30 Ağustos 2011 Salı

GAME OF THRONES















Diziyi henüz izlemeyenler ve izlemeyi düşünenler bu yazıyı atlasınlar. Esas dizilerimiz varken araya giren böyle çerezlik dizilerimiz var. Esas oğlanlar Breaking Bad, House MD, Dexter ve Fringe bir kenarda beklerken (ben Fringe'e halen mesafeliyim, eş tarafı daha hayran) arada vakit geçirmek ve sezon arası doldurmak için izlediklerimiz. Flashforward böyleydi misal. Başladı ve bitti. Bu sene bu kontenjanı Game of Thrones doldurdu. Açık söyleyeyim, Spartacus gibi 300'ün gazıyla piyasaya sürülen bol yuvarlak hatlı dizilerden zerre hazzetmiyorum. Doğrusu Game of Thrones'un ilk bölümünü izlediğimde de ensest, gayrı meşru çocuklar, cüce seksi falan derken ne oluyoruz demiştim. Tabii bu kadar sapkınlığın içinde, Lord of the Rings ekibinde olması sebebiyle (gerçi orada gıcık olunacak bir rolü vardı ama) baştan torpilli bir adam çok ideal duruyordu. Üstelik karşısına da ne kadar dayaklık adam varsa oturtulmuştu. Öküzden bozma bir kral, onun orta malı karısı kraliçe, onun tokmakçısı kardeşi ve bu ikisinin gayrımeşru, akraba evliliğinden gelen sakatlığı kafasına yansımış oğlu, baş dayaklık bir prens. Ha babasının kelle gidene kadar ona el pençe olan salak Sansa'yı unuttum sanmayın. Bazı minör dayaklık adamlar da yok değil. The Wall'da ikide bir bizim zavallı Jon Snow'a zıt giden Bowen Marsh dangozu misal.

Dizinin giderek Troy filmine dönüşmesi, yani ne kadar yiğit adam varsa bok yoluna giderken, nerede bir korkak, pısırık adam varsa hayatta kalması elbet beni sinirlendiriyor. Ha Eddard Stark efendi kendi at gözlüğüne yansın o ayrı, o entrikaların içinde varacağı yer belliydi ama göremedi, Allahın safı...

Dizi daha ilk bölümün ardından ikinci sezon anlaşmasını yapmıştı. 9. bölümde bir tür "o adam ölürse dizi biter lan" hadisesi yaşadık ama artık başkalarına bel bağladık. Bu diziyi kurtaracaklar belli, bizim onun bunun çocuğu Jon Snow, kılıcını bizim sümsük Joffrey'in malafatına saplamadan içimizin rahat etmeyeceği Arya ve aylardır kuluçkaya yatıp sonunda eline 3 tane ejderhayı alan Daenerys Targaryen, nam-ı diğer Khaleesi başkan. Eğer yemini bozarsa ortada ne kendisini yarı yolda bırakan Dothrakiler kalır, ne azgın kraliçe, ne cüce Tyrion, ne domdom Samwell Tarly. Dizinin 2. sezonunda Hollandalı aktris Carice van Houten, Stannis Baratheon'un karısını oynayacak.Ha tabii asıl gözümüz, gururumuz Sibel ablada...Kadın giderek güzelleşiyor. En verimli çağında konulu filmlere döndü, olmadı...

5 yorum:

CaRtMaNtR dedi ki...

uyarlandığı roman ile neredeyse birebir gitmesi en büyk avantajı sanırım.

elde zaten son derece zengin bir kaynak varken hiç öyle gereksiz fantazilere girmemişler.

her ne kadar az bölümlü sezonları olacak gibi görünse de bu diziye be çerezlik gözü ile bakamıyorum pek.

diren ayhan dedi ki...

Fantastik edebiyat ve sinemadan anlamayan çok sığ bi yazı olmuş. Üstelik boş.Değerlendirme yada eleştiri hiç bişey yok. Eee diyesi geliyor insanın , ne diyosun hocam...

Flying Dutchman dedi ki...

Allah benim belamı versin...

Uğur ! dedi ki...

nasil yani yaa butun populist ve seyirciye hos gelen replikleri yok sayan bi nevi house mantigindaki bu8 filme nasilda cerez denilebilir ki? anlatmak istedigin fakat anlatamatigin o siktiri boktan argumanin nedir? zaten anlamadigim da o icinde guya ben cok akilliyim lafimi soyler size uymam yarida birakir siktir olur giderim olayi nedir? adama e siktir git ozaman derler

Flying Dutchman dedi ki...

Az once Kartal asli ceza mahkemesinde islemlerini baslattim, dava celbi yakinda adresine ulasir...Saygilar