20 Mayıs 2008 Salı
PLAYER/COACH
Nihat Kahveci'ye lafım yok. Kimsenin de olamaz zaten. La Liga gibi dünyanın en önemli liglerinden birinde (kimilerine göre en önemlisinde) böyle bir istikrarı tutturmak ve oynadığı 2 takımı da bir kaç sınıf atlatmak kolay değil. Onun hakkını hep verdik zaten, şimdi de veriyoruz. Ama başka bir adam, bu işin öncüsü. Yurt dışında Türk futbolcusu oynar mı diyeceklere hep ilk vereceğim örnek. Tugay Kerimoğlu.
Blackburn Rovers'la olan sözleşmesini 1 yıl daha uzattı Tugay. Ama son kez. 38 yaşına girecek bu yaz. Ewood Park'ta son kez taraftarlarla bir sezon geçirecek. Avrupa kulüplerine gittiklerinde acaba ne zaman dönecek diye korktuğumuz Türk oyuncularının arasında 7 yıldır Blackburn'da Tugay. Hiç bir transfer haberinde adı geçmiyor, hiçbir spekülatif açıklaması yok, Avrupa'ya giden bazı oyuncularımızın yaptığı gibi uzaktan sallamıyor, hatta kimi zaman varlığını bile unutturuyor. Yaptığı tek öncülük bu değil Tugay'ın. Türk futbol tarihinde ilk kez bir adam "ben artık milli takımda oynamak istemiyorum, arkada bekleyen gençler var" diyerek ve Türkiye'de gerçekleşmesi imkansız gibi görünen bir şeyi yaparak formadan feragat etti. Blackburn'la imzaladığı sözleşme ile bir başka ilke imza attı Tugay. Başkan John Williams'ın "harika bir olay" olarak nitelediği sözleşmeye göre Tugay kadroda bulunmakla beraber teknik direktörlük tarafında da rol oynamaya başlayacak. Bir süre sonra genç takımın başına geçeceği söyleniyor. Ama şu anda görülen Mark Hughes'un arkasındaki teknik ekipte de bulunacağı. Yani bildiğimiz ifade ile player/coach. Championship Manager oyununda yıllar geçtikçe Tugay ilk önce "player/coach" sonra "player/manager", en sonda da "manager" olurdu. "Biz de bu günleri görebilicek miyiz?" derdik. Görüyoruz işte. Kim ne derse desin Tugay, Türk sporunu Avrupa'da temsil eden kendi kuşağımın gördüğü en iyi oyuncudur. İstikrar, işine saygı ve konsantrasyon, yetenek, ağırbaşlılık. Umarım ada futbolunda simge isimlerden biri olur Tugay. Zaten Blackburn'da oldu bile.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Player Manager deyince de aklıma hep Gordon Strachan gelir. Leeds'in başındaki dönemi benim çocukluğuma denk gelir. Çok acayip gelirdi oyuncu /menajer olayı. Bazen kendini oyuna alırdı, sanki "ulan bi boku beceremediniz, iş başa düştü" der gibi gelirdi. Başka da örnek hatırlayamıyorum, en azından yaşımın yettiği.
yakın zamanda chelsea'de önce gullit, sonra vialli'de de bunun örneğini görmüş idik.
tugay genç bi yetenek daha uzun yıllar futbol oynıyabilir.performansının zirvesindeyken bırakmasın furbolu diyorum öhömm :/
Yorum Gönder