9 Aralık 2012 Pazar

GEORGES GRÜN VE HOLLANDA'NIN ELDE PATLAYAN 1986 ŞARKISI


























Almanya ve Hollanda kupalarda karşı karşıya gelmelerinin yanı sıra hazırlık maçlarında da son yıllarda sık sık karşılaşıyorlar. Hatta Rudi Völler son hazırlık maçı için "oynayacak başka takım mı yok?" demişti. Bu 2 ülke arasında çok eskilere dayanan ama seviyesi 1974 günü Münih Olimpiyat Stadyumu'ndaki o efsane finalde zirveye çıkan rekabetin (bunun tabii bir de siyaset dünyasından ve savaşlardan gelen bir de geçmişi var) dünya futbolunu nasıl şekillendirdiğini biliyoruz. Ancak Hollanda'nın rekabet içinde olduğu tek ülke Almanya değildir. Belçikalılar da Hollanda ile eskiye dayanan bir hesap içindediler. Aslında ortada ironik bir durum vardır. Almanlar, genelde üstünlük sağladıkları ve bir bütün olarak ele alındığında kendilerinden aşağı gördükleri Hollandalıları pek ciddiye almazlar. Yani bir Hollanda-Almanya fikstürü belirlendiğinde bu Almanlar için çok büyük bir hadise değilken, Hollandalılar bunu bir sosyal olay, bir ölüm-kalım maçı olarak görürler. İşte aynı ortam, roller değişmiş olarak Hollanda-Belçika rekabetinde vardır. Belçikalılar bu maçı ciddi anlamda önemserler ama örneğin Hollandalılar Belçikalıları çok ciddiye almazlar, hatta halk arasında Belçikalıların aptallıkları üzerine bir dolu şaka vardır. Bunlardan birini de yazının sonunda anlatayım.

Bizim anlatacağımız maç ise, 1986 Dünya Kupası için kayıt edilen, Hollandalı taraftarların arasına katılmış Rinus Israel, Wim Rijsbergen, Piet Schrijvers, Willem van Hanegem ve Johan Cruijff'un seslendirdiği "Nederland Naar Mexico" (Hollanda Meksika'ya Gidiyor) şarkısı. Zira bu şarkı hiçbir zaman piyasaya sürülmemiştir, çünkü Hollanda kupaya gidememiştir.

1986 Dünya Kupası Avrupa elemelerinde takımlar 7 gruba ayrılırlar. 2, 3, 4 ve 6. grupta 5'er takım bulunur ve bu grupta ilk 2 sırayı alan takımlar doğrudan kupaya giderler. 1 ve 5. grupta ikinci olan takımlar birbirleriyle, 7. grupta ikinci sırayı alan takım da Okyanusya grubunu lider bitiren takımla play-off oynayacaktır. 7. grubu ikinci bitiren, Alex Ferguson'un başında olduğu İskoçya Avustralya ile 2 maçlı bir play-off oynar ve turnuvaya gider. İskoçya grup maçlarında ikinci olmayı Galler deplasmanındaki son maçın son 10 dakikasında garantilemiş ve bu maç ünlü hoca Jock Stein'in kalbinin heyecana yenik düşmesine ve o maçın sonrasında soyunma odasında hayata veda etmesine sebep olmuştur. 1. grup ve 5. grubu ikinci sırada bitiren takımlar ise Belçika ve Hollanda'dır. Hollanda grubun son maçında lider Macaristan'ı deplasmanda 1-0 mağlup eder ve Avusturya'yı gol averajıyla geride bırakır. Belçika ise Polonya ile beraber kendi grubunu domine etmiştir. Ancak puan ve gol averajı eşitliğine rağmen daha az gol attıkları için ikinciliğe razı olurlar ve Hollanda'nın karşısına dikilirler.





















Hollandalılar bu maç öncesi Utrecht'li Peter ve Rene Pool'un bestelediği, "Nederland Naar Mexico" şarkısının 50 bin kopyasını bastırırlar. Şarkıya 1974'ün efsane kadrosundan Willem van Hanegem ve Johan Cruijff da eşlik eder. Promosyon için yapılan gecede Van Hanegem kafasına bir sombrero geçirir, yukarıdaki fotoğraf onun bu partide, Hollanda'nın eyaletlerinden olan Overrijsel'in güzeli Miss Overrijsel'e ilgili cd'yi verirken çekilmiş.

16 ekim 1985'te, Brüksel'in, bugün Anderlecht'in maçlarını oynadığı Constant Vanden Stock Stadyumu'na 36.500 kişi toplanır. Belçika'nın kalesinde Jean Marie Pfaff, defansında Eric Gerets, Grün, orta sahasında Van der Elst, Jan Ceulemans, yıllar sonra Fatih Terim'le meydan kavgasına girecek Rene Van der Eycken gibi isimler forma giymektedir. Takımın başında ise Belçika milli takımının gelmiş geçmiş en başarılı hocası Guy Thys bulunmaktadır. Leo Beenhakker'ın başında olduğu Hollanda'da ise kaleci Hans
Van Breukelen, Frak Rijkaard, Ruud Gullit, Marco van Basten, Wim Kieft, Adri van Tiggelen gibi birçok önemli oyuncu kadrodadır. Bugün Sporting Lizbon'un başında olan, Anderlecht ve geçtiğimiz sezon Genk'le olmak üzere teknik direktör olarak şampiyonluklar yaşamış Franky Vercauteren (o günlerde de Anderlecht forması giyiyordur) 20. dakikada attığı golle takımını 1-0'lık zafere taşır.

















Rövanş 20 kasımda, Rotterdam'ın De Kuip Stadyumu'nda oynanır. 55.000 kişi akın eder tribünlere. Marco van Basten o maçta sakatlığı sebebiyle yer alamaz. Bu maçta bugünlerin ünlü tenisçisi Kim Clijsters'ın babası Leo Clijsters da Belçika adına sahadadır. İlk yarı sonucunda durum 0-0'dır ve Thys, oyundan bir orta saha oyuncusu olan Leo van der Elst'i alarak bir defans oyuncusu olan Georges Grün'ü sürer.
















İşler ikinci yarının başında iyi gitmeye başlamıştır zira önce Peter Houtman sonra da Rob de Wit Hollanda'yı 2-0 öne geçirir. Bunun üzerine Beçikalı hoca oyundan, Leo'nun kardeşi Francois Van der Elst'i çıkarır ve KSV Waregem takımında oynayan Daniel Veyt'i alır. Belçika rakip kaleye yüklenir. Maçın 85. dakikasında Eric Gerets'in hücuma destek vermesi ve sağ kanata akması üzerine top onun önüne atılır. Gerets topu arka direğe keser. Defans özellikleri için oyuna giren ama o pozisyonda ileri çıkan Grün yükselir ve topu Van Breukelen'in kalesinin tavanına yapıştırır. Belçika Hollanda'nın biletini kesmiştir. Beenhakker soyunma odasına başı önde gider ve istifayı verir. Thys ve takımı Dünya Kupası'nda ülke tarihinin en iyi mücadelesini verir ve dördüncü olur. Maçın görüntüleri aşağıda.




Kaydedilen şarkı? Hiçbir zaman piyasaya sürülmez ve rafa kaldırılır. Tam 25 yıl sonra, geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülür. O günlerde çekilen klibi ise halen ortalarda yok. Aşağıdaki ise kaydın tamamı. Gerçi dinleyince şarkının piyasaya sürülmemesi isabet olmuş diyor insan.

Geldik yazının sonunda anlatacağım hikayeye. 2 Belçikalı arkadaşın yıllardır gittikleri bir bar varmış. Her gün bu ikili aynı bara gider ve 1'er bardak bira içermiş. Bu uzun süre böyle gittikten sonra ahbaplardan birisi Amerika'ya yerleşmeye karar vermiş, ikisi de bu arkadaşlığın bozulmasına çok üzülmüşler. Ayrılan Belçikalı geride kalana "ben gitsem de geleneği bozmamalısın ve her gün benim yerime de 1 bira içmelisin" demiş ve binmiş gemiye. O günden sonra geride kalan Belçikalı hep aynı bara gidip 2 bira içmiş. Bu bir süre daha sürmüş. Günün birinde, adam bara gidip "barmen bana 1 bira" demiş. Barmen afallamış ve sormuş? "Her gün 2 tane içiyordun, ne oldu bir şey mi var?"..Belçikalı cevap vermiş: İçkiyi bıraktım....

1 yorum:

varol döken dedi ki...

fıkra iyiymiş de asıl fıkra o resimdeki kadın gerçekten güzellik kraliçesiyse olur