Polonya'nın doğusundan Avrupa'yı dik kesecek bir çizgi çekin. Bu çizginin doğusunda kalan tüm zengin iş adamlarını futbol dünyasından çıkarın. Bugün Kaka'nın bonservis bedeli en fazla 25 milyon euroydu. Işığı doğudan ilk yükselten Roman Abramovich hiç bir zaman müzayedeciye "sattım" dedirtmeyecek şekilde elini attığı her futbol öğesinin fiyatını artırınca, "bu işte para var arkadaş" diyen herkes peşinden geldi. Gittikleri yer de genelde aynı oldu. Majestelerinin memleketi. Senede 250 milyon poundluk kâr rakamları bu ticaret adamlarının başını döndürdü elbet. Petrolü aramak için kazmaya gerek yoktu üstelik. Petrol orada hazırdı zaten. Sorun onun pazarlamasındaydı. Ruslar işi öğrenince bu sefer Güney Doğu Asya'nın Kaplan Ekonomileri devreye girdi. Tabi kimse kulüp sahiplerinin futbolla ilgili herhangi bir bilgi birikiminin olup olmadığına bakmadı. Hal böyle olunca batıda Amerika kıtasından Glazer, Gillett ve Hicks, doğudan da Rus ve çekik gözlü patronlar Avrupa'yı tost makinesine soktular. Bastırdıkça bastırdılar, kaşar da eriyip taştı tabi ki. Külüstür tost makinesi ne kadar güzel tost makinesi yapabilirse o kadar yapabildi Avrupa futbolu. Artık her ligin en fazla 3-4 adet büyüğü var. Gerisi figüran rolünde.
City bu yolun yolcularındandı. Taylandlı Thaksin Shinawatra kulübü aldı. 1 sene boyunca oynadı, bozup tekrar yapmaya çalıştı şimdi de sıkıldığı için elden çıkartıyor. İnşaat ve arsa sektöründen bir servet kazanan "Abu Dabi United Group"un patronu Dr. Sulaiman Al-Fahim artık Manchester City'nin yeni sahibi.Al-Fahim 18 yaşında sektöre atılan bir isim. Henüz 30 yaşında Premier Ligin en köklü ekiplerinden birisinin patronu oldu. Abu Dabi, Dubai ve Meksika'da devam eden bir dolu projesi var. Örneğin bunlardan birisi Abu Dabi'deki Al Raha plajına aynı zamanda City'li oyuncuların yaz tatillerini geçirebileceği bir golf kompleksi kurmak da var. Ayrıca Inter ile yaptıkları işbirliği sonucu Abu Dabi'de bir futbol okulu kurmuş durumdalar. Al-Fahim ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri Satranç Örgütü'nün başkanı. Yaşayan en güçlü 100 Arap zengin arasında 16. sırada. Amacı City'i İngiltere'nin en büyüğü yapmak ve eski günlerine kavuşturmak. Transfer dönemi bitmeden 3 büyük oyuncuyu kadrosuna katacağı müjdesini şimdiden vermiş durumda. Dimitar Berbatov 1 yıldır Manchester'ın kırmızı tarafı ile flörtte olduktan sonra Al-Fahim'in ilk bomba ttransferi olmak üzere zira Tottenham, City'nin yaptığı teklifi kabul etmiş durumda. David Villa'nın sırada olduğu konuşuluyor. Şeyhin haremine kattığı isimleri yakında göreceğiz.
4 yorum:
42 milyon € verdiler Robinho'ya.
Boşa dememişler, arap yağı bol bulunca...
"bozup tekrar yapmaya çalıştı şimdi de sıkıldığı için elden çıkartıyor." Kusura bakma ama Thaksin Shinawatra'nın sıkıldığı için kulübü elden çıkardığı yok. Bu bir zorunluluktan kaynaklanan satış. Tayland Hükümeti, Shinawatra'nın 800 milton sterlinlik servetine el koydu. Böyle olunca da doğal olarak City'ye para aktaramıyor. Sonuçta bu nedenle sattı. Yoksa sıkıldığı için satması diye bir durum söz konusu değil. üstelik Tayland'da da onun yargılanmasını ve ülkeye iade edilmesi için gösteriler yapılıyor....
Mark Hughes takimin basında kalır mı? Yoksa daha yüksek profilli bir hoca mı tercih ederler uzun vadede?
@mustafa taha
Konu hakkında bilgim var dikkat çektiğin noktada haklısın. Shinawatra'nın etrafında dönen davaların da bu satışta payı büyük tabi ki. Ama bu tür patronların dünya çapındaki takımları kendi isimlerini de büyütmek ve kasalarını doldurmak için satın aldıkları da bir gerçek.
Yine de bu satışt belirttiğin konu daha büyük rol almıştır, dikkat çektiğin için teşekkürler.
Yorum Gönder