İÇİMİZDEKİ SÜMSÜK MANGASI

Bu tür listeleri yapmayalı çok olmuş sinema kategorisinde, hazır hafta sonuna girdik 2009'dan beri uzun bir ara verdiğimiz listelere dönüş yapalım. Şimdi biliyorsunuz özellikle savaş filmlerine veya gangster filmlerinde gördüğümüz bir temadır bu. Ekibin tümü taş gibidir, insanlar birbiriyle kıyasıya mücadele eder ama gel gör ki bu toplulukta bir adam vardır ki ya çete liderlerinden birisinin bacanağı olduğu içi ya da askerde el yazısı iyi olduğu için olmadı düşmanın dilinden anladığı için ekibe dahil edilmiştir. Böyle teorik anlatınca belki pek gözünüzün önünde canlanmıyor ama Saving Private Ryan'daki Onbaşı Upham karakteri adeta bu tür karakterin sözlük tanımıdır. O kadar ki filmleri genelde benimle sükunetle izleyen annem filmin sonunda Upham'ın erkekleştiği bölümde (spoiler vermeyelim) "senin gibi erkeğe yazıklar olsun" demişti. Hatta ondan sonra da karakteri canlandıran Jeremy Davies'i Lost'ta görmüş "bu sünepenin burada ne işi var" diye de adama sinirinin geçmediğini göstermişti. Yalnız listeye geçmeden söyleyelim, bu karakteri "içimizdeki hain" ile karıştırmayalım o başka bir kategori. Hoş Baba serisindeki Fredo bunların her ikisine de uyuyor. Lan sen ne biçim adamdın be Fredo...Balık tutmaktan başka bir halta yaramadın şu hayatta...

1-Corporal Fife (The Thin Red Line): Aslında bu filmde Jim Caviezel'in canlandırdığı Er Witt savaş karşıtı, adeta ilahi adaletin dünyadaki temsilcisidir ama filmin asıl zayıf halkası Adrien Brody'nin oynadığı Onbaşı Fife'dır. Adama emir verildiğinde "kardeş çok gorguyom laaan" bakışı atar her seferinde. Bu ABD ordusundaki bütün onbaşılar çürük galiba.

2-Lambert (Alien): Ripley'le beraber takımın diğer kadın subayı. Filmdeki fonksiyonu korkmaktan ibarettir. "Korkunun ecele faydası yoktur", Ridley Scott'un benimsediği bir atasözüdür. Lambert yaratık tarafından gayet sakin hareketlerle öldürülür. Hoş Ripley de filmin başlarında çok cesaret timsali değildir ama sonra "yeminini bozar".

3-Private Hudson (Aliens): Bu da devam filminin sümsüğü. Er Hudson'ın bir diğer özelliği sadece ekibin ayak bağı olması değil bir de başlarda "yaratık mı o ne ya, gidelim patlatalım, askeriz lan biz söker mi bize" modunda olmasıdır. Sonra asidi görünce "hepimiz ölücez beyler, ölüceeez" diye Newt kadar bile olamaz. Ripley de bir sahnede dayanamayıp "çabuk burayı terket" kalayını basar.

4-Luke Skywalker (Star Wars): Şimdi ne yalan söyleyelim, Luke bizim mahallenin çocuğudur ama Yoda ile eğitimini bitirmeden önce ağlak herifin tekidir. Amcası ve teyzesine söz geçiremez, Obi Wan'a söz geçiremez, babasına söz geçiremez...Anca R2'ya söz geçirir. Babasını da zaten mantıklı konuşmalarla değil "bubaaa yanıyom kurtar beni bubaaa" diye ağlayarak yola getirmiştir.Yoda seni değil 3PO'yu padawan alsaydı daha iyi jedi olurdu lan.

5-C3PO (Star Wars): Şimdi yukarıda adını andık kendisini söylemeden geçmemeliyiz. Adamın birisi zamanında kendisinin Star Wars evrenindeki tek fonksiyonunun R2'nun söylediklerini çevirmek olduğunu söylemişti. "İçimde kötü bir his var" repliğinin mucidi. Ha Jar Jar Binks'e 50 kere tercih ederim o ayrı. O denyoyu dikkat ederseniz listeye bile almadım.

6-Ron Weasley (Harry Potter): Tamam milyoner oldun da o kızıl tipinle zaten "typecast" olmaya mahkumdun, gittin bir de asıl karakterin yancısını oynadın. Hermione aklı başında bir kıza benziyordu, ne zaman seninle mercimeği fırına verdi, gözümde bitti. Sınıf birincisi olsan ne olur.

7-Edmund Pevensie (Narnia): Ailenin yüz karası, 2 tane Türk lokumuna bütün aileyi sattın, elin garibini buz kestirdin, yetmedi Aslan'ın da başını yedin. Kardeşlerinin yerinde olsam reddederdim seni ama işte vicdan denen bir şey var.

8-Paulie Bleeker (Juno): Bak bu başka bir film kategorisinden misal. Kardeş sen o kısa şortla, o süt beyaz bacaklarla Juno gibi kızı nasıl ayarladın, yetmedi nasıl bir de çocuk yaptın film boyunca anlayamadım.

9-Mouse (Matrix): Adından belli: Fare. Bu arkadaşı Morpheus ne halta Matrix'e girerken beraberinde götürmüştü çözemiyorum. Bilgisayar kurdu (ya da faresi) arada minerali bol yemekler yapan bücürü götürürsen yanında kurda kuşa yem olarak gider tabii...Delik deşik olmayaydı iyiydi.

10-Aliş (Battal Gazi'nin İntikamı): Bu filmin asıl yıldızı bence Bilal İnci'dir ya (o kahkaha), Battal'ın oğlu Aliş, Battal'ı babası değil babasının katili zanneden, aziz Nikola'nın miğferi arkasına sığınan, sağa sola atarlanan bir ergendir. "Köpek gibi gebertmek" için Battal'a kılıcını kaldırdığında kolu taş olur. Şahadet getiren adama kol kalkar mı lan...