26 Mart 2011 Cumartesi

EREDIVISIE'NİN 10 GENÇ YETENEĞİ

















2010-11 sezonu Eredivisie için çok büyük sürprizleri olan bir sezon değildi. Geçtiğimiz sezonun Avrupa'daki 2 büyük şampiyonu Bursaspor ve Twente'den sezonu sonuna kadar sürdürme havası veren FC Twente oldu. Başkan Joop Munsterman ve yeni teknik direktör Michel Preud'homme ne transferde ne de diğer alanlarda maceralara girmediler, futbolcular kendilerini şampiyon yapan Steve McClaren'in arkasından bir "Don Revie Sendromu"na girmediler. Sonunda takım şampiyonluk yarışının içinde. Daha da önemlisi nisan ayına gelmemize rağmen 3 kulvarda da yarışa devam ediyor. ADO Den Haag sezonun en büyük sürprizi oldu. Kariyerinin sonlarında yolu İstanbulspor'dan da geçen John van der Brom, AGOVV Apeldoorn ile Jupiler League'de yaşadığı başarılardan sonra (takım son sezonunda play-off'a kalmıştı) Hollanda'nın en büyük üçüncü kenti ve hükümetinin merkezinin bulunduğu kenti tekrar ayağa kaldırdı. 5. sıradalar ve Avrupa Ligi vizesini kovalıyorlar. Bundan 5 sezon önce sonuncu olarak küme düşmüşler, geri döndükten sonra 13.lükten yukarı çıkamamışlardı. Takımın en son 5. sırada ligi bitirdiği sezon 1972-73 sezonuydu. Tarihlerinin en iyi derecesi de 1960'larda 3 kez elde ettikleri üçüncülük. Kısacası 40 yıla yakın bir süre sonra taraftarlarını mutlu etmeyi başarabiliyorlar. 11 yıl önce Şampiyonlar Ligi'nde oynayan Willem II ise adım adım ikinci lige doğru uçuyor.

Hollanda'nın son yıllarda oyuncularını parlattıktan sonra yurt dışına pazarlama yaşı oldukça düştüğünden, gençlerin A takımda şans bulma yaşları da giderek düştü. Royson Drenthe Real Madrid'e transfer olduğunda 20, Robin van Persie ise Arenal'e transfer olduğunda 21 yaşındaydı. Bu yaşlar 90'ların ortasında biraz daha yukarıdaydı. De Boer kardeşlerin ülke dışına çıkması 28'i bulmuştu örneğin. Sezonun bitmesine 6 hafta varken öne çıkan oyuncuları bir tarayalım.

1-Nacer Chadli: Dün deplasmanda Avusturya'yı 2-0 mağlup ederek grupta önemli bir avantaj yakalayan Belçika'nın ilk onbirinde sahadaydı. Chadli Fas milli takımının da formasını giymişti aslında 1 kez, ancak bu maçın resmi bir maç olmaması sebebiyle halen varolan Belçika'yı seçme şansını kullandı. Yukarıda bahsettiğimiz, Jon van der Brom'un Apeldoorn döneminde en büyük kozlarından birisiydi. Ligin ilk yarısındaki performansı, ikinci yarıda biraz düşse de 21 yaşındaki oyuncu bu sezonun en büyük çıkışlarından birisi olduğnu kabul ettirdi. Milli takımın Belçika ile Brüksel'de oynayacağı maçta başımızı ağrıtabilir ama karşısında Gökhan Gönül'ün olması onu muhtemelen durduracaktır.

2-Luc Castaignos: Castaignos'un adını ilk kez zikrettiğimizde 2 yıl önceydi ve o zamanlar geleceğin Hollanda milli takımında mutlaka yer bulacağını söylemiştik. Feyenoord altyapısından yetişti, geçtiğimiz sezon ilk kez A takıma çıktı. Henüz 18 yaşında olmasına rağmen 4 Martta Inter'e imzayı attı. Sezon sonuna kadar Feyenoord'da kaldıktan sonra Milano'ya uçacak. Bir Balotelli olmayacak bndan eminiz. 17 yaş altı takımında oynadığı toplam 17 maçta 13 gol atmıştı ki, takımın tarihinde böyle bir ortalamayı kimse tutturmamıştı. Feyenoord kariyerinde çoktan 10 gole ulaştı. 1.87 boyunda, babası Fransız, annesi Cape Verde adalarından ve aynı zamanda İtalyan pasaportu var. Böyle bir sentezden çıkabilecek en iyi yeteneklerden birisi. Zaten tipik bir Hollandalıdan çok Fransızların uzun boylu güçlü forvetlerini andırıyor. Henry'le karşılaştırılması kaçınılmazdı.
















3-Kolbeinn Sigþórsson: Evet İzlanda hala yurt dışına oyuncu ihraç etmeye devam ediyor. AZ onu daha 15 yaşındayken ülkesinin Handknattleiksfélag Kópavogs takımından aldı. Şu an 21 yaşında. Bu sezon A takıma çıktı, Venlo'ya attığı 5 gol onu, Eredivisie tarihinde Afonso Alves'ten sonra bir maçta 5 gol atan ikinci yabancı yaptı. Kulüp tarihinde son kez bir maçta 5 gol atan oyuncu ise, 33 yıl önce bunu başaran Kees Kist'ti ve ne ilginçtir ki o da bunu Venlo karşısında başarmıştı. İzlanda milli takımında da gollerine başladı. Bu sezon attığı 11 golle takımının en golcü ismi. Şota'yı örnek aldığını söylüyor kendisine.

4-Christian Eriksen: 2010 Dünya Kupası'nın en genç oyuncusuydu. Umarım bu unvan onun üzerine "Genç Semih" gibi yapışmaz. Ajax'ın geçtiğimiz sezon yaptığı en iyi iş, onu A takıma yavaş yavaş yedirmek oldu. 16 yaşında Odense'den gelen oyuncu bu sezon takımın ilk onbirine iyice oturdu. Rio Ferdinand şubat ayında Danimarka ile oynadıkları ve 2-1 kazandıkları maçtan sonra Eikssen'e Twitter hesabından övgüler yağdırdı. Ona övgü gönderenler arasında Frank Lampard da vardı. İngiltere'nin en önemli 2 oyuncusu ona övgüleri gönderince Premier Lig kulüpleri de peşine düştü. 2015'e kadar kontratı var. Ajax kendisini sağlama almış durumda. Fizik gücünü kesinlikle geliştirmesi gerekiyor.

5-De Jong Kardeşler: Siem Ajax'ta, Luuk ise Twente'de. Kupa finalinde karşı karşıya gelecekler mayıs ayında. Siem geçtiğimiz yıl kupa finalinde Feyenoord'u yıkmıştı, Luuk ise Johan Cruijff Kupası'nda (bir nevi Süper Kupa), maçın tek golünü atıp Ajax'ın elini boş göndermişti. Siem 22, Luuk 20 yaşında. Luuk hücum hattında uzak forvet olarak oynayabiliyor, Siem ise bir nevi sahte 10 numara. Beraber oynarlarsa büyük işler başabilirler. Her ikisi de milli takım formasını Bert van Marwijk'ın ufak çaplı yenileme çalışmaları sırasında giydiler.

6-Jeremain Lens: Hollanda standartlarına göre pek genç sayılmaz ama patlamasını bu sezon yaptı. AZ'le yapılan Dirk Marcellis takasında PSV'ye geldi. Aslında her 2 taraf da bu transferden kârlı çıktı ama PSV'ninki biraz daha fazla. Bu sezon Eindhoven takımının değişmez oyuncularından. Geçtiğimiz hafta Rangers deplasmanında attığı golle takımını çeyrek finale taşıdı. 22 yaşında. PSV şampiyonluğa ulaşırsa, İskoçya'daki asistin sahibi Dzsudzsák'la beraber buna en çok pay sahibi oyuncu olacak. Arada kanunla başı derde giriyor (ehliyetsiz araba kullanma ve hız yapma gibi) ama o kadar olur, en azından Eindhoven'dan Groningen'e bastı mı 1 saatte gitmiyor.















7-Oussama Assaidi: Gerets'in yeni yıldız adaylarından. Fas milli takımına çağırdı Cezayir maçı için. Hollanda alt yaş gruplarında forma giymişliği var. Heerenveen'in bu sezon en çok gol pası veren ismi. 22 yaşında. Bunun yanında 6 golün de altına imza koydu. Heerenveen'den çok Fas için neler yapacağını merak ediyorum. Cezayir maçı onun ilk kez milli formayı giyeceği maç olabilir.

8-Dusan Tadic: Heerenveen'in transfer politikasındaki kardeşi ve benim deyimimle Hollanda futbolunun Gaziantepspor'u Groningen'in geçtiğimiz yıl FK Vojvodina'dan transfer ettiği Sırp oyuncunun bonservisine 1.3 milyon euro ödendi. O da 5 gol ve onu dalında zirveye yerleştiren 13 asistiyle bu parayı geri ödedi. Takımı lig dördüncüsü. 22 yaşında olması muhtemelen Kuzey Hollanda takımının onu 1-2 sene içinde minimum 5 milyon euroya satacağını müjdeliyor. Milli takım formasını 2 kez giydi.

9-Nikolay Mihajylov: Listedeki kaleci kontenjanını dolduran isim. Kulüp için bir efsane gelen Sander Boschker'den kaleyi devraldığında Twente taraftarları biraz düşünceliydi. 1994 Dünya Kupası'nda dördüncülüğü kazanan Bulgaristan'ın kalesini koruyan, kaptanlığını yapan ve ülke tarihinin en çok milli formayı giymiş olan ismi Borislav Mihaylov'un oğlu olması genç yaşta geçtiği Levski kalesinde taraftarlarla sorunlar yaşamasına sebep oldu. Liverpool onu İngiltere'ye getirdi ama Reina varken forma giymeis çok zordu. Twente onu önce kiraladı sonra da 1.8 milyon euroya bonservisini aldı. Ligin gol yeme ortalamasında Stekelenburg'un ardından ikinci sırada. 2012 elemelerinde Bulgaristan'ın kalesine geçti. Bunda babasının Bulgaristan Futbol Federasyonu'nun başkanı olmasından çok kendi yeteneğinin etkisi var.

10-Ricky van Wolfswinkel: İlk yarıda öyle bir patladı ki tamam dedik yeni Marco van Basten geliyor. Bu rüzagrla milli takıma da seçildi. Sonra ikinci yarının başında duraklama dönemine girdi. Son haftalarda biraz toparlandı. Sakatlıkların da etkisiyle gol krallığı listesinde geride kaldı ama 17 maçta attığı 12 gol hala çok iyi bir rakam. İyi de bir penaltıcı, zira gol krallığı listesinde gollerini en fazla penaltıdan atan isim. Önümüzdeki sezon onun ne yapacağı ile ilgili çok önemli bir gösterge olacak. Takım bazında bir atlama yaparsa onun kariyerine olumlu yansıyabilir. 22 yaşında.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

içerisinde de jong bulunmayan hollanda jenerasyonu bizden değildir. bu ne yau, her de jong default futbolcu ayarlarıyla mı geliyor :)

Adsız dedi ki...

izlemekten en çok keyif aldığım lig. kendimce fikirlerim..

Chadli çok büyük bir yetenek. Stoch'un boşluğunu 2. ligden bir adam alarak doldurmak, daha sonra onun Stoch'tan çok daha yetenekli bir oyuncu olarak takıma katkı vermesi.. Utrecht'in de yaptığı gibi doğru bir strateji. Dünkü maçı da izledim, Chadli ne zaman topla buluşsa tehlike yaratıyordu. Ben stilini, fiziğini Van Persie'ye benzetiyorum, tabii şu anda üçlü forvetin solunda oynuyor..

Castaignos için umutlu değildim ama son dönemde çok ciddi bir çıkış içinde. Yaşına da baktığımızda kendini geliştirebilir. İnter tercihi bence biraz yanlış. Aynı yanlışı Arnautovic de yapmıştı. Muhtemelen Castaignos da bir yere kiralanacaktır. Kalıp forma bekleyecekse çok daha kötü onun için.

Sigthorsson'u da biraz Owen'a benzetiyorum gol sezisi, gol vuruşu, tipi tabii en çok.

Eiriksen, Emre Çolak'ın altyapı eğitimini iyi almış hali gibi.


De Jong kardeşler, sadece onlar üzerine ayrı bir mesaj yazılabilir aslında. Twente'nin ideal sistemini düşündüğümüzde ileride Chadli-Janko-Ruiz, arkalarında Janssen-Luuk de Jong-Brama. Luuk normalde orta saha ile forvet arasında gibi oynuyordu. Ama sakatlıklardan, formsuzluklardan santrfor da çıktığı çok maç oldu.
Kardeşi de benzeri. O da normalde orta sahada ama Ajax'ta De Boer döneminde El Hamdaoui kadro dışı kalınca Siem de Jong tam da dediğiniz gibi sahte 10 numara oynamaya başladı. Geçen sezon çok gol atmıştı, bu sezon o kadar etkili değilde gol yollarında ama o da kendine geldi zamanla.

Lens'i zaten çok beğeniyordum Alkmaar'dan da, "olmuş" oyunculardan biri bence.

Assaidi'yi bundan önce pek tanımıyordum. Bu sezon ise Beerens'in rolünü çaldı biraz. Takımın yıldızı oldu. Topla süratlenişi, pasları, şutları, gerçekten çok etkili bir oyuncu. Şu an için tek sorun fiziği. Eredivisie gibi lig bulması zor tabii..

Tadic için merak ettiğim, penaltı yaptıran oyuncu asist yapmış sayılmıyor değil mi? Groningen çünkü çok sayıda penaltı kullanan bir takım, ama sayılmıyordur herhalde. Zaten Tadic de muhtemelen bu 13 asistin en az yarısını kornerden yapmıştır. Teknik kapasitesi iyi görünse de bence diğerleri kadar gelişim gösterecek bir oyuncu değil.

Mihaylov'a hayranım. Muhteşem bir yetenek. Bu sezon gösterdiği performans harika. Bu sezon defalarca seyrettim. Hiç abartmıyorum, Avrupa'nın en iyi 5 kalecisinden biri olabilecek düzeyde bence.

Wolfswinkel zaten sizin de bahsettiğiniz gibi PENALTICI. Adam 12 gol atmışsa bunun 6'sı herahelde penaltıdır. Ama onun da Sigthorsson gibi gol sezisi, gol vuruşu dikkat çekici. Özellikle sakatlıktan döndüğü ilk maçta daha maçın başında attığı gol dikkat çekiciydi.

Adsız dedi ki...

Tarayıcıda bir sorun var gmail adresimle giriş yapmama rağmen adsız haricinde gönderi yaptırmıyor.

Ek olarak kendi eklemek istediklerim;

Verhoek/Den Haag: Zaten sezon sonu için Ajax'la anlaştı galiba, yaşı da az değil 24, o yüzden bu listedekilerin çoğundan yaşlı. Ama yine de bu sezon Den Haag'ın yaptığı çıkışta başrol oyuncularından birisi.

Strootman/Utrecht: Hollanda'nın en büyük genç yetenek adaylarından birisi. Stoch'un boşluğunu Chadli ile dolduran Twente gibi, Utrecht onu 2. lig takımı Sparta Rotterdam'dan aldı. Son dönemde iyileşti oynamaya başladı, dün de Macaristan maçının kadrosundaydı. Zaten Avusturya maçında ilk kez milli formayı da giydi.

Mertens/Utrecht: Garip bir oyuncu, çoğu maçta sahada bile görünmediği oluyor, ama bazı zamanlarda sol kanatta durdurulamaz hale geliyor. Özellikle Wolfswinkel ile anlaşması gayet iyi.
Bu arada bir Utrecht taraftarına iki Utrecht'li oyuncu hakkında ahkam da kesmiş oldum ama.. :)

Granqvist/Groningen: Gelecek vadetmiyor tabii ki, 25 yaşında oyuncu. Ama stoper olmasına rağmen kariyeri boyunca attığı gol sayısına bu sezon ulaşacak bir oyuncu. Tabii çoğu penaltı fakat hava toplarında da çok etkili bir oyuncu. Ayrıca lider özellikli bir stoper. Fenerbahçe istiyordu devre arası, sezon sonu gelir belki..

Matavz/Groningen: Geçen sezonun ilerleyen döneminde bir şeylerin olacağını göstermişti. Bu sezonki patlaması da etkileyici. Boyuna rağmen hızlı bir oyuncu, gol vuruşları da gayet iyi. Son dönemde sakatlıklar yaşıyor pek oynayamadı..

Ruud Vormer/Roda: Roda'nın orta sahasında çok beğendiğim bir oyuncu. Özellikle Roda'nın takım halinde iyi oynadığı, çıkış yakaladığı dönemde onun da bu başarıda büyük payı vardı.

Narsingh/Heerenveen: Beerens'in bu sezonki formsuzluğunu düşündüğümüzde sanki Narsingh onun yerini doldurabilecek biri gibi. Son dönemde forma şansı bulmaya başladı, ve bunu gayet iyi kullandı.

Van Ginkel/Vitesse: İlk gördüğümde kaç yaşında bu 15 mi diye düşünmüştüm. Tip olarak Justin Bieber ile çok benzerlik gösteriyor. 92 doğumlu. Ama genç yaşına rağmen gol yollarında çok soğukkanlı.


RIDVAN

Gençay Ergez dedi ki...

wijnaldum FM serilerinde uzun zamandır yetenekli futbolculardan Hollanda liginde hala belli bir ağırlığı yok mu? FM efsanesi olarak mı kalacak acaba bilgilendirirseniz çok sevinirim.

Adsız dedi ki...

wijnaldum sezon başında çok iyiydi, Feyenoord çok kötüyken tek başına savaşıyordu ileride neredeyse. Hızı, tekniği, şutu.. Son dönemde düşüşe geçmişti, özellikle gol atamaması.. ama bir maçta hat trick yaptı onu da çözdü. futbolu sezon başına kıyasla biraz düşüşte ama onu izlerken bir potansiyeli olduğunu hissediyorsunuz.

Feyenoord'da tabii çok var genç yetenek. Bir de Van Haaren var. Bir ara forma şansı buldu sonra sakatlandı filan kendine gelemedi. Duran topları acayip kullanıyor. Tabii şut imkanı bulduğunda da çok güzel şutlar çekiyor ama özellikle duran topları kullanışı çok dikkatimi çekmişti. Önümüzdeki sezon görürürz herhalde onu da.