BirGün gazetesine yazdık aşağıdaki metni...Daha da yazacak çok şeyimiz var. Kimbilirdi zamanında SSK İşhanı'nda canlı dinlediğimiz Pilli Bebek şarkılarını birileri bize bir daha hatırlatacak...10 yıl sonra...Nasıl bitirirlerse bitirsinler, kendi paşa gönüllerine kalmış...Biz daha çok şey yazacağız...
Gençlerbirliği kupasından içtiği her neyse sonu geldi. 19 Mayıs tribünlerine “Behzat Ç. Başkan Gençlerbirliği şampiyon” tezahüratını yaptıracak, “takım kötü giderken maçlara gitmeyince insan suçluluk hissediyor” diyecek kadar bizden biriydi amirim. Hayatta sahip olduğu arkadaş grubu kodaman bürokratlardan ibaret olan gözü yaşlı bir devlet adamı onun içtiği şeylerle olan arkadaşlığına takmıştı. O ve onun zihniyetinden olanlar bayram mı eder, ayran bakracına ağzını mı dayar orasını bilemem ama zaten bu ülkeye hafiften fazla olan dizi yarın akşamdan itibaren olmayacak ortalarda. Elbet filmi yapılacak, elbette izlenmeye devam edilecek ama önce her pazar sonra her cuma akşamı evlerin bir parçası olan şeyden mahrum kalacağız. Öfkeliyim onu bizden ayırdıkları için, sevinçliyim bu ülkede birileri, TV ekranından bize Hrant Dink’i, cumartesi annelerini, yargının bağımsızlığını, Sakarya Caddesi’ni ve bütün bunların ötesinde doğruları hep başkası tarafından yanlış anlaşılan bir adamın psikolojisini en güzel şekilde anlattığı için. Sona yaklaşırken “eski havasını bozdu”culara da bir çift lafımız var. Bu sınırlar içinde birileri bir daha “Güvercin Tedirginliği” ve “Benim Annem Cumartesi” gibi bölümler yapabildiğinde oturur konuşuruz. Saçma sapan konuşmayın la....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder