Feyenoord'un başına ilk geldiği günleri hatırlarım.
Kafasında Che şapkasıyla ve "De Verlosser" kurtarıcı lakaplarıyla karşılanmıştı. Futbolculuğundaki lakabı "Mariodona"ydı ki Feyenoord tarihinin, 1984'teki son dublesinde kadrodaydı. Ardından İtalya'da Pisa'ya gidip bizzat lakabını aldığı adama karşı futbol oynadı. Nice genç ama yetenekli hocanın başını yiyen Feyenoord kazanı onunkini de yedi. Futbolcuların bu sezon başında kendi aralarında yaptıkları güvenoylamasında sınıfta kaldı ve sonuçları öğrenir öğrenmez istifa etti. Yedek kulübesine çektiği tüm oyuncular onu satmıştı. Yolu çok uzağa değil hafif güneye gidiyor. Genk'i geçtiğimiz sezon şampiyon yapan, bu sezon başı da SüperKupa'yı kazandıran Frank Vercauteren Arap sermayesini gördü ve Michel Preud'Homme'u takip edip Abu Dabi kulübü Al Jazira'nın yolunu tuttu. Üstelik kararı öyle bir anda aldı ki takım Macabi Haifa ile şampiyonlar ligi play-off ilk maçını deplasmanda oynamıştı. Dönüş uçağına bindi Belçikalı. Aktarmanın yapılacağı İstanbul'da kulüple yollarını ayırdı. Yardımcı antrenör Pierre Denier penaltılarla da olsa takımı Devler Ligi'ne soktu ve bu 65.000 nüfuslu bir kentin takımının mali yönden ihya olması demekti. Mario Been bugün basına açıklandı. Geçtiğimiz yıl yerlerde sürünen, küçülmüş bir devi yönetiyordu. Bugün büyüyen bir takımın başında Şampiyonlar Ligi maçlarına çıkacak. Bir not,
Mohammed Sarr Hercules macerasından sonra Belçika'ya Genk'le döndü. Sarr Standard Liege'in 2008 ve 2009'da üstüste kazandığı 2 şampiyonlukta önemli bir rol oynamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder