25 Aralık 2013 Çarşamba

BALKANLARIN MANYAĞI: ZDRAVKO MAMIC

























2011 mayıs ayının başlarında Dinamo Zagreb teknik direktörü, Bosnalı Vahid Halilhodžić, şampiyonluğu garantilemiş olan takımının başından kovuldu. Sebebi, takımın kendi evinde, sondan üçüncü haftada Inter Zaprešić ile oynadığı maçın ilk yarısında, Dinamo'nun CEO'su Zdravko Mamić ile yaşadığı gerginlikti. İlk yarının 0-0 bitmesi üzerine soyuınma odasına inmiş ve Mamić'le bir gerginlik yaşamıştı. Dedikodular çılgın CEO'nun teknik adamı yumrukladığını da ileri sürüyordu ama bu 2 tarafca yalanlandı. Ertesi gün yollar ayrıldı. 2,5 yıllığına ve yıllık 900 bin euro gibi bir maaşa imza atan Bosnalı teknik adamın Hırvat Ligi'ne olan motivasyonunu kaybettiği (bu Dinamo'nun üstüste 6. şampiyonluğuydu), takımı performans açısından ileri götürmediği ve yurt dışından gelen tekliflerin kafasını karıştırdığı da yazılıyordu ki bazı taraftarlar bu kararın doğru olduğunu savundular. Halilhodžić 1 ay sonra Cezayir milli takımının başına geçti, Dinamo'nun başına ise 2008-09 ve 2009-10 sezonlarında takımı şampiyon yapan Krunoslav Jurčić getirildi. Böylece bir sezonda 3 farklı teknik adam kulüpte görev yapmış oldu. Dinamo sezona Portsmouth'un eski Genel Direktörü Velimir Zajec yönetiminde başlamış ama takım Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Moldova'nın Sheriff Tiraspol takımına penaltılarla elenmiş ve bu da Zajec'in kellesini almıştı.

İşte bu süreç boyunca baş rol oynayan ve daha önce Dinamo taraftarlarının, kendisini protesto için stadyum önünde aylarca kamp kurmasına sebep olan absürd kişilik Zdravko Mamić bugünkü hikayemizin kahramanı.

Mamić , 1959 yılında, bugün 41 bin nüfuslu olan ve tarihi ancak 18. yüzyıla kadar dayanan Bjelovar kentinde doğdu. Anne-babası Hırvatistan'da yaşayan 2 Bosna göçmeniydi. 1956'da iş bulmak için Hırvat topraklarına göç etmişlerdi. 3 yıl sonra Zdravko doğdu. Kardeş Stojan Mamic ondan 1 yıl önce doğmuştu. 12 yıl sonra da küçük kardeşleri Zoran doğacaktı. Zdravko ve Stojan beraber büyüdüler. 2 kardeşten küçüğü önce takımın altyapısında futbol oynamaya başladı ama çok yetenekli bulunmayınca Dinamo tribünlerine daha küçük yaştan takılmaya başladı ve Bad Blue Boys grubu içinde yer almaya başladı. O yıllardan gelen bilgilere göre kendisi pankartların hazırlanmasında önemli rol oynarmış ve iç saha deplasman maçı ayırt etmeksiniz takımı takip edermiş.


















11 Kasım 1980 tarihi Zdravko Mamić'in hayatında bir dönüm noktasıdır. Sonradan Hırvat futbolunda efsane mertebesine yükselecek olan Miroslav Blažević Rijeka'da geçirdiği 2 sezon sonrası 1980-81 sezonu sırasında Dinamo Zagreb'in başına getirilir. Mamić ve Blažević arasında anında bir dostluk kurulur. Öyle ki genç adamın, müstakbel eşi Zdenka ile evlendikleri düğünde nikah şahitliğini bizzat teknik adamın kendisi yapacaktır. O yıllarda anlatılan bir hikayeye göre Zdenka, Blažević'i ilk gördüğünde "gözlerinde şeytanı gördüm" demiştir. Bu hayırlı hadiseyi bir başkası izler ve Dinamo, 1981-82 sezonu sonunda, 24 yıl sonra Yugoslavya şampiyonluğuna ulaşır. Takım 1983'te de Yugoslav Kupası'nı kazanır ama Blažević bunun ardından istifasını verir. Zira hem milliyetçi kanadın bir takımı olan Dinamo'nun hocasıdır hem de kendisinin adı Hırvat milliyetçisi olarak anılmaktadır. Kapağı İsviçre'ye, Grashoppers kulübüne atar. Yanında da ona zaman zaman akıl hocalığı yapan bizim Zdravko'yu götürür. İkili 1984'te İsviçre'de şampiyonluğu kazanırlar.

1986'da ikili Dynamo'ya geri dönerler. Ancak işler bu sefer iyi gitmez. Altıncılıktan yukarıya çıkamayan takımdan Robert Prosinecki'nin ayrılışı da ekibe büyük darbe vurur. Prosinecki'yi tam 10 sene boyunca kulüpte forma giyen Marko Mlinaric de izleyecektir ama Mamić bunun üzerine harekete geçer. Zagreb'in ileri gelenlerini, Hırvatistan'ın Papermoon'u olarak bilinen Okrugljak adlı restoranda bir araya getirir ve iş adamlarından 100 bin Alman markı toplayarak Mlinaric'in takımda kalmasını sağlar. Bu, onun Hırvat futbolunda adından ciddi olarak söz ettirdiği ilk hadisedir. Blazevic'in Nantes'ın başına geçişinin ardından 1989'da hocalık görevine getirilen ve bugün Arnavutluk milli takımını çalışıran Josip Kuže ile de hemen yakın bir ilişki kurar. Ancak Zdravko, artık kulüpte resmi bir görev alma zamanının geldiğini anlamıştır zira "genç ve girişimci" sıfatıyla yetinmek istememektedir. Zaten ailesi de o yıllarda sirke üretiminden yeteri kadar gelir elde edememektedir.

Mamic bu planların içinde iken 1990'lı yılların başında Yugoslavya iç savaşı patlak verir. Savaş her ne kadar birçok insanın hayatına büyük zarar vermişse de, savaşın kaçınılmaz aktörlerinden olan "Savaş Zenginleri" burada da ortaya çıkar. Mamic bunların başında gelmektedir, kurduğu inşaat firması Hurvatistan'da kısa sürede önemli bir kâr yapar. Bu arada Dinamo da çalkalanmadan nasibini almıştır. Kulübün 1991'de başkanlığına getirilen Josip Šoić, milliyetçilik duygularının da etkisi ile 19545 yılında kapatılan ancak 1900'lü yılların başlarında Hırvat futbolunda oldukça fazla söz sahibi olan HŠK Građanski Zagreb ve HAŠK kulüplerinden etkilenerek, Dinamo'nun bu kulüplerin devamı niteliğinde olduğunu ileri sürer ve takımın adını HAŠK Građanski olarak değiştirir. Bunu duyan Mamic çileden çıkar, kulübün stadyumunu basar ve Šoić'i tartaklar. Šoić efsaneye göre Maksimir Stadyumu'nun tellerinden atlayarak Mamic'in elinden kurtulmuştur. Bu aynı zamanda çılgın Hırvatın gelecekte yapacağı onlarca saldırgan eylemden ilkidir. Bir başka iddia da Šoić'in başkan olmadan önce Mamic'e kendisini Kulüp Direktörü görevine getireceği sözünü verdiği ama bu sözü tutmadığıdır. Šoić 1992'de kulüp başkanlığından istifa eder.

