekten.
Bir de Turkiye sanki üçüncü dünya ülkesiymis gibi konusanlar var. Hollanda'yi ise super gelismis ve modern bir ulke saniyor bu kisi. Zaman makinesine binip 3000'li yillarin Hollandasina gitmis sanki, simdiki Hollanda da modern olmayan seyleri gorunce abartarak saskin bir tepki veriyor.
"Hollanda da hic elektrik kesiliyor mu?" "Trenler falan hep saatinde geliyordur ya burada?" Benim de cevabim bazen raylara sonbaharda çok yaprak dustu mu trenlerde gecikme oluyor ve de iki sehir arasinda bir aksama oldu mu aninda butun ulkeyi etkiliyor bu (saka degil).
"Nasi yaaa Hollanda da mi trenler de aksaklik oluyor yani?" Bazen ben trafik cok sikisik dedigim zaman hemen gecikmeyen laf, "
bu da trafik mi, sen bi de köprü trafigini gör"
Genelde bu turistler gider ayak su cumleleri kuruyorlar.
"Yaa bu Hollandayi sevmedim ben, çok düz tepsi gibi" "Havasi da bi acaip, yagmur yagiyordu simdi gunes acti" "Turkiye en iyisi ya ben Turkiyeden baska bir yerde yasamam...
by Black Pearl
8 yorum:
Haydarpaşa'nın çatısı yanarken "trenler niye gitmiyor yahu, en fazla çatısı yanıyor, aşağıda bir tehlike yok" diyen bir millet raylara yaprak düştüğü için trenlerin gitmediğini yaşasa ne tepki verirdi bilmiyorum.
Bu aslında biraz alışmışlığın getirdiği bıkkınlıktan kurtulma hissi. Belki ben de 5 sene sonra Hollanda'ya gıcık olmaya başlayıp başka bir yere göçme planlarına gireceğim.
Ama totalde "sistem abi sistem adam sistemi kurmuş" güruhuna ben de gülüyorum elbet...
Hollanda'da pazar mı var ne demek lan bu arada..pazar olmayan ülke mi var...
eğlencelidir memleketten gelen adam gezdirmesi. ama burada yaşayanların da insan olduğunu, ne bileyim köylülerin hegel, kant okuyup, mozart dinlemediklerini falan görüp şaşırmaları da ilk başlarda eğlenceli olsa da zamanla sıkıyor insanı...
ben bu anlamsız "avrupa'nın taşı toprağı altın" ruh halini biraz olsun delmek için yazı dizisi yapmayı düşünmüştüm. ama bir yazıda takılıp kaldım.
http://gueneslipazartesiler.blogspot.com/2010/03/eller-gidiyor-aya-biz-kaldik-yaya.html
ALDI'nın peynir reyonunun önünde resim çekinen insan var, Nurnbergliler bilir :))...ALDI lan...Bi alkolikler bi de ben alışveriş yapıyoruz ordan :)
valla aldi'ye laf söyletmem, ekmeğe sürmelik çok güzel zımbırtılar var aldi'de. ayrıca kasiyerleri daha hızlı diğer süpermarketlerden.
peynir reyonunun önünde resim çektirmek iyi fikir, dur ben de yapayım da, memlekete yollarım bakarlar goudalara, emmentalerlere. "avrupa'da ne biçim peynirler varmış, gavur yapıyor valla" derler...
annem bizim mahallenin bakkallarından biri italyan diye "avrupa başka tabii" demişti...
:-)
Ben Hollanda da yasadigim için o heykellerin tarihi eser olmadigini biliyorum ve tabi bana tuhaf geliyor o heykellerin önünde resim cekinmeleri. Yani baska bir ülkede ayni seyleri ben de yapiyor olabilirim diyerek bir özelestri yapiim.
hayatımda hiç yurtdışı görmedim ama bu söylenenlerin tamamını onaylıyorum. akpye kızıp ülkeyi terketmek mi dersin, batının ilmini değil kapital söümürüsünü mü almak dersin. bir de fotograf çekme olayı evet. hayatımda gittiğim ve gideceğim hiçbir yer için fotograf makinesi yanımda taşımayı sevmiyorum. çünkü bu, o anı yaşamaktan ziyade sonrası için o anı yaşamış olmayı tercih ettiğimiz gösteriyor. facebook albümü mesela. birincil amaç fotograf çekmek değil, o yeri yaşamak olmalı.
bu tarihi eser çılgınlığı da ayrı mesele. hayatımda en az sevdiğim turizm stili tarihi eser ve müze. sokakları dolaşmak, kaybolmak, aç kalmak dururken...
gerçekten meraktan soruyorum. siz doğma büyüme türkiyelisiniz. hollanda maceranız direkt iş başvurusuyla mı başlamıştı? ve tabii ki flemenkçe...
çok teşekkürler.
İnsanlar heykelleri değil, "böyle sanatın içine tüküreyim" diyenlerin bulunduğu bir ülkede bulamadıkları hayatı fotoğraflıyorlar aslında. Özenilen şeyler treni, binası, yolu değil de "en azından" sosyal hayatında Türkiye'deki kadar baskı görmemek olsa gerek.
Peynircinin önünde poz vermeyi de çok yadırgamamak lazım. Turistin işi bu zaten.
jacques
@Yumak21 bana mi sordun bilemedim ama ben yazdigim icin cevap vereyim dedim. Ben Turkiyede dogma ama Hollanda da buyume'yim :-) Turkiyede yasamak ve calismak ne demek bilmedigim icin merak ediyorum ama Turkiyedekiler hemen lafi politikaya getiriyorlar. Ben de Tr'de hic oy kullanmadigima gore ve TR politikasiyla ilgilenmedigime gore bu konu beni bunaltiyor.
Turk insanin cok dirdir eden bir cins. Mesela TR'yi begenmez hep negatif konusur, avrupaya ozendigini soyler. Eline avrupaya gitmek icin firsat gecince de is ciddiye binince dusunmeye baslar nihayet. Ben Trden ve ailemden ayrilamam der sonra da. (based on true story).
Yorum Gönder