19 Ağustos 2012 Pazar

KASAP, MANAV, BAKKAL VE CALAIS RUFC




















Fransa'nın kuzeyindeki Calais kenti, İngiltere'nin başkenti Londra'ya, kendi başketi Paris'le hemen hemen aynı uzaklıkta bir liman kenti. Hele İngiltere'nin güney kıyılarındaki Brighton, Portsmouth gibi kentler Calais'e oldukça yakınlar. Zaten Orta Çağ döneminde uzun yıllar boyunca İngiliz egemenliğinin hüküm sürdüğü bir kent. Nüfusu 75 bin civarında. Bu kentin takımı Calais RUFC'nin stadyumu Stade de l'Épopée, 25 mayıs 2010 günü çok özel konuklara ev sahipliği yaptı. Barthez, Blanc, Zidane, Deschamps gibi eski Fransız milli oyuncuların oluşturduğu bir kadro, Calais ile karşılaştı. Bu karşılaşmanın sebebi 10 yıl önce, bu 75 bin nüfuslu kentin takımının Fransız futbolunu sallayan performansıydı.

1999-2000 sezonunda, 83. Fransa Kupası mücadelesine katılacak olan Calais RUFC, yarı zamanlı çalışan oyuncuların forma giydiği amatör bir takımdı. Kasım ayına kadar Fransa'nın alt kademelerinde oynanan maçlar sonucunda, 26-27-28 Kasım 1999 tarihlerinde amatör liglerin takımlarının katıldığı 7. kademeye gelinmişti. Calais o sırada Fransa futbolunun dördüncü kademesi Championnat National'de mücadele ediyordu. Kadrosunda bulunan oyuncuların birçoğunun asıl mesleği futbolculuk değildi. öğretmenler, muhasebeciler, bankacılar ve liman işçilerinden oluşan bir takım olan Calais RUFC 7. kademede Fransa dördüncü kademesi olan Championnat National 2'de mücadele eden Béthune ile karşılaştı. Calais'li oyuncular maçı 1-0 kazandıklarında, bu yolun, 7 Mayıs 2000'de Saint Denis'ye kadar gideceğini bilmiyorlardı büyük ihtimalle. Takım 1 ay sonra tekrar sahadaydı. Kendi liginde oynayan US Dunqerque'i konuk ettiler. Calais sahadan 4-0'lık galibiyetle ayrıldı. 2000 yılına girilip ocak ayına gelindiğinde, artık Ligue 1 ve 2 takımları da yarışmanın içine tamamen katılmışlardı. Ve Calais kendi evinde güçlü bir ekibi, Fransız futbolunun köklü takımlarından Lille OSC'yi konuk edecekti. Calais'e çok yakın olan Lille'in takımı Lille OSC Ligue 2'de mücadele ediyordu ama şampiyonluğun en büyük adaylarından biriydi (nitekim sezon sonunda en yakın rakiplerine 16 puan fark atıp, şampiyon olarak Ligue 1'e yükseldiler). FransaKupası'nı da daha önce 5 kez kazanmışlardı. Calais normal süresi 1-1 biten maçta rakibini penaltı vuruşları sonucu 7-6 mağlup etti ve kupada son 32 takım arasına kalmayı başardı. Bu, Fransa futbol tarihinde o güne kadar alt liglerde yaşadığı şampiyonluklar dışında hiçbir başarısı olmayan takım için bir devrim niteliğindeydi.

















İspanyol teknik adam Ladislas Lozano'nun 4-3-3 taktiğiyle sahaya çıkardığı RUFC Calais Fransa gündemine oturmuştu çoktan. 10. turda rakipleri bir alt ligde yer alan ve kendileri gibi o noktaya gelmeleri sürpriz olarak sayılabilecek Langon-Castets-en-Dorthe oldu. Rakiplerini 3-0 ile geçtiler. Şansları yaver gidiyordu çünkü kura sonucunda henüz hiçbir maçı deplasmanda oynamamışlardı ve bu tek maç üzerinden oynanan Fransa Kupası göz önüne alındığında önemli bir avantajdı. Çeyrek final öncesi son viraj maçları 3 martta oynandı. O sırada takım CFA'daki yükselme mücadelesini tamamen bırakmış ve tüm konsantrasyonunu kupaya vermişti. Bir başka Ligue 2 takımı Cannes çıktı karşılarına. Maç, Calais'in stadyumu yerine Bolougne'nin stadyumu olan ve Calais kentine de yakın bulunan, Kuzey Fransa'daki 15 bin kişilik Boulogne-Sur-Mer'de oynandı. Kendilerinden 2 lig üstte bulunan Cannes'ı, aynen Lille gibi normal süresi 1-1 biten maçta, penaltılar sonucunda 4-1 mağlup etti Calais. Bir devlet memuru olan Cedric Chille rakibin 2 penaltısına dur demişti. Artık destan bir rüyaya dönüşmüştü. Kimsenin uyanmak istemediği bir rüyaya.


















Çeyrek finaldeki rakip artık ülkenin en üst kademesindendi. RC Strasbourg. Maç yine büyük kalabalıklara sahne olacağı için başka bir kentte oynandı. Yine Kuzey Fransa'daki Lens'ın stadyumu 40 bin kişilik Stade Felix Bolaert'te. Konuk Strasbourg henüz maçın 6. dakikasında Olivier Echouafni'nin golüyle 1-0 öne geçti. Maçın farka gideceğini düşünenler yanıldılar. Devre bitmeden önce Hogard ve Merlen'in ayağından 2 gol bulan Calais maçta 2-1 öne geçti ve ikinci yarı boyunca bu üstünlüğünü kourdu. Maç sonunda Strasbourg hocası Claude Le Roy, "bu şaka gibi" diyebildi sadece.

Her rüyanın bir uyanma zamanı vardır. Calais'in amatör, yarı zamanlı futbolcuları, şehir halkı, Fransa basını ve onların aldığı sonuçlarla dikkat kesilen kamuoyu, 12 nisanda oynanacak yarı final maçlarında, Calais'e kurada Bordeaux çıktığında uyanmanın zamanı geldiğinden emindi. Bordeaux Fransa Ligi'nde Şampiyonlar Ligi'ni kovalıyordu. Laslandes, Dugarry, Wiltord, Micoud, Ziani, Sanchez gibi isimlerin kadroda yer aldığı takım Lens kentine geldiğinde, bir önceki haftasonu Sedan deplasmanından 1-0'lık galibiyetle ayrılmıştı ve 4 haftadır kazanıyordu. Binlerce Calais'li sakin Lens'e gitti otobüslerle. Normal sürede gol yoktu. 0-0. Calais kendisinden üst liglerde olan takımların ikisini normal süresi berabere biten maçlarla mağlup etmişti ama çekirgenin üçüncü sıçrayışındaki kaderi belliydi. Ama kader yeniden yazıldı. İlk uzatma devresinin sonlarında ev sahibi Jandau ile öne geçti. Yıkıldı stadyum. Ancak ikinci uzatma devresinin hemen başında Lilian Laslandes durumu 1-1'e getirdi....İş yine penaltılara kalacak gibi duruyordu ama öyle olmadı. 13 dakikada, öğretmen, liman işçisi, kasaplardan oluşan takım Fransız şampiyon adayına 2 gol salladı. 113'te Millien 118'de Gerard'ın golleri 75 bin nüfuslu şehri Fransa Kupası finaline yükseltti. Bordeaux o mağlubiyetten sonraki 2 lig maçını da kazanmıştı, yani 6 maçlık galibiyet serilerindeki tek takıldıkları yer, o Calais maçıydı. Ülke basını sonuçtan o kadar emindi ki, ertesi gün çıkan bazı gazeteler bir önceki akşam erkenden basıldığından Bordeaux'nun turu atladığını yazıyordu.

























Nantes ile Calais arasında, 7 Mayıs 2010'da St. Denis'de oynanan ve Claude Colombo'nun yönettiği Fransa Kupası finalinde stadyumda 78.717 biletli seyirci vardı. Calais tarafında oturanlar kentin yarısının yanında bu tarihi olaya tanıklık etmek isteyen seyircilerdi. Finali tam 13 milyon kişi izledi TV'den. Calais'in o maçta sahaya sürdüğü Cedric Schille; Jocelyn Merlen, Gregory Deswarte, Fabrice Baron, Reginald Becque; Cedric Jandau, Gregory Lefebvre (Stephane Canu 54), Christophe Hogard, Jerome Dutitre (Matthieu Millien 54, (Benoit Lestavel 90); Emmanuel Vasseur, Mickael Gerard şeklindeki kadro halen kulüp tarihinin efsane kadrosu olarak biliniyor. Karşısında Landreau, Gillet, Olembe, Sibierski gibi oyuncuların bulunduğu Calais, maçın 34. dakikasında rüyanın sonunu yazmak için bir adım attı. Jerome Dutitre takımını 1-0 öne geçirdi. Devre aynı skorla kapandığında sadece 45 dakika sabretmeleri gerekiyordu. Ancak ikinci devrenin hemen başında Sibierski maçı eşitliğe getirdi. Calais kupa boyunca maçları uzatmaya götürerek gelmişti oraya kadar. Yine ona başvurdular. Dutitre'nin erken sakatlığı sebebiyle zorunlu oyuncu değişiklikleri yaptılar. Maçın 90. dakikasında ise tüm Fransa'yı yıkan haksız bir penaltı çalındı Nantes lehine. Oyuna sonradan giren Caveglia topu ağlara gönderdiğinde rüyadan uyanılmıştı. Maç bitti. Landreau kupa törenine çok sevinçli olmayan şekilde katıldı ve törene, Calais kaptanı Reginald Becque'yi de davet etti. Kupayı beraber kaldırdılar. Maç sonrası Lozano, basının takıma olan ilgisinin olumlu olduğu gibi olumsuz etkilerinin de olduğunu ve futbolcuların final maçına, aslında hiç hissetmemeleri gereken bir baskıyla çıktığını itiraf etmiştir.

















Final sonrası Calais dünya futbolunun manşetlerinde kaldı tabii. Teknik direktör Ladislas Lozano, bir 4. lig takımından Fas'ın en büyük 2 kulübünden birisi olan Wydad Casablanca'nın başına geçti. Bugün Tunus Ligi'nde ES Zarzis takımının başında. 3 yıl önce Calais hocasız kaldığında göreve dönmek için başvuru yapmış ama yönetim tarafından reddedilmişti. Efsane takımın kalesini koruyan Cedric Schille 36 yaşında ve halen kalede. Takım ise 2008-09 sezonunda CFA ligine düştü ama mali yetersizlikler sebebi ile federasyon tarafından bir lig daha düşürüldü ve beşinci kademeye indi. 3 Nisan 2010'da ise kulübün iflası veya bir kademe daha düşürülmesi gündemdeydi. İlginç olanı, 2005-06 yılında yine benzer bir koşuyla Fransa Kupası çeyrek finaline kadar gelen Calais, çeyrek finalde, 6 yıl önce kupayı elinden alan Nantes'a 1-0 mağlup olarak bir kez daha elenmiştir.



2 yorum:

Comertsk dedi ki...

yanılmıyorsam bu final yolculuğu bizim ülkemizde de baya ses getirmişti ve yine yanılmıyorsam final maçını ntv canlı yayınlamıştı. vay be ! demek üstünden 12 yıldan fazla zaman geçmiş. şaka gibi...

varol döken dedi ki...

sonucu erken yazan gazete ne ya, o 1930 dünya kupası haberi değil miydi!