SANA HURİ YOK

Daha önce futbolla dinin buluşmasını Brezilyalı kaleci Claudio Taffarel üzerinden anlatmıştık. Aslında bu konuda es geçilmemesi gereken bir Latin Amerikalı kaleci var. Carlos Roa. Arjantinli kaleci her şey kendi inancına göre yolunda gitseydi şu anda hayatta olmayacaktı. Zira Roa 1999 yılında İspanya'nın Mallorca takımıyla gösterdiği başarılı performanstan sonra ismi Manchester United ve Arsenal gibi kulüplerle geçerken şok bir kararla futbolu bıraktığını açıkladı. O sırada henüz 30 yaşında idi. Roa kararının gerekçesi olarak 2 neden gösterdi. Mensubu olduğu ve arka planında protestan mezhebinin bazı öğretilerinin bulunduğu "Yedinci Gün Adventis Kilisesi"nin (Seventh Day Adventist Church) Cumartesi gününü kutsal sayması sebebi ile herhangi bir aktiviteyi veya hizmeti yasaklaması, bu yüzden Roa'nın antrenman ve maçlara çıkamayacak olması ve 2000 yılında dünyada yaşanacak bir çok savaş, açlık ve felaketin dünyaya kıyameti getireceğini düşünmesi. Roa futbolu bıraktı. Arjantin'de Santa Fe'deki bir çiftlikte inzivaya çekilip aşağıdaki resimde görüleceği gibi kaderini beklemeye koyuldu.



2000 yılı geldi. Y2K'nın tüm komplo teorisyenlerine yaptığını Adventist Kilisesi'nin de Roa'ya yaptığı ortaya çıktı. Kıyamet (bildiğiniz gibi) kopmadı. Roa ufak bir duraksamadan sonra bari bu çiftlikte çürüyüp gitmeyeyim diye Mallorca ile futbola döndü. Ardından Albacete ve Olimpo maceraları. Albacete macerası sırasında da testisleri kansere yakalandı. 1 sene boyunca kemoterapi gördü. Ancak futbola dönebildi. 2006 yılında da eldivenlerini astı. Carlos Roa'nın bir diğer ilginç özelli ise biftek restoranları ile tüm dünyada ün salmış Arjantin'den çıkmış olmasına rağmen yine mensubu olduğu grup sebebi ile vejetaryan olmasıydı.

Bu tür din-futbol kesişmelerine devam edeceğiz.

İnceleme kategorisindeki diğer yazılar için.