8 Ocak 2009 Perşembe

İSTANBUL'DAN ATİNA'YA BİR SEVGİ HİKAYESİ




AEK üzerine bir yazı yazmam istendiğinde sınırlı sayıdaki satırlara neler sığdırabileceğimi düşündüm uzun uzun. Çünkü AEK, bir insanın yaşayabileceğinden çok daha fazla şey sığdırmıştır 80 yıllık ömrüne. Savaşlar, göçler, ekonomik sıkıntılar ve bütün bunlar arasında kazanılan başarılar ve gittikçe güçlenen bir sevginin hikayesidir bu.

1924. Herşeyin başladığı yıl. Göçmen rumlar yıllar önce arkalarında bıraktıkları tutkularını, futbol anılarını canlandırmak isterler. Geçmişte yaşamlarının en önemli parçası olan İstanbul'a olan sevgilerini futbol yoluyla kuşaklara aktarmaktır amaçları.Birçok kaynağa gore, 1912 İstanbul şampiyonu Kadıköy, Pera, Chalki ve Tataula gibi takımlar AEK'in İstanbul'daki ilk vücud bulmuş halleridir. Kadrolarında birçok rum sporcunun top koşturduğu bu takımları tek bir çatı altında toplayıp Yunanistan'da da bir şube oluşturulur: Athlitiki Enosis Konstantinoupolis (Athletic Union of İstanbul)

Sarı-siyah bir logonon ortasına oturtulmuş çift başlı kartal simgeleri olur. Böylece canlandığı toprakların klasik futbol takımlarından farklı, kendi felsefesini oluşturmuş bir takım çıkar ortaya. Nefretten uzak, karşı yakanın insanına kardeşçe bakan bir "idea". Bu idea'nın kurucuları olarak M. Ionas, K. Dimopoulos, M. Ieremides, T.Tagaris, M.Karotseris, P.Kehagias ve asıl kurucu olarak Kostas Spanoudis'in adı geçer tarih kitaplarında. Sonraları klübün stadının da inşaa edildiği Nea Filedelfia bölgesi klübün doğum yeri olarak tarihe not düşülür.

1929 yılında AEK stadyumu 79 yıl süreyle klübe tahsis edilir ve 3 yıl sonra Aris'e karşı alınan 5-3'lük final galibiyeti neticesinde ilk şampiyonluk kupası müzede yerini alır.Bu dönemde her maçta takımda yerini alan veteran Kostas Negrepontis, AEK'in İstanbul'daki ilk izlerini taşıyan Beyoğluspor'un 1910-1920 yılları arasındaki oyuncusudur aynı zamanda.Maropoulos, Delavinias, Ribas, Sklavounos, Manetas, Janetis, Magiras, Hatzistavridis ve diğer oyuncular uzun sure Yunan futbolunu domine ederler. 1939 yılındaki şampiyonlukla Yunan liglerindeki ilk çifte şampiyonluğu yaşarlar. Bu dönemde takımın futbolcusu olan göçmen Kostas Negrepontis, 1940 yılındaki şampiyonlukta artık bir futbolcu değil takımın teknik direktörüdür. Ancak bütün bu başarılar II. Dünya Savaşı'nın başlangıcıyla ara verir.

II. DÜnya Savaşı'nın ardından AEK Yunanistan'da şampiyonluklarını devam ettirir. Yunanistan Şampiyonlukları(11) 1939, 1940, 1963, 1968, 1971, 1978, 1979, 1989, 1992, 1993, 1994 Federasyon Kupası(13) 1931, 1939, 1949, 1950, 1956, 1964, 1966, 1978, 1983, 1996, 1997, 2000, 2002 Yunanistan Süper kupası(2) 1989, 1996

AEK tarihi Avrupa liglerinde de unutulmaz anılarla doludur. 1964'te Porto'ya karşı alınan 6-1'lik galibiyet Porto'nun Şampiyonlar ligindeki en kötü günlerinden biri olarak geçer tarihte. AEK tarihindeki en önemli biri hiç şüphesiz Partizan Belgrade ile Barış İçin Futbol adı altında yapılan dostluk karşılaşmasıdır. Belgrad'daki NATO bombaları altında yapılan maçta futbolun sesi yükseliyordu o gün: NO TO WAR.Bugün ise, AEK için tarihte ikinci bir dönüm noktası yaşanıyor dersek yanlış olmaz. 1924 yılındaki doğuşun ardından, bugün ekonomik sıkıntıların içinde yeni bir doğuş yaşıyor AEK.

Kendisi de bir AEK taraftarı ve futbol takımında 8 yıl boyunca forvet oynamış olan Demis Nikolaidis günümüz futbolunda takım aşkının en büyük sembollerinden biri haline geliyor. Atletico Madrid'deki kariyerini yarıda bırakıp kulübüne kötü günlerde destek olmaya çalışan Demis, klübünün hisselerini satın alarak şampiyonluk hedefiyle lige başlamış ve binlerce AEK taraftarını stadyumlara sürüklemiştir.












Taraftarlığın da ötesinde. Original 21

AEK'in taraftar profili, diğer takımlara göre farklılıklar gösterir. Yunanistan'ın bu en büyük taraftar organizasyonunun başlangıcı 30 yıl öncesine uzanır.1975 yılının ortalarında, bir kısım taraftar hem deplasman maçlarında organize olabilmek hem de maddi açıdan güçlenebilmek amacıyla ilk taraftar klübünü kurarlar. Amaç, taraftarlar arasında dayanışmayı arttırmak ve takımı her nerede olursa olsun takip etmektir. İsim olarak stadyumlarının kapısını seçerler: Gate 21.

Bu arkadaş ve taraftar grubu, bugün de halen süregelen hayallerimizi de oluşturmaya başlar zaman içerisinde.Atina'da Agios Nikoleas'ta biraraya gelen bu grup, tüm dışlanmalara rağmen, yavaş yavaş dünya çapında güçlü bir organizasyon için ilk adımları atarlar. Klüp onlar için artık hayatlarının ortak noktasıdır. 1982 yılına gelindiğinde taraftarlar, kuruluş amaçlarını gözden geçirirler ve aslında ilk kuruluş evresindeki ideallerinden saptıklarını farkederler. Taraftarlar Klübü'nün takımı maçlarda desteklemekten çok kişisel çıkarlar için çalıştıklarını gördüklerinde şüphelerinde haklı olduklarını anlarlar ve yenilenme ihtiyacı hissederler. Onlar için AEK'i desteklememek daha da kötüsü kişisel çıkarlara hizmet etmek imkansız gibidir. Bu amaçla ilk kuruluş aşamasındaki ideallerini gözden geçirip, "original" fikirlerine dönüş yaparlar ve bugün de bildiğimiz Original "Gate 21" ortaya çıkar.Original 21 taraftar grubu fikirleriyle bir kez daha canlanır. Bütün dışlanmalara ve nefrete rağmen Original 21 ona inananların hayat tarzı haline gelir. Artık AEK nerdeyse Original 21 oradadır.

Zanora caddesindeki büroları onların ilk hayallerin gerçekleşmesindeki ilk adımdır. Nea Filadelfia tadyumunun Skepasti tribünün bir köşesinde toplanan hayalperest gençlerin evi olur burası.Zonara caddesindeki büromuzdan sonra birçok insanın rahatsızlığına rağmen varlığımızı halen sürdürüyoruz. Birçoğu için Panathinakos stadına sadece 200 metre uzaklıktaki bu yerde varlığımızı sürdürebilmek imkansız gibiydi. Ancak orada toplandığımız hergün bizi daha güçlü kılıyor, daha çok biraraya getiriyor.Çok kısa bir sure sonra, başka bir hayalimizi daha gerçekleştirip Leoforos Alexandras bulvarında yeni bir merkez daha açabildik.

Burası da Panathinakos stadyumuna oldukça yakın biryerde bulunuyor. Merkez haline getirdiğimiz bu yerde ideallerimiz oluşuyor, hayallerimiz gerçekleşiyor birer birer.

Tüm bu başarılarımıza, takım sevgisiyle sürüklendiğimiz bu uğraşlara nefretle bakan, temsil ettiğimiz ideallere karşı çalışan herkese tutkununun ve inancın gücünü gösteriyoruz burada ve dünyanın her köşesinde.

AEK felsefesini sonsuza kadar yaşatabilmemiz dileğiyle

by mafalda

4 yorum:

Tuner dedi ki...

Ellerine sağlık harika bir yazı olmuş

biraz daha militanist bir takım için (bkz: anorthosis) http://atanalirspor.blogspot.com/2008/11/anothosis-famagusta.html

Ser dedi ki...

bu güzel yazi icin tesekkürler.
Yunan futbolu hakkinda cok fazla bilgi sahibi olmamama ragmen, Yunan arkadaslarim sayesinde AEK ve PAOK takimlarinin Istanbul menseili olduklarini biliyorum. Bu sebepten, kültürümüzün bir parcasi olan insanlar tarafindan kurulduklarindan dolayi Atina takimlarindan AEK ve Selanik takimlarindan PAOK'a sempati duymaktaydim. Hatta Aris taraftarlari PAOK'lulara hakaret amaciyla "Türkler" demekteler.. PAOK'lular ise bundan cok fazla gücenmiyorlar.

Benzer bir PAOK tanitim yazisi da harika olurdu..

Adsız dedi ki...

yine istanbul göçmenlerinin takımı olan paok la benzerlik ve farklılıklarınız hakkında da bilgi verebilirmisin.aranızdaki ilişkiler nasıl.

Radical Media dedi ki...

Apollon'da olsa iyi olurdu. Şu anki alsancak Stadı'nın bulunduğu arazi onların sahasıydı.