19 Kasım 2008 Çarşamba

SİSTEKİ MELODİLER vol.2
























5-6 ay önce değinmiştik Marillion'a blogda. Aynen Jethro Tull gibi tüm zamanların en underrated gruplarından birisidir. 1979 tarihinde kurulan İngiliz grup, dünya tarihinin en iyi vokallerinden "Fish" takma adlı Derek William Dick'in gruptan ayrıldığı ana kadar çıkardığı 4 albümle bana sorarsanız dünya müzik tarihine damgasını vurmuştur. Progressive Rock türünde eşsiz melodiler yaratan grubun bende büyük hayranlık uyandıran özelliği, rock veya metal müzik türünde kullanılmasını pek tercih etmediğim klavyeyi mükemmele yakın kullanmasıdır. Marillion'ın 1983'te çıkardığı ilk albümleri "Script For A Jester's Tear" ile başlayan buğulu, melankolik, altyapısı sağlam şarkı geleneği Fish gruptan ayrılna kadar 4 albüm boyunca sürmüştür. Nitekim Fish'in o kendine has, özgün, dalgalı, kasvetli vokali Marillion şarkılarına tarifsiz bir büyü katmıştır. Sisli melodi deyince aklıma ilk gelen şarkı Chelsea Monday'den bahsetmemek olmaz ki aslında bu şarkıyı da yazma sebebidir. Gitar ve arka planda çalan bir müzik kutusu ritmiyle başlayan şarkı Fish'in vokallerinin girişi ve hastalıklı klavye tonlarıyla süslenir. Gitar solosu ile de zirveye çıkar. Yalnızlık, kasvet, kişilik bunalımı, soyutlanma, alkol, yeraltı edebiyatı gibi bir dolu metaforla ilişkilendirilebilecek şarkı dünya tarihinin sayılı eserlerindendir. Aynı albümden "He Knows You Know"da ise Fish bu sefer aynı melodilerin üzerine sarkastik, yaramaz çocuk vokalini oturtur. İlk 4 albümden çıkan "Jigsaw", "Sugar Mice", "Fugazi", "White Russian", "Kayleigh" gibi klasikler Marillion'ı zirveye çıkaran melodilerdir. İsmini J.R.R. Tolkien'in "Silmarillion" romanından alan Marillion'ın aynı dönem albüm kapaklarındaki Salvador Dali esintisi de dikkati çeken bir başka unsurdur.


Catalogue princess, apprentice seductress
Hiding in her cellophane world in glitter town
Awaiting the prince in his white capri
Dynamic young tarzan courts the bedsit queen

Shes playing the actress in this bedroom scene
Shes learning her lines from glossy magazines
Stringing all her pearls from her childhood dreams
Auditioning for the leading role on the silver screen

Patience my tinsel angel, patience my perfumed child
One day they really love you, youll charm them with that smile
But for now its just another chelsea monday
Chelsea monday

Tju
In the city of dreamers...
Drifting with her incense in the labyrinth of london
Playing games with faces in the neon wonderland
Perform to scattered shadows on the shattered cobbled aisles
Would she dare recite soliloquies at the risk of stark applause
To chelsea monday

---------------------------

He knows, you know, he knows, you know
Problems, problems, problems, problems

Light switch, yellow fever, crawling up your bathroom wall
Singing psychedelic praises to the depths of a china bowl
Youve got venom in your stomach, youve got poison in your head
You should have listened to the priest at the confession
When he offered you the sacred bread

He knows, you know, he knows, you know, he knows, you know
But hes got problems

Fast feed, crystal fever, swarming through a fractured mind
Chilling needles freeze emotion, the blind shall lead the blind
Youve got venom in you stomach, youve got poison in your head
When your conscience whispered, the vein lines stiffened
You were walking with the dead

1 yorum:

ketenpere dedi ki...

Fish dönemi muhteşem ama Hogart döneminde de masterpiece işlere imza attılar bence. Underrated konusunda sonuna kadar hem fikirim