9 Temmuz 2009 Perşembe

BİLİNÇLİ TÜKETİCİ

























Türk insanının dize vurulan çekiçten sonra bacağın verdiği tepkiye benzer bir tepki mekanizması vardır. Genelde toplu olarak bir şeye tepki göstereceksek 2 günde bunu yapar, sonra toprağa gömer bir daha da yüzüne bakmayız. Gösterdiğimiz tepki de zaten hedefe yönelik olmaktan ve işlevsellikten uzaktır. Bir şeye yaramaz yani. Son yıllarda outlook express sayesinde artık bu iyice bayağılaştı. İtalya Abdullah Öcalan’ı teslim etmediğinde, Fransa Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı’nı kabul ettiğinde hemen bu ülke sermayeli markaları sıraladık, bir daha kullanmamaya, Carrefour’a gitmemeye yemin ettik. Sonra anladık ki, kullandığımız araba Peugeot ya da Renault alışveriş yaptığımız mağaza Armani, Benetton kullandığımız şampuan L’oreal…Boşver gitsin dedik. Bizim marka boykotlarımızın ömrü bu kadar olur, e-mailin sanal alemden bir diğerine gidene kadar geçen süre. Biz o marka boykot hakkını çoktan savdık. Stadlar da dahil. Bir ara Galatasaray tribünleri Fenerbahçe yönetimindeki Koç Ailesi’nin varlığı sebebiyle Koç Holding ürünlerini kullanmama furyası başlatmıştı. “Koç ürünlerine hayır”pankartı tutan adamın diğer elinde Migros’tan aldığı biskuvi vardı tabi, evinde de Arçelik buzdolabı, fırınında da Aygaz tüp. Yukarıdaki hesap. Ama buna başvuran tek millet biz değiliz. Dünyada da bu tür örnekler mevcut.

Galatasaray-Fenerbahçe arasında olur da, Rangers-Celtic arasında olmaz mı? Biliyorsunuz bu 2 takımın sponsoru son yıllarda aynı. Bira firması “Carling”. Bu ilk defa karşılaşılan bir durum değil. 1984 yılında her iki takımın da 3 yıl boyunca CR Smith adlı bir havayolu şirketiyle sponsorluk anlaşması bulunurken Rangers McEwan’s isimli bira üreticisiyle anlaşıyor. Bunun üzerine de tüm Celtic eşrafı buzdolaplarından, barlardan McEwan’s birasını kaldırıyor. Sahibi Celtic taraftarı olan publarda biranın satışı durduruluyor. Daha sonra iki kulüp İskoçya GSMH’sine daha fazla zarar vermemek icin iletişim firmasi NTL ile anlaşıyor. Bugün de Carling ile beraberler.

Ezeli rekabetin ülke ekonomisine etki ettiği bir diğer ülke Italya. Lazio ve Roma’nın karşı karşıya gelişi. Hikayenin aktörleri Christian Vieri ve Lazio başkanı Sergio Cragnotti. Cragnotti 1998 yılında Vieri’yi Atletico Madrid’den Lazio’ya getirdiğinde transfer ücretinin yarattığı boşluğu karşılamak için sahibi olduğu süt ürünleri firması Cirio’nun ürettiği süt fiyatlarına % 20 oranında zam yapıyor. Roma seyircisi de "ezeli rakip olmaları yetiyor, bir de transfer parasını biz mi ödeyeceğiz" restini çekip firmanın ürettiği süt ve cappuccino ürünlerini boykot ediyor. Sonuç: Başkent Roma’da süt tüketimi ve satışları düşüyor.

Son olarak bunu kendi takımına uygulayandan da örnek verelim. Manchester United taraftarları Malcolm Glazer’in takımın tapusunu ele gecirmesi ile Vodafone, kulup ile olan kontratı devam etmesine rağmen ilişkileri koparıyor. Zira kırmızı şeytanların taraftarları kulüp sahibi Glazer ile ilişkide olan bir çok markayı boykot etme eğilimi gösteriyor. Vodafone da “ağırlığını Şampiyonlar Ligi planlarına verme” bahanesiyle kapsama alanından uzaklaşıyor.

5 yorum:

AbSurDMaN dedi ki...

Bir ara bizde de Show TV izlememe ve Rifle'dan alışveriş yapmama gibisinden ufak çekişmeler vardı sanırım ya da ben çok pis sıkıyorum şu an.

kutay dedi ki...

ben uzun süre mıgrostan alısverıs yapmadım o pankart yuzunden, ama benden baska uyan yoktu ben de vazgectm..
ama mıgroaa her girdiğimde beleş meyve (ozellıkle yeşil erik) yerim, zararı vermeye çalısırım...)

alperensaylar dedi ki...

ben de adsl markasını, sabit telefonumu değiştircem artık. gs nin stadının parasını da mı biz vercez:)

şaka bir yana iskoçlar bu konuda baya gaddar davranmışlar. biz öyle davransak koç holding'in ve telekomun durumu ne olurdu...

varol döken dedi ki...

e dünyada mal kalmadı! kapitalizm ders 1: dünya üstündeki bütün kapitaller bir şekilde para ağıyla birbiriyle bağlantılıdır... örümcekten kaçıp yılan kuyusuna düşmek gibi bir şey...

boykot yapma, eylem yapma, bilmediğin şeyler hakkında bünyeyi yorma, aç bir votka damarlarınla beraber algın genişlesin...

Adsız dedi ki...

Çin Konsolosluğuna Gidiyoruz!

İçimiz kan ağlıyor!

Kendi soyumuzdan olan müslüman türk kardeşlerimiz haince, acımasızca, şerefsizce katledilmekte ve bu olaylara maalesef tüm dünya seyirci kalmaktadır.

Bu yaşananlara artık bir dur demenin, kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermenin ve bir kıvılcım olmanın vakti geldi.!

Cumartesi günü 14:00’de Tarabya’da bulunan Çin Konsolosluğuna gidip protestoda bulunacağız. Galatasaray’lı olup olmaması hiç önemli değil herkes eşini dostunu, arkadaşını alıp cumartesi günü Tarabya’da olmalı!

ultrAslan

Adres Bilgileri :
Memduh Paşa Yalısı Mısırlı Cad. Tarabya İstanbul
Tel : 90 212 299 21 88