15 Kasım 2007 Perşembe

FC UNITED NATIONS


Yıllardır Türk Futbolu'nda süregelen yabancı oyuncu tartışmasını yakından seyrediyoruz. Genelde yabancı oyuncu sayısının periyodik olarak artmasına paralel olarak her dönem, bu artışın Türk Futbolcusu’nun yetişmesine ve buradan hareketle de Türk Milli takımına zararlı olacağı tartışılır. Karşıt görüşler ise özellikle Türk oyuncuların (özellikle Anadolu kulüpleri tarafından belirlenen) bonservis bedellerinin, rekabetçi ve ucuz yabancı futbolcu transferleriyle düşeceği fikrinin arkasındalar. Bir başka cephe de yurt dışından sağlam bir kariyer ve liderlik özellikleriyle gelen oyuncuların, tam tersine Türk Futbolcusu’nun kişisel yeteneklerinin gelişimine yarar sağlayacağı düşüncesindeler (Hagi, Popescu, R. Carlos, F.Giunti gibi).

Bu konular tartışılırken de iki cephe de kendisine Avrupa’yı emsal alarak “bakın Avrupa’da falanca ülkede durum şu şekilde” gibi dayanaklar bulur.

İşte o Avrupa ülkelerinden birisi, futbolun mucitleri, Chelsea kaptanı John Terry’nin önemli 2008 elemeleri virajında sakatlığı sonucu tandeme adam bulamayınca yabancı konusunu gündeme taşıdılar ve herkes eteğindeki taşları döktü. Önce Sepp Blatter, sonra Sir Alex Ferguson, Reading menajeri Steve Coppell (sebebini aşağıda açıklayacağız) , son olarak da Steven Gerrard ve Michael Owen, yabancı ülkelerden transfer edilen futbolcuların lig kalitesini arttırdığını ancak bunun asla İngiliz genç oyuncuların önünü kesmemesi gerektiğini açıkladı. Özellikle İngilizler 2008 Avusturya-İsviçre biletini alamazlarsa bu konuyu ciddi olarak düşüneceklerdir.

Tabi bu konuya genelde ilk onbirinde bir veya iki oyuncu bulunduran (hatta bazen “sıfır”) Arsene Wenger ve Arsenal nasıl yaklaşır bilinmez. Zira Arsenal Pazartesi günkü Reading mücadelesine ilk onbirinde hiç bir İngiliz oyuncu olmadan çıktı. 16 kişilik maç kadrosunda ise sadece Theo Walcott İngiliz olarak bulunuyordu ve o da maçın bitimine 7 dakika kala oyuna girdi. Arsenal’in maç kadrosunda tam 9 farklı ülkeden oyuncu bulunuyordu.

Hiç yorum yok: