16 Nisan 2008 Çarşamba

PASSION OF THE FLYING DUTCHMAN



2 haftadır Yehova Şahitleri'nin yoğun baskısı altında kalmış durumdayım. İlk olarak bir çarşamba günü kapıma geldiler. Toplantılarına davet ettiler. Ben de (demez olaydım) vaktim olursa katılabileceğimi söyledim, bir de insan gibi davranalım diye sıcak konuştum, hangi ülkeden geldiğimi sordular, "Türkiye" deyince kadın şak diye elindeki kitapçığın Türkçesini çıkardı verdi. Bir çok farklı dilde kitapları var doğal olarak. Sonra toplantıya o gün gidemedim. Aslında olduğunu bile tamamen unuttum. Derken bir gün eve geldiğimde beni evde bulamadıklarını, beni çok merak ettiklerini (yok ya!) belirten bir not buldum. Ardından geçen cumartesi bana kitapçığı veren kadın bu sefer 10-11 yaşlarında kızıyla çıkageldi. "O gün niye gelemedin, bari yarın gel" dedi. Pazar sabahı saat 9'da. Gidemedim tabi. Az önce kapı çaldı, açtım, aynı hanımefendi bu sefer başka bir kadınla. Sanırım bana kız beğendirmeye çalışıyor. Çantasına elini attı. Dedim "tamam, orta çağda kullanılan bir bıçakla çizecek beni". Neyse yine bir etkinlik bildirisi çıkardı, konuştu, "gel kahve içeriz" dedi (nefret ederim kahveden). Ben de "gelmeye çalışacağım" dedim, gittiler.

Psikoloijk savaş veriyorum resmen Yehova Şahitleri'ne karşı. Ama biliyorum toplantılarına bir gitsem beni bir şeyin temsilcisi seçecekler, hissediyorum. O yüzden toplantıların yapıldığı binanın önünden normal zamanlarda bile geçmiyorum, her an birisi beni içeri çekebilir diye. Bakalım bu savaş ne kadar sürecek. Kapıya Sharon Den Adel'i getirene kadar inadım inat.

1 yorum:

krAmer dedi ki...

''Kapıya Sharon Den Adel'i getirene kadar inadım inat. ''

Bu mudur budur ! Dinden imandan çıkartan hatundur kendisi ..