26 Eylül 2007 Çarşamba

TV WARS : ŞEHRAZAT STRIKES BACK




Trt’nin eski dönemlerinde üniversiteli gençlerin yaşadığı bir evde geçenleri anlatan bir dizi vardı. Seyrettiğim son yerli dizi oydu sanırım.O günlerden sonra bir tek Avrupa Yakası’na bakıyorum. Sonbahar geldi, bayanların dizi manyaklığı da bonus olarak teşrif etti salonlarımıza. Bir de bu arkadaşlar hayattaki tek lüksü futbol olan erkeklerimize “ayol ne anlıyosun şundan. Topun peşinde 20’ye yakın kişi” şeklinde insanın omuriliğinin çekilmesine neden olan tepki vermiyolar mı? Yahu sen ne anlıyosun her hafta Şehrazat’ın maceralarından…Rahat bırakın kadını ne yapıyosa yapsın…

Neyse…Aslında benim garibime giden Türk kanallarındaki bu 7/24 dizi çılgınlığı değil. Yerli televizyon kanallarımızın haber bültenlerine bir haller oldu son aylarda. Aslında her şey normal başlıyor. Yemek yerken özel bir kanalı açıyorum. Sağ alt köşede kaçtan başladığını bilmediğim geriye doğru sayan bir süre var. Anlamı nedir o da ayrı bir merak konusu? Ne yapalım yani evin içinde acele mi edelim? İşlerimizi çabuk mu bitirelim…”Hanım çayı getir… Allah belanı vermesin kadın…Haberler başlıyo…Çabuk ulaaannn”….Anlamsız bir icat yani.

Sonra ekranlara spikerimiz geliyor.Hükümet-Ordu gerginliği ya da Amerika-Irak sürtüşmesi ile ilgili haberi okuyor. Her gün aynı şeyleri dinlediğimden odaya çekiliyorum. İnternete bakarken salondan kulağıma yabancı olmayan Hans Zimmer’ın bestesi geliyor. Bildiğimiz “The Rock” filminin müziği bu. Severim o filmi. Salona gidiyorum hangi kanalda olduğunu öğrenmek için. Ekranda Yaşar paşa… Bildiğim kadarıyla o oynamamıştı filmde… Valideye diyorum demin açtığın film hangi kanaldaydı. Deminden beri kanalı değiştirmediğini söylüyor. Gerçekten de biraz beklediğimde haberin fonundaki müziğin Hans Zimmer olduğunu fark ediyorum. Aynı müzik Amerikan-Irak sürtüşmeleri ile ilgili haberde de devam ediyor. Öyle ki “The Rock” filminin her iki hit soundtracki kullanılıyor bu haberde.Çatışma görüntüleri verilirken arka planda heyecanlı olan parça kullanılıyor. Haberin devamında evsiz kalan Iraklı çocuklara geçilince müzik duygusallaşıyor.

Odama çekiliyorum yüzümde tebessümle…Tam yerime oturucam yine salondan bestecisinin Klaus Badelt olduğu ( Hans Zimmer’ın da yardımı var) Karayip Korsanları’nın müziği He’s a Pirate’ın melodisi geliyor. Bu seferki haber değildir, valide İki Aile denen televizyon faciasından bıkmış güzel bir tercih yapmış diyorum kendi kendime ve salona koşuyorum. Gözüm ekranın sağ üst köşesinde “Tv’de ilk kez” ibaresi arıyor ama nafile. Haberler aynen devam…Hindistan-Pakistan sınırında gerginlik bu sefer konu…Tamam da bu müzikler ne ya..Noluyosunuz? Karayip Korsanları’yla Hintlilerin ne alakası var. Delirecek gibi oluyorum. Kafayı yemiş bunlar….

Küfür ede ede odamda Fm 2007 Meksika ligine devam ediyorum. Ve o muhteşem tını geliyor derinden…Evet ….Clint Mansell’in “Hope Overture” bu….Efsane film Requiem For A Dream…Bu sefer hangi kanal diye sesleniyorum içeri…Atv çığırmasını duyuyorum….Kanalı açtığımda da bir şok daha…Haber ”İstanbul’da deprem paniği”…Ekranda Şener Üşümezsoy…Fonda Clint Mansell…Olamaz bari bu müziğe yapmayın…Kanalı değiştiriyorum….Kanal D “Yaprak Dökümü”…Ekran ikiye bölünmüş…Ve Clint Mansell’in büyüleyici müziği eşliğinde kovalamaca sahnesi….Yuh artık…Tam rezillik…

Özel kanalların iş güzarlığı, değişik bir şeyler yapma isteği, birbirlerini kopyalama huyları komik duruma düşmelerine neden oluyor ama sanırım onlar bunu farkında değil…..

Son günlerde mp3 forumlarının en gözde konu başlığı : Atv Ana Haber Müzikleri…..

Ne diyelim Grammy’de başarılar…..
by Barad-dur

Hiç yorum yok: