3 Ocak 2011 Pazartesi
2010'UN 10 FUTBOL HADİSESİ
30 Aralık 2010 tarihinde BirGün gazetesinde yayınlanmıştır.
1-İspanya’nın Dünya Kupası zaferi: 44 yıl boyunca uluslararası turnuvalarda kendisinden çok şey beklenmesine rağmen sürekli çuvallayan İspanya 2 sene arayla önce Avrupa sonra da Dünya şampiyonu oldu. Johanesburg’daki finalin, bir zamanlar, İspanya’nın bugün oynadığı futbolun yavaşlatılmış versiyonunu oynayan Hollanda’ya karşı kazanılması ve finallerde ilk kez şampiyonaya mağlubiyetle başlayan takımın mutlu sona ulaşması İspanyolların mutlak hakimiyetinin de bir göstergesi oldu. Dahası Euro 20102’nin de en büyük favorisi durumundalar. Matadorlar dünya futboluyla bir boğaymış gibi eğleniyorlar.
2-Inter’in ŞL Şampiyonluğu: Helenio Herrera’nın Inter’inden beri, Nerazzurri Serie A’nın tozunu bu denli atmamıştı. Ama o meşhur La Grande Inter’in mertebesine ulaşmak için bir eksik vardı. Avrupa Şampiyonluğu. “Special One” Jose Mourinho onlara bu hediyeyi verdi. Sürekli burnu havada olduğu iddia edilen ama futbol sahasında ayakları yere sağlam basan Portekizli henüz ikinci sezonunda üçlemeye imza atarak ve bu yolda, son 2 yılın “uzay temsilcisi” Barcelona’yı saf dışı ederek neden bu kadar sevildiğini (ya da sevilmediğini) kanıtladı. Javier Zanetti kupayı kaldırdığında 15 yıllık bir Inter kariyerini de taçlandırmış oldu.
3-Lionel Messi: Kırmadığı rekor kalmayan Barcelona’yı taşıyan adamdı Arjantinli. 2010 yılı içinde oynadığı 45 maçta 50 gol, geçen sezonun başından beri oynadığı 72 maçta 70 gol attı. Henüz 23 yaşında iken La Liga’da 100 gol barajını geçti ve tüm Barcelona kariyerinde gol sayısını 150’ye çıkardı. Bu da onu kulüp tarihinin en golcü 5. ismi yaptı. Bu alanda lider olan Cesar Rodriguez’i geçmek için 86 gole ihtiyacı var ama Rodriguez’in 13 yıl Katalan ekibinde forma giydiğini düşünürsek, Messi’nin onu geçmesi pek de zor olmayacak.
4-Diego Forlan: Dünya Kupası bittiğinde bireysel anlamda akılda kalan tek bir adam vardı: Diego Forlan. 1 penaltı dışındaki tüm gollerini ceza sahası dışından atan Uruguaylı, son 10 yılda giderek farklı bir yöne giden modern futbolun içinde kalan son “eski model” yıldızdı adeta. Takım arkadaşlarıyla yardımlaşması, onları yönetmesi, sorumluluk alması, zor anlarda ortaya çıkışı ve elbette yetenekleri. 1990 Dünya Kupası “Salvatore Schillaci’nin Sihirli Geceleri” olarak bilinir. Ben de 2010’u Forlan’ın Sihirli Geceleri olarak hatırlayacağım.
5-La Masia: Listenin 8 numarasında da bu konuyu inceleyeceğiz ama Johan Cruijff’un canlandırdığı ve ilk mezunlarından birini, bugün teknik direktörlük koltuğunda olan Guardiola’yla veren Barcelona’nın alt yapı okulu, Messi’nin de aday olduğu FIFA yılın futbolcusu ödülünün son 3 finalistine 2 isim gönderdi. Dünya futbolunun yeni tip “yıldızları” Xavi ve Iniesta. Bunun yanında ezeli rakip Real Madrid, Galacticos sloganıyla cepten harcarken onlar İspanyol milli takımının temelini oluşturdular.
6-PSV 10- 0 Feyenoord: Feyenoord sadece Hollanda futbolunun 3 büyüğünden birisi değil, aynı zamanda Hollanda kulüpleri arasında Avrupa’da kupa kaldırmış ilk takımdı. Ekim ayında Eindhoven kentinde aldıkları bu yenilgiye “utanç verici” sıfatı yetersiz kalır. Birçok kişi Feyenoord’un o gün “büyüklük” sıfatını Philips Stadyumu’nun çimlerinde bıraktığını savunuyor hala. 2 senedir tarihinin en karanlık günlerini yaşayan takım bu sezon küme düşme tehlikesini yaşıyor.
7-Bochum’da patlayan skandal: FIFA ve UEFA’nın yıllardır yalanladığı ve görmezden geldiği şeyi bu küçük Alman şehri gözler önüne serdi. Avrupa’nın en amatör organizasyonundan en büyük çaplı olanına kadar tüm birimlerine sızmış olan şike dosyaları birçok kişinin başını yaktı. Hala bazı gerçeklerin örtbas edildiği söyleniyor ki buna inanmak için birçok nedenimiz var.
8-Barcelona 5 – 0 Real Madrid: Feyenoord’un 10-0’lık mağlubiyeti mi bu mu derseniz biraz düşünürüm. Barcelona’nın geçen sezon deplasmanda aldığı 6-2’lik galibiyetten çok daha sembolik bir galibiyetti Nou Camp’teki maç, zira Jose Mourinho kariyerinde ilk kez rakipten 5 gol yemiş ve gol atamamıştı. Daha çarpıcı olanı maçın son bölümünde sahada Barcelona altyapısı La Masia’dan tam 9 oyuncu bulunurken Real’de sadece ve sadece kaleci Casillas’ın bu kontenjanı doldurması oldu. Madrid ekibi maç boyunca rakip kaleye doğru dürüst gidemedi bile ve Katalanlar, o kadar da iyi oynamadıkları maçı 5-0 kazandılar.
9-Ticarethaneye dönüşen futbol kulüpleri: Buna endüstriyel futbol deyin, orta sınıfın tribünlerden silinmesi deyin ne derseniz deyin. 2011 yılında Arsenal’in Emirates Stadyumu’ndaki normal koltuk fiyatları 100 pound barajını geçecek ve futbolun o meşhur beşiğindeki ticarethane anlayışı, petrol ve doğalgaz zenginlerinin İngiliz kulüplerini sömürmesine sebep oldu. Son kurban Blackburn Rovers ve hocaları Sam Allardyce oldu. Arsene Wenger ve Sir Alex görevi bıraktığında Ada’da teknik direktör istikrarı deyimi muhtemelen tarihe gömülecek.
10-2018 ve 2022 Dünya Kupası karar süreci: FIFA başkanı Sepp Blatter bu 2 dünya kupasının organizatör ülkelerini açıklamadan 15 dakika evvel BBC’nin açtığı canlı Twitter yayınında kazanan 2 ülkenin dedikodusu internete sızmıştı bile. Asya Futbol Konfederasyonu Başkanı Katarlı Mohammed Bin Hammam’ın, FIFA başkanlık seçimindeki oylara karşılık dünya kupasını satın aldığı, Rus petrol devlerinin komite üyelerine gönderdiği iddia edilen hediyeler derken geride kupayı tarihinde ilk kez düzenleyecek 2 ülke kaldı. Rusya’da fahiş fiyatlar, Katar’da fahiş sıcaklar bizi bekliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
barça o kadar da iyi oynamadı mı 5-0lık maçta ironi mi?
ve Katalanlar, o kadar da iyi oynamadıkları maçı 5-0 kazandılar.
İyi oynamadıkları demişsiniz ama daha ne yapsın adamlar?
la masia'ya 1 barcelona'ya 2 içimizdeki katalunyalılara 3...ya neresi 2010'un olayı la masia'nın..1994'ün olayı deseniz anlıyacağım..kim çıkmış bu sene la masia'dan...hey allam ya..barcelona diye bileklerini kescek kitle oluşcak yakında...bak daha gana-uruguay maçını bile aklınızda tutamıyosunuz..anca xavi iniesta messi..bak man u 15 senedir alt yapıdaki oyuncularıyla namağlup gidiyor...onu yazsanıza..
scholes,giggs,fletcher,oshea,evans >xavi iniesta messi puyol
hemen yaziyorum adsiz yarin masanda
iyi oynamadiklari ironi degil, o kadar iyi oynamadilar, en azindan en iyi oynadiklari mac o degildi..
chelsea'nin 103 gol, +71 averaj ile premier league tarihi rekorlarını kırmış olması ne olacak peki?
listedeki 10 maddeden 4'ünü kaplayan barcelona'nın, bu sezonki başarısı lig şampiyonluğu iken; gariban inter'in ise aynı sezonu beş kupayla kapattığını da hatırlatalım.
barcelona'nin lig sampiyonluguyla ilgili bir madde olmadigi icin chelsea'nin sampiyonlugu alternatfini cok gecerli bulmuyorum, zaten listede hic bir lig sampiyonlugu yok. eger sirf oynayan oyuncularin takimlarina odaklanirsak atletico madrid de listede var deriz ki listenin amacinin o olmadigi acik ve net ortada.
Bu Barcelona'yi kucumseme ya da en dogru ifadesiyle ovgulerin yersiz oldugunu ileri surme cabalari hakikaten bir temele oturmuyor kusura bakmayin.
Yorum Gönder