19 Ekim 2007 Cuma

90'LI YILLARIN CINDERELLALARI 7/10: STAN COLLYMORE


90’lı yılların ortalarında TRT-3’de Okay Karacan ve Yalçın Çetin’in sunduğu Avrupa’dan Futbol’u takip edenler bilirler. Düzenli olarak İngiltere Ligi’nde sezonun en güzel 10 gol listesi yayınlanır ve Leeds United’da forma giyen Anthony Yeboah’ın üst direkle bilardo oynar gibi attığı golleri hayranlıkla izlerdik. O en güzel 10 gol listesinin içerisinde ayağının içiyle yaptığı muhteşem iki plasesini bize izlettiren bir adam vardı. Stan Collymore. 1995-1997 yılları arasında Robbie Fowler ile Anfield Road’da muhteşem bir ikili oluşturan Collymore, 1993-97 yılları arasına 12 yıllık profesör kariyerinin altın yıllarını sığdırdı.

Ian Wright ve Mark Bright’lı Crytal Palace okulundan mezun olan Collymore yarım sezon oynadığı Southend United’da gollerini sıraladıktan sonra 6 ay içerisinde fiyatını yirmiye katlayarak Nottingham kentine transfer oldu. Burada oynadığı 71 maçta kaydettiği 50 gol ile İngiltere gündemine oturan yıldız 1995 yılında İngiltere futbol tarihinin o zaman için rekor transferi ile Liverpool’a transfer oldu (8 milyon pound). Liverpool onun önlenemez çıkışının son durağı oldu. O yılları hatırlayanlar bilirler, Anfield Road’daki 4-3 ev sahibi takımın üstünlüğüyle biten muhteşem Newcastle United maçı ve Kevin Keegan’ın 90.dakikada Collymore’un sol çaprazdan attığı golden sonraki yıkılmış ifadesi hala gözlerimizin önünde.

Collymore Aston Villa’ya da Birmingham ekibinin tarihindeki transfer rekoru ile transfer oldu (7 milyon pound). Ancak parlak günleri burada sürmedi.Özellikle menajer John Gregory ile yaşadığı anlaşmazlıklar onun 4 sezonda sadece 18 gol atabilmesine sebep oldu. Sonra da başarısız Leicester ve Bradford City kariyeri.

Stan Collymore’un şanssızlıklarından bir tanesi de futbolunun çok üst düzeyde olduğu 93-97 yılları arasında milli takımda sadece 3 defa oynayabilmesi idi. Bunun sebebi şüphesiz o yıllarda İngiliz forvetinin Alan Shearer ve Teddy Sheringham gibi iki değişmez oyuncuya teslim edilmesiydi ki, Robbie Fowler bile bu ikilinin arasına girmekte zorluk çekiyordu.

Nottingham taraftarının deyimiyle “Stan The Man” 90’lı yıllarda bir anda parlayarak koparttığı fırtınanın tam olarak karşılığını alamamış futbolcuların başında geliyor. Kariyerinin en iyi Premier Lig derecesinin üçüncülük olması da bunun bir göstergesi belki de.
Son bir not. Stan Collymore futbolu bıraktıktan sonra Sharon Stone’un sinema tarihine damgasını vuracak bir sembole dönüştüğü Temel İçgüdü filminin devam filminde de rol aldı.

Hiç yorum yok: