26 Mayıs 2011 tarihinde BirGün gazetesinde yayınlanmıştır.
Bu nesil ne zaman oluştu, kökü nerededir ve futbol dünyasına ne gibi bir yararı vardır bilmiyorum. Ama oluştu bir kere. Nefret odağı ve komplo teorilerinin müessibi değişti bir tek. Anlayış, dar bakış ve sığ görüş hiç değişmedi. Yunanistan’daki gibi bir Kokkalis-Olympiakos durumu da yoktu ki 10 senede 9 kez aynı takım şampiyon olsun. Hayır. Türkiye’de 2000 sonrası geçen 11 sezonda sadece 1 kez şampiyon değişmemiş. Galatasaray’ın UEFA Kupası şampiyonluğu günü Galatasaraylı olanlar ve karşısındakiler bugün yetişkin oldular ve maalesef bu güruhun futbol tartışma alanları üzerine bir parazit gibi sinmesinin önüne geçilemiyor. Fenerbahçe pazar gecesi Sivasspor deplasmanında 4-3 kazanırken, Fenerbahçe’nin tökezlemesini bekleyenlerin Sivasspor değerlendirmesi, her gol sonrası değişiyordu. “
Maçı paketleyip veren takım”dan, “
mücadeleyi bırakmayan takım”a, hop 5 dakika sonra “
görevini yapmış takım”a. Karabükspor’un zaten konuşulmasına gerek yok, orada Karadeniz İttifakı zaten deftere yazılmış bir kere.
Ülkede karar alıcıların ellerinde tuttukları kurumu tertemiz muhafaza etmediklerini hepimiz biliyoruz. Ama 9 puan geriden gelerek, ligde oynadığı 17 maçın 16'sını kazanarak şampiyon olmuş bir takım, kulüp tarihinde ikinci kez şampiyonluk yaşamış bir yerli teknik direktör ve kariyerinin sonuna yaklaştıkça büyüyen bir kaptanı konuşmayı da seçebilirdik. Ama hayır, sansasyon ve provokasyon bizim işimiz. 17’de 17 edebiyatını manşetten vermek de öyle, onu gerçekleştiğinde övmek değil. Halbuki Fenerbahçe neredeyse hayal edileni başardı. Beşiktaş 17 maçta 17 galibiyet alsa 79 puana ulaşıyordu.
Bugünden sonra, Türkiye’de kazanılan hiçbir şampiyonluğun, ülkede yaşayan insanlar tarafından şüphe ile bakılmadan kabul edilmeyeceğini düşünmüyorum. Suçu atacak elbette çok şey var. Beyinlerimize bu virüsü yerleştiren basın politikası, yönetici tavırları ve ülkenin her alanına yayılmış bilginin ayaklar altına alınıp popülizmin ön plana çıkarıldığı sosyal hayat şartları. Ama her şeye rağmen akılcı tartışmayı ve yüceliği seçebilirdik.
Kolay olanı seçtik, karşıdakinin hakkımızı gaspettiğine kendimizi inandırmayı.
Bu sürekli büyüyen tümör içerisinde savaşan bir adam Aykut Kocaman. Hala kontrolünü kaybetmedi. Kaybetmemesi de ümidimiz. Uğruna kitaplar yazılan “Kocaman Adamlığı”, bana göre teknik direktörlük kariyerine bakıldığında eksikti. Şimdi onu da tamamladı. Tesadüf müdür bilinmez, 16 yıl önce, şampiyonluğu alıp götürdüğü Trabzon şehri için üzüntü duyduğunu söylediğinde aforoz edilmişti. 16 yıl sonra, hem de rakibinin hocası aynı iken, tarifeyi değiştirmedi. Bu geçen 16 yıldaki fikir bulantısında değişmeden kalması takdire şayan. Karakter olarak onun gibi insanlara ihtiyacımız var.
Bu karakter ve sağduyu, olayları ele alma ve onlardan ders çıkarma eylemlerinizi de etkiliyor. Ezeli rakibinin sezon boyunca görev yapan 2 hocası, 2 tane oyuncusunu sudan sebeplerle harcadılar. Aykut Kocaman, kendisine yeteri kadar şans vermediği için ona doğrudan tepki gösteren Miroslav Stoch’u şampiyonluk maçında ilk 11’de sahaya sürme ve dahası ondan verim alma yönünde kullandı seçimini. 15 yıl önce, insanlara tokat gibi gelen birkaç açıklama yaptığı için kulübün kapısına konulmuştu. O kulüpten içeri tekrar girdikten sonra, hoca göndermekte iki kere düşünmeyi pek gelenek haline getirmemiş bir başkanla, hem de kendisine "
basın toplantısı yapmak için yeterli gücü bulamadım" dedirtecek mağlubiyetler sonrası topun ağzına geldiği günlerden geçerek şampiyonluğu yakaladı. Bu sezonun sessiz ama derinden adamı.
27 yorum:
ortada gerçekten beğenilecek bir karakter görmüyorum ben.Devre arasında yaptığı açıklama son derece çirkefçe ve de hakemlerin üstüne oynamaya yönelikti.Şenol Güneş'le buluşmalarında da kişilğini bir kez daha gözler önüne serdi bence.. Daum'un ayağını kaydırması da cabası ayrıca..
Eline sağlık ama kendisinin gördüğü muamele ortada, bir defa konuştu, bütün emeği heba oldu. Bu adam basın toplantısında takıma değer katacak oyunculardan bahsederken hiç çekinmeden Galatasaray ve Hagi örneğini veren adam. Evinde 10 sene ezeli rakibini yenen bir takım berabere kaldığında, taraftar cinnet geçirirken beklenmedik puan kaybı diyip Galatasaray'a saygısızlık yapmam diyen adam. Bunları görmediler, ilk defa mı biri hakem hakkında konuştu? Adam gibi adam Ertuğrul Sağlam, Şenol Güneş maç sırasında hakeme küfür ederken sorun olmadı ama o hakemlerden şikayetçi oldu diye sorun oldu. Herşeyi sorgulandı, gülüşü, oturuşu, mimikleri, Fenerbahçe'liler de dahil oldu buna, antu 13 senedir Aziz Yıldırım'a yapamadığını hiç çekinmeden ona yaptı. Üzülüyorum, hala birileri birşeylerin peşinde. Aceto'nun dediği doğru bu ülkede gerçekten kaybedenin hikayesi anlatılıyor, kazananın değil.
burda insanların içine sinmeyen gayet net bu takımın normal bir spor ortamında ve kendiliğinden gelişen lig serüveninde 17 de 16 yapması imkansız.Bu bile onu burun farkıyla zar zor sampiyon yapıyorsa sinmez rakibim olması ve subjektif bakmak değildir bu durum .Bu durum düpedüz oyun ve futbolla alakalı bir çıkarımdır.ben 34 haftaya bakarım ve takım performansı ve genel dalgalanmaya bakıcak olursak trabzonunn çizdiği grafik sporla eşleştirebileceğimiz bir olgu iken.malesef karsı tarafınki sadece futbol değil.!
Aykut Kocaman'ın adamlığı, ligde geriye düştüğünde, rakip takım penaltılarının irdelenmesi gerektiğini söylediği gün bitmiştir kimse kusura bakmasın.
Başarılı olduğunda herkes aynı duruşu sergiler ama genelde geri düşüldüğünde gercek yüzler ortaya cıkar.
Tabi ki yaptıkları icin hakkını teslim etmek gerekir, inanılmazı başarmıştır ama sadece o kadar.
@Kalau
Şenol Güneş'in o buluşmadan önce Aykut Kocaman için "küçük" insan benzetmesi yaptığını da söylesen ya. Ne güzel hayat, biri hakaret etsin, diğeri cevap vermeden tepki gösterdiğinde suçlu olsun.
@Ahmet
İlk defa mı biri hakem hakkında konuştu. Adamlıklarıyla yere göğe sığdırılamayan insanların bir geçmiş açıklamalarına bakın lütfen. Misal Şenol Güneş-1996 senesi.
Ufak bir dip not:
Besiktas 17 de 17 yapsaydi Fenerbahceyi ve Trabzonu averajla gececekti.
inanılmazı başarmak o kadar kolaysa siz yapsaydınız. sadece bir kere çok haklı olarak konuştu. kendısı çatır çatır puan kaybederken en büyük rakibi 3 tane yalan penaltıyla maçları alıyorsa çıkar konuşur. asla trabzonspora penaltı verilmesin demedi. aynı pozisyonlara farklı yorumlar yapılmasın standartı olsun dedi. ama size göre aykut kocaman gözünüzde bitmiş. iyide sizi kim takıyor. siz konuşursam küçülürüm laflarıyla aklınca alttan alttan laf sokan çok bilmişlere layıksınız. bir tarafta 34 hafta boyunca sadece 1 kere hakemlerle ilgili konuşan aykut kocaman diğer tarafta her hafta konuşan basın toplantıları yapan hatta fıfaya giden şenol güneş,sadri şener,hasan yener,nevzat şakar. tabi siz anti fenerbahceli oldugunuz için tarafınız belli.
flying dutchman tebrıkler kardeşim bu güzel yazı. bir kerede hakkı verilsin şu güzel insanların.
Ne Trabzon'un sefil kadrosu, ne de Fenerin sefil oyunu, ne ligin ilk yarısında ne de ikinci yarısında bu kadar puan toplayacak kalibrede değil.
Çuvaldızı Fenere batırırken iğneyi de rakiplerine batırın, memlekette bir de boktan futbol için insanlar linç edilmesin.Gerçi edilmeye başlanmış bile, söylemlerinizle birilerini iyi gazlamışsınız.
Devre arası yaptığı açıklamaları ve sezon sonu suskunluğunu anca "daha önce başkası hakemden konuşmadı mı" diye açıklayabiliyorsunuz. Ne de büyük karakteri varmış yahu! Ne dedi Şenol Güneş "Ben bunlardan(hakem hatalarından bahsederken) menfaat etmek istemiş olsam sezon içinde gösterirdim". Anlayana. Zaten Aykut Kocaman'ın devre arasında o konuşmaları Aziz Yıldırım'ın talimatıyla söylediği çok açık. Kullanıldığı için eleştirilmeli. Ee, zaten Alex'i de Aziz Yıldırım oynat demiş geriye ne kaldı.
ya arkadasim fenerin oyunu niye sefilmis? siz maclari hic izladiniz mi? Niang'in, Dia'nin, Stoch'un nasil durdurul(a)madigini, Emre'nin, Gokhan'in, Mehmet'in. Lugano'nun nasil mucadele ettigini gordunuz mu? Alex'i yazmiyorum bile... Fenerbahce her turlu haketmistir bu sampiyonlugu.
insanlar pozisyonlari gormeden 3 penalti olmaz deyip konusmaya basliyorlar, hersey de ordan basliyor...
Başarı mı :) Aziz-Tayyip işbirliği olmasa Aykut'u b.klu değnekle kovalıyor olurdunuz şimdi
Şenol Güneş in nasıl ağız ishali oldugunu,şampiyonlugun kaybedilince nasıl karakter değiştirdiği bellidir. Aykut Kocaman ile karşılaştırmam bile. 17 de 16 gs,bjk,ts de bunların içinde herhalde mesaj atıldı :) ucuz takımlar olabilir.
Fenerbahcenin sefil oyunu? 17 de 16 nın imkansızlığı? Aykut kocamanın karakteri? İşte düşünmeden salya sümük yazmak buna denir. En cok gol atan takımın oyunu sefil oyun olur? 17 de 16 da gs,ts,bjk yok mu? ve tüm takımlar,Bursa sadece şanslıydı ivankov un muhtesem kurtarışıyla aldı 1 puanı. Aykut hoca konusu ise laf edenler karşısında cümle kuramayacak ancak sanal bir ortamdan sallayabilecek insanlar.
sorarlar sen ne yaptın diye?
adam 96'da takımı şampiyon yapmasına rağmen neden afaroz edildi? Aykut "kocaman bir karakter" örneğidir. bunu en az 25 seneden beri gösterdi. yok 18de 17 yapması performans dışıymış,yok ts nin ki daha inandırıcıymış. bi kere hakemler eşit davransın diye konuşmuşmuş. geçiniz
Penalti konusunu surekli gundeme getirenler 2009'dan beri trabzona karsi penalti calinmis mi bunu niye hic gundeme getirmiyorsunuz ?
Her ne kadar bu yıl büyük ihtimalle gönderilecek olsa dahi Guiza'yı (o kadar olaydan sonra) bir şekilde kazanıp bir iki maç oynatması bence çok önemli ve beni Aykut Kocaman hakkında pozitif düşünmeye iten hamle idi.
Hele ki diğer tarafta Misimovic'in (sırf operasyon yapmış olmak adına) ortada hiçbir şey yokken harcandığı göz önünde bulundurulursa.
Stoch örneği kadar çarpıcı bu bence.
Aykut Kocaman'ın eleştirilecek çok yönü var, her insan gibi. Ancak haksızlık da yapmamak gerek. Trabzon'un 3 kritik penaltısı incelenmeli lafını basın toplantısında değil, bir gazeteciyle 'off-the-record' yazılmamak üzere yaptığı konuşmada söylediğini biliyoruz.
Benim anlamadigim bazilari icin neden baskalarini suclamak bu kadar kolay? Elinde kapi gibi delil olsun, o zaman cik konus. Ama 17'de 16 yapilmaz, o yuzden sike vardir gibi basitce bir soylemle bir insani ya da camiayi karalamak o kadar kolay mi?
Bence bu dupeduz suclamayi yapan insanlarin baskalarina saygi gostermeyi becerememesinden kaynaklaniyor.
@jbck
Tabi ki ilk defa birileri hakem hakkında konuşmadı, tabi ki şimdi o ya da zamanında övülen 'adam' denen birileri çıktı hakemler hakkında konuştu. Ama bunu yaptığı zamanda rakibi gerçekten güzel futbol oynuyordu, kendisi de puanları hakem hatalarından değil kötü oynayarak kaybediyordu. Yazı da geçen çok güzel bir cümle var '..Kolay olanı seçtik, karşıdakinin hakkımızı gaspettiğine kendimizi inandırmayı...', işte bu kolay yolu seçmiştir kendisi. Yani adrenalini bol ve tartışmalarla kaybedilmiş bir maçta hakemi eleştirmek (doğru ya da yanlış) doğal olabilir ama kendisi başarısızlığının faturasını kendi sahası dışında olan bambaşka bir alana yönlendirmiştir.
@juvenal
İnsanlar gayet medeni şekilde fikirlerini beyan ediyor. Sen de bir zahmet fikirlerini medenice(*) söyle, insanlara saldırma.
Burada konusu değil ama eleştirdiğin Şenol Güneş'in de birçok hatası oldu ama senin söylediğin gibi değil olay, hakemler hakkında tek söylediği hakemlerin baskı altına alınmaması gerektiğiydi, belki de en doğru olduğu yer burasıydı. Lig bitince de söylediği bu oldu.
3 tane yalan penaltı diyorsun, haklı olabilirsin demek isterdim ama gir bir şekilde maç özetlerini izle ben sadece G.Antep ve Buca maçındakileri hatırlıyorum. Buca maçındaki kesinlikle penaltı değildi, ama G.Antep maçındaki penaltı için sadece insaf diyebilirim.
*'iyide sizi kim takıyor' cümlesine takıldım.
Aykut Kocaman'ı eleştirirken ve koskoca sezonda ettiği bir laf üzerinden, sezon içerisindeki tüm maçlarını hiçe sayarken şunu düşünmek lazım. Hanginiz çalıştığınız işte hata yapmadınız ömrünüz boyunca, za da patronun arkasından konuşmadınız. Aykut Kocaman teknik direktör tasfiyesi konusunda gözünü kırpmayan bir adamın maaşlı işçisi olarak çalışırken ve kovulma eşiğine geldiği günlerde böyle bir çıkış yaptı. Bu düzen ona sadece 1 kere bu tür lafları söylettiği için dahi şükretmemiz gerekiyor.
Aziz-Tayyip işbirliği ve diğer şike söylentileri yazının girişindeki nesle özgü çıkışlar. Hakkınızın gaspedildiğine kendinizi inandırdığınız sürece hayatta her başarısızlığı yadsıyabilirsiniz...
Aykut kocamanın herhangi bir fark yaratmadığı ortadadır
@Ahmet
İyi ya da kötü olduğun farketmez, sen zar zor kazanmaya çalışırken birileri kolay penaltılarla puanı almışsa orada sorun vardır, bir takım aleyhine 72 haftadır penaltı çalınmıyorsa orada sorun vardır. Bir defa konuştu, bazıları gibi her hafta konuşmadı, ama ne muktedir adammış ki bir konuşması yetmiş takımının 17 maçta 16 galibiyet almasına. Gözünüzü seveyim yapmayın, hayatında kavga dövüşe karışmamış bir adamdır. Hakarete uğramıştır Şenol Güneş tarafından yine edebini bozmamıştır. Zamanında Konya maçında da tepkisini göstermiştir ama görülmez ve adam değildir denir. Neyse diyecek söz yok. Sanırım üzerindeki forma onun ve futbolcularının emeğini bu kadar inkar ettiren, adamlığını sorgulatan.
@ahmet
kimin kime saldırdığı ortada ahmet arkadaşım.2 senedir aynı hikayeleri duymaktan bıktık.geçen yılda lig şaibeliydi,hakemler,kaleciler satılmıştı fenerbahçe son maçta kaybedince bir anda bursaspor ligin şaibeli ligin tertemiz şampiyonu ilan edildi.bu yılda ne zaman fenerbahçe lider oldu aynı yalanlarla saldırmaya başladılar.hep bekledik bitsin bu lig herkes sussun diye.şampiyon olduk ama bitmedi.şimdi kaybedenler klübünün üyeleri türk futbol tarihinde görülmemiş bir şekilde fıfaya gidiyorlar.gitsinler.bizim kendimizden şüphemiz yok gitsinde bitsin artık bu çamur atmalar,pislikler.herşey ortaya çıkacak.o zmn bir daha fenerbahçenın adını ağzına almazsınız eğer adamsanız.ankaragücü ve trabzonspor yöneticileride birazcık insanlarsa istifa ederler.
@jbck
Belki inanmazsın ama Aykut Kocaman üzerindeki formayla hatırlamama rağmen futbol dünyasındaki en çok sevdiğim adamlardan biriydi. Bak ilk yorumda ne demişim 'Tabi ki yaptıkları icin hakkını teslim etmek gerekir, inanılmazı başarmıştır ama sadece o kadar.' yani başarılıdır. Ayrıca söyledikleri sayesinde 17'de 16 yapabilmiştir gibi birşey de demedim. Ama belki de en sevdiğim adamlardan birinin daha başarı için her yol mübah yoluna girmesine çok sinirlendim.
Ayrıca dillere pelesenk olmuş 3 penaltıdan da G.Antep maçındaki ve Buca maçındaki penaltıları izledim. Bunlarla ilgili düşüncelerimi yukarda söyledim. Buca maçında da penaltı verildiğinde Ts'nin zaten önde olduğunu hatırlatırım.
Şenol Güneş de bunlar üzerine hakaret etmemiş hakkıyla elde ettiği puanlara laf eden bir adama cevap vermiştir.
@juvenal
Kime saldırdım, ne demişim de saldırmışım. Ne Fenerbahce'nin şampiyon olmasına laf ettim, ne de şaibeden bahsettim. Aykut'un yaptığı başarıdır ve takdir edilmelidir ama Aykut Kocaman da yazıdaki gibi bir duruş sergilememiştir, dedim. Neresinde bunun saldırı. Hala ağzından salyalar sacarak Fener'in adını ağzınıza alırsanız adam değilsiniz demişsin. İstersen önce bir oku ya da okuduğunu anlamaya calış. Bundan önce 4(yazıyla dört) defa yorum yazmışım ve Fenerbahce kelimesi gecmemiş bu yazılarda. Sonra da yapıştır yaftayı antifenerli diye olsun bitsin.
Trabzonspor taraftarı olarak TS yönetiminin sezon boyu icraatlarından ve demeclerinden utanc duydum. Resmen rezil ettiler kendilerini, ama ortada bir mesaj var ve olayın derinliği nerelere gider bilinmiyor. Bu olayın araştırılması gerekiyor, ve doğal olarak kulüp bunun icin başvuru yapmıştır, bunun neresi yanlış. Fenerbahcelilerin bile bu olayın arastirilmasini ve ortada herhangi bir kuşku kalmamasını istemeleri gerekmez mi?
Fenerbahçeli olduğumdan mı bilmiyorum ama gerçekten ülkedeki futbol ortamının kalitesinin düşüklüğünü şampiyonlukla beraber tekrar gördüm.
Hakem hataları her yerde konuşulur, konuşulmasında bir şey de yoktur ama ne yönde konuştuğun önemli. Sanki Ferguson çıkıp hatalı bir karara isyan etmedi, sanki Wenger hakemler hakkında konuşmadı. Ama niyet önemli. Bizde niyet kendi eksiklerimizi genelde genelde hakem hatalarıyla örtmeye çalışmak. Özeleştiri yapamayan bir kurum ilerleyemez. Siyasi partisi de, fabrikası da, gazetesi de, hatta PES bile oynarken hatalarından ders çıkarmak yerine joysticke ya da şanssızlığa laf atıyorsan ilerleyemezsin.
Fenerbahçe son 5 yılda 2 defa şampiyonluğu son maçta verdi. Türkiye'de görülür bir iş değil. Ama o Fenerbahçe ertesi sezonlarında şampiyon olarak ayrı bir hikayeye imza atmıştır. Şampiyonlukla ilgili, FD'ın güzel yazısında da olduğu gibi çok şey var konuşulması gereken, okuması dinlemesi hoş futbol konuları.
Yorum Gönder