1993'te kulübün adı Croatia Zagreb olarak değiştirilir. Sebep bellidir, ismen de komünist Yugoslavya yönetiminin izlerini silmek. Bu arada 1993 yılında Nates ve PAOK maceralarının ardından Blažević ülkesine döner. Bir kez daha Zagreb kulübünün başına geçer, geçtiği yetmiyormuş gibi kulübün baş hissedarı olur ve yakın dostu Zdravko Mamic'i Futbol Direktörlüğü'ne getirir. İşte bu Mamic'in Hırvat futbolunun karar alma mercilerine ilk girişi anlamına gelir. 1993'te kulüp Hırvatistan şampiyonu olur ve kupayı kazanır ama Blažević, kulüpten üçüncü kez ayrılır. Hırvatistan milli takımından iyi bir teklif almıştır, ama asıl sebebin 300 bin marklık bir alacak davası olduğu konuşulur. Yerine bugün Hırvatistan milli takımında futbol oynayan Niko Kranjčar'ın babası Zlatko Kranjčar getirilir. Bu arada Mamic de, Yugoslav iç savaşı sırasında Hırvat güçlerine verilmek amacıyla ülkeye kaçak silah girişi yapan Ferdinand Jukic'le anlaşır ve kulübün önemli bir bölüm hissesini ona satar. İkilinin Hırvatistan'ın ilk devlet başkanı Franjo Tudman'la da oldukça iyi ilişkileri vardır.



















Savaş sonrası ortalık yatıştığında, Takımın ismiyle ilgili bir başka tartışma başlamıştır. Tudman'ın liderlik yetenekleri ve Hırvatistan'da sivrilmesi Mamic'de kıskançlık duyguları doğurur. Üstelik takımın adını tekrar Dinamo'ya çevirmek istememektedir. Tudman'ın da bulunduğu bir toplantıda taraflar isim konusunda tartışırken, Mamic takımın oyuncularından Niko Ceko'yu yumruklar. Bunun üzerine Tudman, Mamic'i Dinamo kulübünden bir nevi sürer ve bir daha görevde olduğu sürece, Hırvatistan için sadece bir futbol takımı değil bir bağımsızlık simgesi olan camiada onu görmek istemediğini söyler. Mamic, Zagreb kentinden ayrılır (bu arada Mamic, yanlış yere park eden arabasını çekmek isteyen bir polis memurunu arabasıyla ezmeye çalışmış ve kendisi hakkında dava açılmıştır, davacı polis memuru Ratko Mahović, 9 yıl sürecek davada, sonunda olanları unuttuğunu söylemiş ve Mamic beraat etmiştir) Tudman'ın bu tutumuna karşı koyan ve eski isimlerine dönmek isteyen, kulübün ve Avrupa'nın sayılı taraftar gruplarından Bad Blue Boys ile yakınlık kurmaya çalışır. Grubun basın sözcüsü Goran Kovač ile bağlantıya geçerek bir dolu çalışma yapar ve kamuoyunu Tudman'a karşı kışkırtır. Aslında stadyumda Tudman'a karşı tutum sergileyen BBB'dir ama onları arkadan yöneten Mamic'ten başkası değildir. Bu sırada Tudman, 1996 yılında hükümet işleri dolayısıyla kulüp başkanlığına, eski parlemento üyesi Zlatko Canjuga'yı (altta) getirmiştir. 1998 ve 1999 yıllarında takım üstüste 2 yıl Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eder.

Ancak altın yıllar, Tudman'ın 1999'daki ölümüyle son bulur. Tudman'ın desteği ile görevde kalabilen Canjuga, Mamic'le tek başına savaşamaz ve 2000 şubat ayında başkanlıktan ayrılmak zorunda bırakılır. Kulübün adı tekrar Dinamo olarak değiştirilir. Tudman'ın ölümünü bekleyen Mamic tekrar deliğinden çıkar ve kulüpte söz sahibi olmaya başlar.Kulüp efsanesi ve takımı Şampiyonlar Ligi maceralarında yöneten Velimir Zajec direktörlüğe, Mirko Barišić de başkanlığa getirilir. Barišić aynı zamanda Siemens'in Hırvatistan ofisinin de başındadır. Onun bu potansiyelini gören Mamic, tamamen iyi niyetiyle tavsiyelerini almak için, Zajec'in kendisini aramasını fırsat bilir ve anında soluğu başkanın kuyruğunda alır. Kendisini sevdirmek için her türlü yolu dener, amacı kulübün tek hakimi olmaktır ve önünde Zajec'in ta kendisi bulunmaktadır. Canjuga kulüp yönetim kurulundan tamamen ayrıldığında da artık geçmişten kendisine muhalefet şerhi koyan kimse kalmamıştır. Planını uygulamak için yepyeni bir yol dener ve "Mamic Spor Danışmanlığı" kurar. Bu şirket basitçe bir menajerlik firmasıdır.

Mamic'in bu yeni macerasında ilk işi Bosko Balaban'ı, 6 milyon euroya Aston Villa'ya pazarlamasıdır. Barišić ile arasındaki ilişki, kulüpte sırf onun için "2.Başkan" pozisyonunun yaratılmasına sebep olur. Uzun çabaları sonucu Velimir Zajec'i ülkeden kaçırtır, hayalindeki "Mamic United"ı yaratmasına az kalmıştır. Kulüp hisseleri ve kurduğu şirketin hisseleri arasında kanun dışı bir takım alım satım işlemleri yaptırır ve manevi babası Blazevic'i 2002 yılında dördüncü kez takımın başına getirtir. Blazevic, 2002 Dünya Kupası elemeleri play-off'unda İran'ın başındadır ve rakipleri İrlanda için "bizi elerlerse kendimi asarım" demiştir. İrlanda play-off'u kazanır, Blazevic kendini asmak yerine kürkçü dükkanına döner. Takım 2002-03'te onunla şampiyon olur. İşler yolunda gibi görünmektedir ama Mamic ortalığı yine karıştırır. Blazevic, oyuncuların, onun menajerlik şirketiyle çalışmasına pek sıcak bakmamaktadır. Bunun üzerine sinsi adam, onun elinden tutan ve yıllarca destekleyen Blazevic'i kapının önüne koydurur. Bu hareket onun Bad Blue Boys tayfasından büyük tepki görmesine yol açar.

2003 yılında kendisini devirmek için bir ekip toplayan eski başkan Zlatko Canjuga'yı, bağlantıları olduğu silah tüccarı Zvonko Zubak ile tehdit eder. 2004 yılında valiliğe, baş yatırımcısının kendisi olduğu bir gökdelen yapılmasını önerir. Şehrin gelişmeden sorumlu üyesi Miljenko Mesic bunu reddedince ona saldırır ve kafasını yarar. Ancak komik olan Mesic'in görevden alınması ve Mamic'in istediği lisansı çıkarttırmasıdır. Kısacası artık bağlantılarıyla çok güçlü olmaya başlamıştır. 2004 ve 2005 şampiyonluklarının kaybedilmesinin ve Avrupa'daki hüsranların ardından büyük taraftar tepkisi ile karşılaşır ve görevinden istifa eder. Ancak ne acıdır ki kulüp yönetimi 2 ay sonra onu tekrar göreve getirir.

Sponsorların desteğini çekmesi, ana finans kaynağı Motorola'nın da ona sırtını çevirmesi ile Mamic yeni para kaynakları peşinde düşer. Zagreb valisi Milan Bandic onun yeni hedefidir. Kardeşi ile ortak oldukları firmayı 9 milyona satar, ülkedeki bazı arazilerini 22 milyon euroya okutur, ayrıca menajerlik şirketi de Jerko Leko, Goran Ljubojevic, Ivica Olic, Ivan Bosnjak, Danijel Pranjic gibi oyuncuların satışıyla iyi bir gelir elde etmiştir. Servetini 25 milyon euroya kadar yükseltir. Hanedanlığını artık tamamiyle kurmuştur. 2006 yılında Rijeka ile oynanan bir maç sonrası Rijeka kulüp direktörü Marinka Koljanin'e saldırır ve o yetmezmiş gibi bir polis şefini yaralar (aşağıda bu maçta rakip taraftara yaptığı hareket görülebilir). Bu sefer yaş tahtaya bastığı düşünülür ama sonunda 775 kuna (100 euro) gibi komik bir cezayla paçayı kurtarır.


















2006 kasım ayında, (1 sezon önce şampiyonluğu kazanmasına rağmen), yine eski dostlarından Josip Kuze'yi kovar ve yerine Branko Ivankovic'i getirir. Sebep Avrupa başarısına duyulan arzudur. Mamic Auxerre'e kaybedilen UEFA Kupası maçından sonra bir Fransız polisine saldırmıştır. 2007 yılında, takım Ivankovic yönetiminde ligde fırtına gibi eser ama Mamic'e rahatlık batmaktadır. Ivankovic'in takımı Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Werder Bremen'e elenir ve UEFA Kupası'nda Ajax ile eşleşir. Takım ilk maçı Maksimir Stadyumu'nda 1-0 kaybedince, Hollanda'daki rövanşın kaybedilmesi halinde göreve Nevio Scala'nın getirileceği dedikoduları basına yansır. Mamic bütün gazetecileri toplar ve onlara küfürlü bir konuşma yapar. Takım mucizevi biçimde Ajax'ı Arena'da 3-2 mağlup edip gruplara kalır. Mamic Hollanda dönüşünde, Zagreb havalimanı dış hatlar geliş salonunda elbiselerini çıkartır ve kendini rezil eder. Yanında kendisini desteklemesi için, adam başı 100 euro verdiği bir çalgıcı grubu da getirmiştir. Ancak takım gruplardan çıkamayınca, ocak 2008'de Ivankovic istifa eder. Mamic'in bu hoca tırpanlaması (6 senede 8 hoca harcamıştır) tüm Bad Blue Boys üyelerinin sabrını taşırmıştır. Zvonimir Soldo takımı şampiyon yapar ancak istifa eder. Ivankovic tekrar göreve gelir ancak Mamic'ten bıkıp ayrılması fazla sürmez. Ancak o memnundur, Eduardo da Silva, Vedran Corluka ve Luka Modric'in satışlarından da yine kasasını doldurmuştur.



















2008-09 ve 2009-10 şampiyonluklarını kazandıran Krunoslav Jurcic görevi bıraktığında Mamic, pek sevmediği, kulüp efsanesi Velimir Zajec'e sarılır. Ancak Zajec Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turunda kupaya veda edip, ilk 3 maçta 4 puan toplayınca Mamic anında hareket geçer ve daha ağustos ayında kendisini kapının önüne koyar. BBB tekrar kazan kaldırır ve Maksimir Stadyumu önüne çadır kurma eylemine başlar. Mamic o taraftarları "Sırp, müslüman veya eski Yugoslav ajanı" olmakla suçlar. Bu konuya nisan ayında değinmiştik. Bir de ezeli rakip Hajduk'un tribün grubunu kastederek ettiği "eğer Torcida Split bende olsaydı dünyayı fethederdim" lafı var ki Bad Blue Boys üyelerini daha da çileden çıkartıyor.



















Mamic halen Dinamo'nun en güçlü adamı ve taraftarlar onu yıkamayacak gibi görünüyor. Barisic de halen başkanlık koltuğunda (üstte). Takım son 8 yıldır şampiyon oluyor ve yine ne ironiktir ki, bir zamanlar takımın Dinamo ismini bırakmasına karşı olan Mamic, zamanında saldırdığı Josip Soic'in yaptığını yaptı ve takımın ismine, "Građanski" ifadesini ekletti...Bir sonraki macerasını merakla bekliyoruz. Son bir not verelim, takımın başında eski futbolculardan Zoran Mamić var. Ömrü çok uzun sürmeyecektir.

Aşağıda Rijeka fanlarının, Dinamo'nun 2010 yılında Villarreal ile oynayacağı maç öncesi açtığı pankart var. "Dinamo neden Avrupa'da bahar aylarına kalsın ki, Tottenham'da daha fazla Hırvat oynuyor...Forza Villarreal"

















Hayatım Futbol 106. sayıda kısaltılmış versiyonu yayınlanmıştır


Hiç yorum yok: