5 Haziran 2008 Perşembe

DOUCHE AND TURD




Hillary Clinton başkanlık yarışında Demokrat Parti adaylığından çekildi ve Barack Obama'yı destekleyeceğini açıkladı. Demokrat Parti'nin kozu da belli oldu böylece. Ha ABD'yi anladım ama Türkiye'nin ve dünyanın geri kalanının bu yarışı kendi meselelerinin önünde tutmasını anlayamıyorum. Tamam küreselleşme artık dünyanın öbür ucunda olan bir gelişmenin çok uzak diyarlara etki etmesine sebep oluyor burası kesin. Sierra Leone'deki bataklıklarda elmas arayan 5 yaşındaki çocuğun ayağına takılan kömür parçası Türkiye'deki altın piyasasını, Suudi Arabistan'daki petrol arama istasyonundaki işçinin performansı, E-5 karayolundaki araç sahiplerinin cebini etkiliyor bu açık.

Ama şu da çok açık. ABD artık bir Leviathan canavarı. Onu besledik büyüttük ve durduramayız (bu bambaşka bir yazı konusu). O başkanlığa bırakın siyahi bir insanı Bono'yu ya da Michael Moore'u getirseniz o bombalar yine Orta Doğu'ya yağacak veya Kyoto Protokolu yine imzalanmayacak. ABD'nin üzerinde oturduğu dinamikler, yönetimdeki insanı bazı şeyleri yapmasını engelliyor. Dolayısıyla en çok barış sloganı atacağını düşündüğümüz insan bile oraya geldiğinde olduğu insandan faklı davranmak zorunda. Bir ABD başkanı gibi. Bu dediklerimden ABD'nin dünya politikasını savunduğum gibi bir düşünce çıkarılmasın kesinlikle zaten blogu takip edenler de anlamıştır. Benim anlatmak istediğim siyasi konjonktörün bazı iyimser düşünceleri çıkar hamlelerine dönüştürdüğü ve bundan siyahi bir başkanın bile kaçamayacağı. 

Dolayısı ile bütün ABD başkanlık yarışları aynen South Park'ta belirtildiği gibi "bok sandviçi" ile "ahmak" arasında geçer. Yani al birini vur ötekine. 

Stan Marsh: I think voting is great. I just didn't care this time because it was between a giant douche and a turd sandwich.
PETA member: But Stan, don't you know, it's always between a giant douche and a turd sandwich. Nearly every election since the beginning of time has been between some douche and some turd. They're the only people who suck up enough to make it that far in politics.

5 yorum:

Fuzzy Logic dedi ki...

Kesinlikle katiliyorum ve ikinci körfez savasi (aslinda buna savas denmesine de karsiyim ya) basladigindan beri insanlarin Bush alehinde konusmalarini, fikralar anlatmalarini, spam mailler gondermelerini anlamsiz bulurum. Bush'un kendisi zaten umrumda degil adam sadece bosluk dolduran bir figuran.
Aynen dedigin gibi bugun Bush'un politikalarinin en atesli muhalifi ABD baskani olsa bile ABD'nin ortadogu politikasi %100 ayni olurdu. Yazili senaryo uzerinde sadece basrol oyuncusu degisecek, hepsi bu.

Adsız dedi ki...

Genelde aynı fikirde olmakla beraber tam olarak katılmadığımı söylemek isterim. Amerika'da demokratların ve cumhuriyetçilerin iktidarını irdelerseniz eğer %100 aynı diyemezsiniz. Tabii ki başka biri olsa Küba ile dost olurdu demek değil anlatmak istediğim ama demokratlar baştayken yükselen teknoloji,bilişim gibi sektörler olurken, cumhuriyetçilerde silah sanayi gibi güvenlik şirketleri oluyor. İki Irak müdahalesinin de cumhuriyetçilerin iktidarına denk gelmesi bir rastlantı değil. Yani madalyonun iki yüzü de benzer, ama tamamen aynı değil.

Fuzzy Logic dedi ki...

ABD'nin kendi ic politikalari olsun ya da bilim ve teknoloji konularina bakis acilarinda olsun bu gibi konularda muhakkak cumhuriyetciler ve demokratlar arasinda buyuk farklar var orasi suphesiz lakin ABD'nin orta dogu projesi sadece iki irak mudahalesi ile tarif edilebilseydi tamam derdim ama malesef daha uzun, daha derin calismalar soz konusu ortada yani (bence) sadece bir iktidarin iki secim doneminde planladigi bir eylem degil gibi geliyor bana. Zira Obama'nin demokrat parti adayliginda yalniz kalmasinin belirlenmesinden kisa sure sonra (hatta belkide ilk basin aciklamasinda, tam emin degilim) israil'e yaptigi gonderme bile (yine bence)birseyleri ima ediyor.

Onur Erdem dedi ki...

Marx, Gramsci, Zizek, Lukacs, Althusser, Lacan...

Hepsini tavsiye ederim... Bu konuyla ilgili o kadar derinlmesine muthis tespitlerle karsilasacaksiniz ki... sonuc tabi basliktaki gibi olacak, o acidan da trey parker ile matt stone u ayrica tebrik etmek lazim...

Adsız dedi ki...

Kesinlikle iki taraf için de genellemelerin mümkün olmadığına inanıyorum ve hiçbir iktidarın devletlerin genel politikalarını büyük ölçüde değiştirmesi de mümkün değildir. Ancak Irak ile ilgili Bush tam yol ileri derken, Hillary birlikleri daha azaltarak orada bulunma fikrindeydi, Obama ise mümkün olan en kısa zamanda tüm askerlerin geri çekilmesinden yana olduğunu açıkladı. Obama'nın İran ile ilgili sözleri doğrudur ama bir de nerede söylendiğine bakmak lazım; AIPAC (America's Pro-Israel Lobby). Sonuçta hepsi politikacı yani ne bekliyoruz ki. :)