20 Ekim 2008 Pazartesi

24 SAAT DEĞİL 90 DAKİKA

















Fransa Ligi'nde şampiyonun adı 7 yıldır aynı. Olympique Lyon. Lyon'un ilk şampiyonluğunu kazandığı 2001-2002 sezonundan önceki 8 yılda 6 farklı şampiyon çıkarmıştı Fransa ve 2 kez şampiyon olan Monaco ile Nantes bunu üstüste gerçekleştirememişlerdi. Fransa'daki bu çeşitlilik lige olan ilgiyi bir nebze artırdı. Bunun üzerine 1998 Dünya Kupası ev sahipliği de eklenince lig yabancı oyuncuların daha büyük bir iştahla gittikleri bir lig haline geldi. Hatta bir sezonu şampiyon bitiren takımın ertesi sezon ilk 10 sıranın dışında kalması geleneği Ligue 1'i daha da ilginç kıldı. Ta ki Jacques Santini 2002 yılında kupayı kulüp tarihinde ilk kez Lyon'a getirene kadar. Bu 7 şampiyonlukta Santini dahil 4 teknik adamın ismi var (Le Guen, Houllier, Perrin). Şimdi de 6 senedir Lille'i çalıştıran Claude Puel takımın başında. Yine üst sıralardalar. Lider Marsilya'nın 2 puan gerisinde. Hal böyle olunca Fransa'da dikkat çeken takımlar genelde ikinci veya üçüncü sırayı alan takımlar oldular. Son 2 senedir bu görev Nancy'deydi. Üçüncü senelerinde görevi Le Mans'a devrettiler. Le Mans deyince sizin aklınıza ne geliyor bilemiyorum ama benim aklıma yeşil saha, futbol, Stade Léon-Bollée gelmiyor. Benim aklıma 24 saat süren meşhur Le Mans yarışları ve hatta bu yarışın bilgisayar oyununda tükettiğimiz saatler geliyor. Ancak şehrin futbol kulübü bu sene sadece motorlu araçlarla değil yeşil sahalarla da kentin ününü artırmak üzere.

1985 yılında kurulmuş bir ekip Le Mans, ya da tam adıyla Le Mans Union Club 72. Kuruluşundan 17 yıl sonra birinci lig vizesini aldılar. Çıktıkları yıl küm düştüler ve ertesi gün asansör takım olmak buraya kadar diyerek tekrar Ligue 1 biletini aldılar. Sonrası yükselişle geçti. 2005-06 sezonundaki 11.lik, 2006-07 sezonundaki 12.lik, geçtiğimiz sezon kulüp tarihinin en yüksek derecesi olan 9.luk. Bu sene? Şu anda 3. sıradalar. Daha önce hiç bu seviyeye kadar yükselmemişlerdi. Takımın başına 10 yıldır kulüp bünyesinde yer alan ve geçtiğimiz yıl kadar genç takımı çalıştıran Yves Bertucci var. Tabi A takımın başın geçtiğinde genç takımda beraber çalıştığı Mathieu Dossevi, Cyriaque Louvion gibi isimleri de yanında A takım götürdü. Orta sahasında bu sene Paraguay'ın Cerro Porteno takımından transfer edilen Marcelo Estigarribia'nın önderliğinde, ileri ucunda Liverpool'ın Houllier zamanındaki genç Fransızlar hareketinin elemanlarından Anthony Le Tallec ve Norveçli Thorstein Helstad'in golcülüğünde şimdilik iyi gidiyorlar. Her ülkeden bir takım çıkarıyoruz bu sene. H&H's ismini taktığım Hull City (inanılmaz ama Premier Lig'in üçüncülük koltuğunda oturuyorlar), Hoffenheim (inanılmaz ama Bundesliga'nın ikincilik koltuğunda oturuyorlar), şimdi de Le Mans. Bakalım Catania'nın nefesi ne kadar yetecek.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

lyon marsilyanin 1 puan onunde lider