BILIC BAŞKAAAAAN

Siz de hiç düşündünüz mü bilmiyorum ama Slaven Bilic yavaş yavaş bir Bülent Uygun olmaya doğru gidiyor. Futbolculuk yıllarında öyle ya da böyle tanınmış bir oyuncu olan, teknik direktörlük kariyeri pek de fena başlamamış, önemli aşama kaydeden, sadece saha içindeki profili değil saha dışındaki de gündemde olan, ama giderek ağzından çıkan laflarla kendisine karşı bir antipati oluşan ve sonunda ağzının payını alan iki adam. Hatta yazarken iki benzerlik daha farkettim. Bülent Uygun şiir yazıyor, Bilic gitar çalıyor. Her ikisinin de ağzının payını alması 5 golle oldu (tabi Bülent Uygununki Türk futboluna da kötü yansıdı onu eklemek lazım).

Bilic'in dün Wembley'de 5-1'lik mağlubiyetle aldığı "ayarın" hikayesi aslında 2 sene önceye gidiyor. Elemeler yazısında dedim ya tam Türk basınlık olay. Euro 2008 elemelerinde, 21 Kasım 2007'de Hırvatistan eleme grubu liderliğini garantilemiş olarak son maçta Wembley karşısına çıkmadan bir gün önce, İngiltere'nin ikincilik koltuğundaki rakibi Rusya'nın futbol takımlarından Spartak Moskova'nın başkanı Leonid Fedun, Hırvatistan takımı oyuncularına, eğer ertesi akşam İngiltere'yi Wembley'de mağlup edip, Rusya'nın 2008 finallerine gitmesini sağlarlarsa 4 adet Mercedes hediye (!) edeceğini söyledi. Hırvatlar çıktı, Wembley'de İngilizleri 3-2 mağlup edip Euro 2008'den etti. 1 hafta sonra Güney Afrika 2010'un eleme grubu kuraları çekildi ve Hırvatistan ile İngiltere aynı gruba düştü. O günkü yazıda şöyle demişiz: "Üstelik grupta Ukrayna da var. Eğer son maçlarda Ukrayna'nın iddiası varolursa yine Mercedesler görücüye çıkabilir". Kime niyet kime kısmet işte. Gruplar başladı, İngilizler gitti Hırvatistan'da Bilic'in takımına 4 tane salladı, Afrika kıtasını ilk garantileyen takımlardan birisi oldu ve dün akşama gelindi. Ama tabi bir haftadır Slaven Bilic'i Bülent Uygun moduna sokan hadiseler var.

Hırvat ilk öne Luka Modric'ten girdi. "Ne zaman milli maçlar yaklaşsa, Premier Lig'deki futbolcularımız sakatlanıyor, İngilizler bunu bilerek yapıyorlar" diye ortaya salladı bir tane. Zira Eduardo'nun ayağı Euro 2008'e 4 ay kala kırılmıştı, Modric de biliyorsunuz kısa süre önce sakatlandı. Ardından Celtic ile oynanan Şampiyonlar Ligi maçında kendisini yere attığı için UEFA'dan 2 maç ceza alan ve İngiliz basınının tepkisini çeken Eduardo için "İngilizlerin protestolarını kaldırabilir" diye çıkış yaptı. Yetmedi İngilizlerin iç işlerine de karıştı. "Capello çok iyi hoca, ama onu alarak Anglo-Sakson ruhunu kaybettiler" dedi, yetmedi bir de oyuncularına bulaştı "John Terry, bizim Eduardo'ya laf atacağına kendi takım arkadaşı Drogba'ya baksın" demecini yumurtladı. Tosun Paşa'daki hamam sahnesine koysan hiç sırıtmayacak bir hale geldi kısacası. Bu atmosferde çıktı takımı İngilizler karşısına.

2 hafta boyunca her gün Hırvatistan hakkındaki tek haberler Bilic'in "5 yeriz 6 yemeyiz, 7 yeriz 8 yemeyiz" türü lafları olunca İngilizler hesabı kesti tabi. Buyur 5 tane diye verdiler menüyü. Ha şimdi gelelim işin hoş yanına. İngilizler turnuvaya gittiler. İkincilik koltuğu için Hırvatistan Ukrayna'nın 2 puan önünde ama bir maçları fazla. Ukrayna 10 Ekimdeki maçını kazanırsa Hırvatistan'ın üstüne çıkacak. Peki kimle maçları? Dinpropetrovsk'ta İngiltere ile. Ringing bells?...Şimdi, İngiltere Euro 2008'den kendisini eden ve son 2 haftadır uğraşmak zorunda kaldığı Slaven Bilic'in takımını 2010'dan etmek için Ukrayna'ya mağlup olmak zorunda. Anglo-Sakson mağrurluğu bu tür oyunlara girer mi, girer elbet. Ukrayna'nın son maçı Andorra ile, yani o maçın sonucu belli. Bilic 10 Ekim sabahı Capello'yu arayıp "ben ettim siz etmeyin, bizler inandık siz de inanın, bizim için şu maçı alın" der mi?