14 Eylül 2009 Pazartesi
EN İYİ 10 TİYATROCU
Futbol sahalarında her zaman centilmenlik olmuyor. Yeşil çimlerin üstünde görmekten en nefret ettiğim hareketlerden birisi hakemi aldatmak için yapılanlar. Bunlar başarıya ulaştığında, aldatmayı yapan takımın taraftarı sevindiğinde ise daha da çileden çıkıyor insan. 1996-97 senesinde Vahap Beyaz'ın Galatasaray-İstanbulspor maçının 95. dakikasıda 30 metreden Arif'in kendisini yere bırakmasına çaldığı penaltının yükü hala omuzlarımdadır. Zira o penaltı olmasa belki hala şampiyonluğa ulaşacak olan bir Galatasaray taraftarı olarak o penaltı keşke hiç olmasaymış da maç 2-2 bitseymiş derim. Her taraftarın bu tür yükleri vardır. Halbuki bu yükü bize atan futbolcular maceralarına devam ederler. İşte Türkiye'den ve dünyadan ele aldığımız Oscar'lık 10 performans.
10-Rivaldo: Tarih 3 Haziran 2002 Brezilya-Türkiye Dünya Kupası grup karşılaşması. Maçın sonlarına doğru 2-1 mağlup duruma düşen Türkiye'nin sol beki Hakan Ünsal korner kullanmak için bayrakta bekleyen Rivaldo'ya çok da sert olmayan biçimde topu atar. Top Rivaldo'nun bacaklarına isabet eder. Rivaldo acı içinde yere yığılır. Yalnız bir problem var. Rivaldo yüzünden et kopmuş gibi yüzünü tutmaktadır. Numarası başarıya ulaşır, Hakan Ünsal kırmızı kart görür. Ancak UEFA Rivaldo'nun bu şovunu para cezasız bırakmaz. Rivaldo sonradan "hem kurban benim, hem de ceza aldım, kimse o Türkün bana yaptığını konuşmuyor" diye Kemalettin Tuğcu edebiyatına devam etmiştir.
9-Otto Bariç: Otto Bariç Fenerbahçe'yi çalıştırırken Şubat 1998'de Trabzonspor deplasmanındaki kupa maçında oyunu 10 kişi ve 1-0 mağlup götürürken sırtına isabet eden hayali bir taşın etkisiyle kendisini yere atar. Bana göre böbrek taşını düşürmüştür ya, Fenerbahçe'liler yürüyerek o da sedyeyle sahadan çıkarlar. Sarı lacivertliler hükmen mağlup olur. Bariç ertesi gün ayağa kalkıp normal hayatına devam eder. Gazeteler ertesi gün Bariç'in 2 metre yakınındaki siyah bir cismi yuvarlak içine alıp basarlar, ama anlaşılır ki o film lekesidir. Yıllar sonra Bariç'in o zamanki tercümanı Cemşir Muratoğlu "Otto Bariç orada rol yaptı. O durumdan dolayı utandım. Ancak benim görevim söylenenleri tercüme etmekti. Ben de konuşmalarını tercüme etmekle yetindim" şeklinde itirafta bulunmuştur.
8-Faryd Mondragon: İşte "ben neden bu adamın oynadığı bir takımı tutuyorum?" dedirten anlardan birisi. Galatasaray rezalet bir oyunla Yunanistan'ın Pire kentinde Olympiakos karşısında 2-0 geridedir. Mondragon bari bu maçta bir iz bırakayım diyerek hiç bir hareket yapmayan Djordjevic'e kafayı yapıştırır sonra da kafayı vuran değil de yiyenmiş gibi kendini yere atıp kıvranmaya başlar. Ama özel efektleri çok inandırıcıdır. Zira kartı yiyip 2-3 maç ceza alması gereken kendisi iken, kaşı açılıp kırmızı yiyen Djordjevic olur. Tam bir utanç. Mondragon yetmez bir de son golü atan Geovanni'ye tekme sallar.
7-Figo: Tamam Hollandalı Boulahrouz meşhur "Maasluis kasabı"dır ama Figo'nun 2006 Dünya Kupası'ndaki Hollanda-Portekiz maçında yaptığı numarada suçu yoktur. 4 kırmızı kartın çıktığı meşhur maçta Boulahrouz bir ikili mücadelede Figo'nun attığı topu kovalarken koluyla Figo'ya hafiften dokunur, Figo narkozsuz burun ameliyatı olmuş gibi kendisini yere bırakır. Boulahrouz kötü ünü sebebiyle kırmızı kartı görür ve oyundan atılır.
6-Bilic: Bizim avukat "TürBilic" avukat veya Hırvatistan teknik direktörü olmasa kesinlikle aktör olabileceğini 1998 Dünya Kupası yarı finalinde kanıtlamış bir adamdır. Fransa 2-1 öndeyken kazanılan serbest vuruşta ceza sahası içindeki itişmede, Fransa kaptanı Laurent Blanc kendisini göğüs bölgesinden iter. Ama Bilic aynen Rivaldo gibi kafasının göğsünde olduğunu hatırlayıp alnını tutarak kendini yere atar. Sonuç: Blanc finali göremeyeceği bir kırmızı kart yer. Fransa yine de 2-1 kazanır.
5-Klinsmann: Klinsmann Tottenham'a transfer olduğunda hakkında çıkarılan "dalgıç" yakıştırmalarının en ünlü dayanağı budur. Maçın 64. dakikasında, durum 0-0'ken Alman futbolcu saüdan Arjantin kalesine iner, Arjantin'li Monzon onu karşılar ve yatarak bir müdahalede bulunur, tamam hafif kontrolsüz bir giriştir ama neredeyse Klinsmann'a dokunmamıştır bile. Klinsmann 1,5 metre havaya zıplayarak yere düşer ve kıvranmaya başlar. Monzon kırmızı kartla Edgardo Codesal tarafından oyundan atılır. Hep şunu söylerim, aynı maçta haksız bir penaltıyla şampiyon olan Almanlar, bu maçtan sonra "1966 Dünya Kupası'nda neden Hirst'ün topunu aleyhimize gol verdiler" diye sızlanma hakkını kaybetmiştir Hoş Klinsmann daha sonra bu kendini yere atma ününün bir parodisini Tottenham'da attığı gol ile yapmıştır.
4-Arif Erdem: Diğer futbolcuları bilemem ama Arif Erdem'in bu konudaki master statüsü gözardı edilemez. Hiç unutmadığım ve Hasan Ceylan'ın yönettiği, karlar altında oynanan bir Galatasaray-Samsunspor maçı vardır. Arif bu maçta 3 kez penaltı çaldırmıştır hakeme. 6-1 kazanır Galatasaray. Penaltıların hepsi Arif'in eseridir. Kabul edelim bu işi en iyi yapanların da başında gelir oyuncu. Topu rakibin arkasına atar, sonra vücuduna doğru koşup ona kendini çarptırarak sert bir biçimde kendini yan şekilde yere bırakır. İzleyince sanki rakip ona şarj yapmış sanırsınız ama gerçek farklıdır.
3-Diego Simeone: 1998 Dünya Kupası Arjantin-İngiltere maçı. Özetle. Diego Simeone bir hava topunda David Beckham'ı arkadan yere yapıştırır. Yetmez bir de diziyle üstüne basar. Yetmez bir de Beckham yerde yatarken ayağa kalkıp geri geri yürürken kendisini yerdeki Beckham'dan tekme yemiş gibi yere atar. Hakem Kim Milton Nielsen bütün bu tiyatroyu görmesine rağmen David Beckham'ı oyundan atar. Şaşırdığım Beckham olayda tamamen suçsuzken hiç itiraz etmeden dışarı çıkmıştır. O kartı o şekilde Hasan Şaş görseydi bugün ne Simeone, ne Nielsen iki bacağının üstünde yürüyemiyordu onu bilirim.
2-Gilardino: 20 Şubat 2007, Celtic-Milan Şampiyonlar Ligi maçı. Milan'ın müzmin yedeği Gilardino maç içerisinde gol olmayacağını anlayınca böyle bir tiyatroya başvurur. Ama futbol tarihinin en kötü performanslarından biriyle. Zira kendisini yere attığında en yakın oyuncu ona 1 metre uzaklıktadır, Lubos Michel de yemez tabi, sarıyı alnının ortasına yer.
1-Rojas: Bunun adı tiyatro değil resmen belgesel. Bu pozisyonu izlerken X Files veya CSI: New York dizisini izler gibi oluyorum. 1990 Dünya Kupası elemelerinde Brezilya karşısında maçı 2-0 geride götüren Şili'nin kalecisi Rojas, tribünlerden yakınına atılan bir çatapat üzerine kendisini yere atar, eldiveninin kenarından çıkardığı bir jiletle alnına bir çizik atar ve sedyeyle sahadan çıkartılır. Takım arkadaşları da sahadan çekilir. Ancak bu olay maç kameraları tarafından yakalanınca Şili 1990 ve 94 Dünya Kupalarına katılamama cezası alır ve Rojas da futboldan ömür boyu men edilir. Daha sonra ilgili maddeyi sahaya atanın bir kadın taraftar olduğu ortaya çıkar ve söz konusu bayan Brezilya Playboy'una kapak olur. Bu nasıl bir senaryodur ve plandır hala düşünürüm.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
23 yorum:
süper yazı yav valla okurken cok keyf aldım,teşekkürler :)
Ferman
gene harika konu, tebrikler :))
videolar olayın zevkini ikiye katlamış
mondragon aynı numarayı ankara'da oynanan bir lig maçında, gençlerbirliği futbolcusu olan cafer'e yapmıştı. cafer'in yüzü gözü morardı, şişti ama kırmızıyı cafer gördü :)
1 numara da harbiden 1 numara olay olmuş .)
simeone geri geri giderken beckham bariz şekilde yerdeyken çelme takıyor. bunun cezası da kırmızı kart. simeone'nin kendini yere attığı falan yok yoksa bence. zaten o maçta ingiltere eleniyor. ve tüm ingiltere suçu beckham'e atıyor o dönem.
"kupa maçında oyunu 10 kişi ve 0-0 mağlup"
düzeltmek gibi olmasın ama bu nasıl oluyor 0-0 mağlup :D
bende beckham olayını oyle haklı olarak biliyorum.
birde gecen sene dida olayı var celtic macı mıydı neydi.oda ilk 10a girer.
yaw abi devamlı youtube linki veriyorsun da memlekette açılmıyo ki bu canına yandımın youtube'u..
Figo'nun sıralamya girdiği maçta hakemin beynine kan sıçramış herhalde? 16 sarı, 4 kırmızı. Yavaş aq
arkadaşlar youtube u youtube jacker adlı bir (yamulmuyorsam) Türk/ün yaptığı programla açabilirsiniz üyeliğinize girebilirsiniz. sadece kuruyorsunuz ve çalışmaya başlıyor virüssüz.ama taratın derim.Bu arada belki Beckham hem mazlum hem yakışıklı çocuk rolünü oynamak istemiştir
Geçen sene Milan kalecisi Dida'nın Celtic maçında yaptığı harekette güzeldi, o maçtan sonra dibe vurdu bence.
byler google a u91 yazın bıraz arastırın lınkını bulursunuz rar dan cıkarınca program tek dosya acıyosun youtube a gırıyosun youtube dan cıkınca sag altta kılıt ısaretı var ona sag tıkla exıt de hepsi bu kadar...
Dida'nın geçen yılki CL'de Celtic maçındaki tiyatrosu da bu ilk 10'u zorlar valla.
bir de makalele'nin chelsea'deyken monaco maçında yaptığı bi aldatmaca vardı ki ayıplamıştım gerçekten.
makale harika ! philip cocu'nun GS-Barça maçında yaptığı kendi ekseni etrafında yunus gibi dönme taklası da harikaydı.bakayım youtube da varsa bi dahaki comment e eklerim. ya da siz bi ekstra yaparsınız ?? :D
@raviel
o maçı canlı izledim.sen de izlesen hakemin az bile gösterdiğini anlarsın.o maçtan sonra hollandalılara olan tüm sempatim gitmişti.
Olaylı geçen Trabzon maçında Otto Bariç'e taşı ben attım diye bir tane taraftarı göstermişti Televole kameraları hatta ropörtaj bile yapılmıştı. Şimdi ise olayın sahte olduğunu öğeniyoruz ne acı.
yasin çakmak'ın galatasaray-beşiktaş maçındaki taklasıda ilk 10'u zorlar bence. güzel bir liste olmuş
Bu işin piri Arif'tir. Üzerine adam tanımam. Galatasaray'ın Sturm Graz ile 2-2 kaldığı o maçta hatırlarsanız bir penaltı kazanmıştı Galatasaray. Arif topla birlikte auta giderken ne hikmetse(!) kaleci Arif'i tutmuş, böylece Arif kendini yerde bulup takıma penaltı kazandırmıştı. Ergün'de golü yapmıştı akabinde.
Maç sonu Arif aynen şunları söylemişti.
"Topla birlikte ceza sahasına girdim. Topu ayağımdan açınca kaleye olan açım çok kapanmıştı, ben de kalecinin üzerine doğru gidip penaltı yaptırdım. Neticede bir üst tura.."
diye devam ediyordu.
iyi bir arastirma, ama eksik.
dünya futbol aleminin gördügü en büyük tiyatrocu andreas möller'dir.
1994-1995 sezonundan bir an:
http://www.youtube.com/watch?v=iQXENW6_9Uc
dida unutulmuş galba. 2 sene evvelki celtic maçında yaptıkları unutulmazdır halbuki.
Mondragon aynısını Kölnde de yaptı geçen sene ve yine rakibe sarı kart yedirtmişti.Hatırlıyorum.1 numara odur aslında.Defalarca yaptı hep de başarılı oldu
Bu konularda Arif'in üstüne tanımam. 1996'da Arif'in penaltı(!) yaptırdığı oyuncu da Engin'di. Hani şu Türk liglerinde fazla görünmeyen cinsten bir imajı olan: Uzun kıvırcık saçlı, bıyıklı. :))
Beckham'ın pozisyonunda ise hakemin kararına katılıyorum. Zaten kasıtlı olarak yapmasa Hasan Şaş'vari bir itiraz görürdük ondan da. Daha önceki bir yorumda belirtildiği gibi İngiltere'de bu pozisyon çok konuşulmuş ve elenmenin faturası Beckham'ın sorumsuzluğuna kesilmişti.
Pedersen'in şu hareketi mutlaka olmalıydı:)
http://www.youtube.com/watch?v=VbNNgyuKWZI&feature=related
Yorum Gönder