20 Aralık 2011 Salı

ASTRONOT ERCAN GÜVEN STRIKES AGAIN























Kendisini tanımayan varsa hala çok şey kaybediyor. Bir Temmuz günü çıktı uzaya yükselmeye. Bir gün inecek diye bekliyoruz, hala oralarda. Türk basınının usta kalemi Ercan Güven. Onunla ilgili "astronot" serisinin diğer halkalarını yazının sonuna aldım. Her sene bir hikayesini piyasaya sürüyoruz, o da bizi üzmüyor malzemeyi veriyor.

Bugün Aykut Kocaman ile ilgili bana gönderilen bir linkten sonra sayfanın sonunu okuduğumda zaten içime bir kurt düşmüştü, kim bu çıkışı yapabilir diye. Meğer içime kurt değil astronot düşmüş. Ercan Güven geçtiğimiz hafta sonu Gökhan Gönül'ün Fenerbahçe-Trabzonspor maçında Aykut'un müdahalesine maruz kaldıktan sonra rakibinin göreceği (ikinci) sartı kartı engellemeye çalışmıştı. Kararın doğruluğu yanlışlığı ayrı tartışma konusu ama Gökhan'ın yaptığı saygı duyulacak bir hareketti. Herkesin saha içindeki karakterini beğendiği adam kendisine duyulan sempatiyi daha da artırdı. Peki bizim fezacı kalemimiz ne yazdı bugün?

".....Gökhan göklere çıkarılabilir elbet...Ama sonuçları açısından berbat bir girişimdir. Çünkü cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir. Bir kere hakemi darağacına göndermiştir Gökhan.İkincisi, oyun kurallarını dejenere etmiştir!..Gökhan’ı yaptığı doğruysa, ne olmalı bundan sonra?..Hakem kartını çıkarmadan evvel tarafların bilgisine başvuracak, olaya şahit olan takım arkadaşlarından ifade alacak, sahanın ortasında mini celseden sonra kart ya çıkacak ya cepte kalacak!..Böyle saçmalık var mı?Sahada yetkili hakemdir. Gördüğüne inanıyorsa yanlış olsa da sineye çekilir. Ancak sorarsa doğruyu söylemek gerekir...."

Bu irak yeteneğindeki büyük gedikler kendisinin Frank Rijkaard'la ilgili yaptığı "bağcı meydan dayağı şenliklerine hoşgeldiniz" temalı yazılarında çok fazla vardı ama bu seferki neresinden tutsanız elinde kalıyor. Bir kere kendi takımının lehine yanlış karar verildiğini düşünen bir futbolcu, olayın direk muhattabı ise hakeme müdahale edebilir ve kararını değiştirtebilir. Bu kendisinin belirttiği gibi hakemi darağacına göndermez aksine onu darağacından alır. Bu pozisyon maçın 90. dakikasında skoru etkileyen bir yerde de gerçekleşebilirdi. 2001 yılında oynanan Lazio-Fiorentina mücadelesinde Pavel Nedved dünyaca ünlü hakem Pieluigi Collina'nın kendisinin yerde kalması sonucu verdiği penaltıdan sonra yanına giderek, pozisyonun penaltı olmadığını söyledi. Collina kararını değiştirdi ve Nedved'e teşekkür ederek elini sıktı. Ne darağacına çıktı ne de kariyeri sarsıldı. Geçtiğimiz yıl oynanan Almanya Kupası mücadelesinde Bastian Schweinsteiger, Khalid Boulahrouz'un kendisine yaptığı hareket sonucu yerde kaldı ve hakem Florian Meyer Hollandalı oyuncuyu soyunma odasına yolladı. Alman oyuncu kararı değiştirmek için dil dökse de başarılı olamadı. 2006 yılında Romalı Daniele De Rossi, Messina karşısında elle attığı golden sonra kendisini hakeme ihbar etti ve gol geçerlik kazanmadı. Dolayısıyla Gökhan Gönül'ün yaptığı türünün ilk örneği olmadığı gibi, benzerleri de hakemlerin kariyerlerine olumsuzdan çok olumlu etki yaptılar. Ve hiçbirisinde orta sahaya bir mahkeme kurulmadı, tanıklar dinlenmedi, hakem yine yetkili olarak kaldı ama bir yanlıştan dönmüş oldu.

Peki o sondaki cümleye ne demeli! Futbolcu karar haksız olsa da sessiz kalmalı ama hakem sorarsa söylemeliymiş. Bu daha vahim değil mi? Futbolcunun önceden gidip kararın haksız olduğunu söylemesi mi daha kötü, yoksa hakemlerin verdikleri karardan şüphe duydukları anda gidip futbolculara "hacı doğru mu verdim bak hele?" diye sorması mı? Aradaki fark çok net. İlki futbolculara gereğinden fazla bir dürüstlük sınavı yüklüyor, diğerinde ise bir gönüllülük var. Bunun neresinde kural dejenerasyonu var anlayan beri gelsin.

Ercan Güven uzaya çıktığı günden beri her hafta ülkenin en çok okunan gazetelerinden birisinde yazıyor. Obi-Wan Kenobi'nin 3D'si bugünlerde sinemalara geliyor. Bizim Kenobi'nin 2D'sibile çekilmiyor maalesef...

Astronot Ercan Güven
Astronot Ercan Güven'in Maceraları Sürüyor
Astronot Ercan Güven'e Selam Olsun

Hiç yorum yok: