7 Nisan 2011 Perşembe

HIDDINK, UĞUR TÜTÜNEKER, GERETS, VAN BREUKELEN, PSV VE BENFICA

















PSV bu akşam Benfica maçı için Lizbon deplasmanında. Portekiz'de şampiyon da ikinci de belli. Porto bitime 5 hafta kala şampiyonluğunu, Benfica da ikinciliğini ilan etti. Porto, Benfica ve Braga sırasıyla 71, 55 ve 40 puanla sıralanıyorlar. Braga da yüksek ihtimalle Avrupa Ligi vizesini alacak. Dolayısıyla 3 Portekiz takımının da sezonun kalanındaki hedefi Avrupa Ligi olacak. Üstelik 3 takmın da birbiriyle eşleşmemesi onlar için müthiş bir fırsat oldu. Porto kendi evinde Spartak Moskova'yı konuk ediyor. Braga ise aynı bloktan, bu sene başında Şampiyonlar Ligi takımları baz alındığında Manchester United'dan sonra, futbolcularının en sadık olduğu takım Dynamo Kiev ile karşılaşıyor. Benfica-PSV maçının ise bambaşka bir önemi var. Bundan tam 23 yıl önceki Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası finalinin rövanşı anlamını taşıması. 25 Mayıs 1988'de, Stuttgart Neckarstadion'da normal süresi ve uzatmaları 0-0 biten maç sonunda PSV Benfica'yı penaltılarla 5-4 mağlup etmiş ve Guus Hiddink kariyerindeki ilk (ve halen tek) Kupa 1 zaferini yaşamıştı. Bu aynı zamanda PSV'nin tarihindeki son Avrupa Şampiyonluğu (1977-78'de de bir UEFA Kupası zaferleri var).



















PSV 16 ylül 1987 tarihinde kupa macerasında kendi evinde Galatasaray'ı konuk ederek başlar. İlk yarı 0-0 biter ama 2. yarıda ev sahibi ekip Gillhaus, Koeamen ve Koot'un golleri ile maçı 3-0 kazanır. Maçı 10 bin Türk seyirci izlemiş ama evlerine mutsuz gitmişlerdir. Rövanşta ise Galatasaray maça fırtına gibi girer. Tanju 6. dakikada takımını 1-0 öne geçirir. Nielsen 42'de kendi kalesine atar ve maç 2-0'a gelir. Son 45 dakikada maçı uzatmaya götürecek gol için PSV kalesine yüklenen Galatasaray 25 bin kişinin desteğine rağmen o golü bulamaz ve kupadan elenir. 2. yarı Prekazi'nin yerine K.Savaş'ı, Mirsad'ın yerine de İlyas'ı alan Mustafa Denizli maç sonrası hata yaptığını itiraf edecektir. Maçı cezalı olan Jupp Derwall tribünden izler. İslam Çupi, Galatasaray'a gereken o 1 golün gelmeme sebebini Hollandalılar karşısında sınıfta kaldığımız kondisyon eksikliğine bağlar. Guus Hiddink ise maç sonrası şöyle der:

"Galatasaray'da Simoviç, Prekazi ve Uğur'u beğendim. Teknik olarak onları iyi buldum ama Hollanda'daki gibi 1 saat sonra durdular ve eski oyunlarına döndüler. Biz ilk yarıda korkak oynadık. Uğur'un boş kalması bizi bu durumlara düşürdü. İkinci yarıda bunun tedbirini aldım ve turu geçtik"....

Gerçekten de Hiddink ikinci yarıda Yğur Tütüneker'in başına Addick Koot'u vermiş ve Koot da ilk maçta 88'de attığı golden sonra Uğur'u da kitleyerek Galatasaray'ın biletini adeta tek başına kesmiştir. Bu yenilgi aynı zamanda PSV'nin turnuvadaki tek yenilgisi olarak kalacaktır. Ayrıca Eric Gerets, teknik direktör olarak şampiyonluk yaşayacağı Ali Sami Yen'e ilk olarak o gün çıkar.

Benfica ise ilk turu rahat geçer. Arnavutluk temsilcisi Partizani Tiran'ı kendi evinde 4-0'la geçerler. Rövanş maçı ise oynanmaz ve Portekizliler hükmen galip gelir. PSV ikinci turda daha rahattır. Rapid Wien'i 2 maçta da mağlup ederek çeyrek finale çıkarlar. Benfica ise Aarhus engelini toplamda 1-0'lık bir sonuçla aşabilmiştir. Çeyrek finalde Benfica kendi evinde Anderleht'i 2-0'la geçer. Rövanşta Eidur Gudjohnsen'in babası Arnor Gudjohnsen Anderlecht'in tek golünü atar ama bu onlara yetmez. PSV ise deplasmanda 1-1 berabere kaldığı Bordeaux ile kendi evinde maçı 0-0'a bağlar ve her 2 takım da finale gelir.



















Yarı finallerde Hiddink'in takımı aynı tarifeyi uygular. Real Madrid deplasmanında 1-1'lik beraberlik ve ardından kendi evlerindeki 0-0'lık beraberlik. Böylece PSV, çeyrek final ve yarı finalde tak bir maçı bile kazanmadan finale kalmıştır. Benfica ise izleyen sezon final oynayacak , 2 sezon öncenin de şampiyonu Steaua Bükreş'le Romanya'da 0-0 berabere kalır. Kendi evinde ise Rui Aguas'ın 2 golü ile 2-0 mağlup edip finale çıkar.

Final yukarıda belirttiğimiz gibi Stuttgart'tadır. 2 takım sahaya şu kadrolarla çıkar.

PSV: Hans van Breukelen; Eric Gerets (c), Ivan Nielsen, Ronald Koeman, Jan Heintze; Berry van Aerle, Erward Linskens, Gerald Vanenburg, Soren Lerby; Wim Kieft, Hans Gillhaus (105+2 Anton Janssen)

Benfica: Silvino; Carlos Veolos, Anton Moser, Dito, Alvaro Magalhaes; Elzo, Chiquinho Carlos, Antonio Pacheco, Sheu (C); Mads Magnusson (112 Radouane Hajry), Rui Aguas (56. Wando)

Normal süresi ve uzatmaları 0-0 biten bu maçın ardından penaltı vuruşlarına geçilir. PSV adına Koeman, Kieft, Nielsen, Vanenburg ve Lerby, Benfica adına da Elzo, Dito, Hajry, Pacheco ve Mozer sırasıyla ağlara gönderirler. Janssen PSV'nin altıncı penaltısını ağlara gönderir. Sıra Antonio Veloso'dadır. 31 yaşındaki defans oyuncusu topa gelir ve Van Breukelen'ın sağına gönderir topu. Ama Hollandalı kaleci aynen 20 yıl sonra vatandaşı Edwin van der Sar'ın, Anelka'ya yapacağı gibi sağına atlayarak topu kurtarır. Veloso'nun penaltısından önce kenarda tur atan ve futbolculuğu döneminde kazandığı kupayı, emekiliğinde de görmeyi amaçlayan Eusebio'nun hayalleri suya düşer. Hiddink henüz 42 yaşında Avrupa kupasını kaldırır.
















Hans van Breukelen'ın kalesini koruduğu Hollanda, 25 Haziran 1988'de, yani ne tesadüftür ki bu maçtan tam 1 ay sonra, ilk onbirinde 4 PSV'linin bulunduğu kadro ile Sovyetler Birliği'ni Avrupa Şampiyonası finalinde mağlup eder. Van Breukelen o maçta da durum 2-0 iken Igor Belanov'un penaltısını kurtarmış böylece kulübüne ve ülkesine 1 ay arayla 2 büyük kupayı kazandırmıştır. Bugün hala o 1 ay "Het Hans van Breukelen-Moment" olarak bilinir.

Maçın son penaltıları ve kaptan Gerets'in kupayı kaldırışı aşağıdaki videodan görülebilir. Kendisi Avrupa Şampiyonu olan ilk Belçikalı futbolcudur. (Maçın tamamı youtube'dan izlenebilir)

Hiç yorum yok: