WENGER'İN PROBLEMİ

Arsene Wenger Arsenal ile pek iyi günler geçirmiyor. Takım 5 sezondur şampiyonluk ipini göğüsleyemiyor ve 2-3 ay önce Fransız teknik adamın Arsenal'deki teknik direktörlük görevini bıraktıktan sonra kulüp başkanlığı için adının geçtiği söylenirken şimdilerde görevi bırakma ihtimalinin olduğundan bahsediliyor. Özellikle Dixon, Adams, Keown, Overmars, Bergkamp, Petit, Parlour gibi isimlerin birer birer takımdan ayrılması ile kadroyu giderek gençleştirme yoluna giden, Thierry Henry, Flamini ve Hleb'in de bu dökümün son yaprakları olmasıyla yaş ortalamalarını 21-22 seviyesine getiren Wenger'in takımın dinamizmi ile beraber gelen tecrübesizlik ve olgunluk eksikliğini çektiği açık. Arsenal Şampiyonlar Ligi maçında da, Lig Kupası maçında da, Premier Lig maçında da, Stoke City'e karşı da, Fenerbahçe'ye karşı da, Chelsea'ye karşı da, Barcelona'ya karşı da aynı taktikle oynuyor. Rakip ceza sahası önünde merkezine Fabregas'ın yerleştiği bir pas trafiği ve kale önünde elverişli pozisyona gelene kadar oluşan yardımlaşma. Basketbolda ekstra pas diye bir terim vardır bilirsiniz. Şut kullanmak için uygun pozisyonda olan oyuncunun kendisinden % 1 de olsa daha uygun durumda olan oyuncuya verdiği pas ve bunun sonunda karşısında hiç savunma olmayan oyuncunun (genelde üç sayılık) attığı basketi yaratan pasa denir. İşte Arsenal "ekstra pas"ların üzerine kurulu bir taktikle oynuyor. Bu oyun taktiği tuttuğu zaman çok büyük zevk verir. Ama Fenerbahçe maçında olduğu gibi kaşıda iyi kapanan bir takım olduğunda son derece sıkıcı bir mücadele ortaya çıkarabilir. İşte bu gibi durumlarda ekstra bir şeyler yapmak gerekir. Dribling, uzak şut, topu yerdne kaldırma gibi. Arsenal'de bunlar uygulanmıyor, hatta yasaklanmış gibi.

Tabi Wenger'in bir problemi daha var. Hleb'in ayrılışı ve Rosicky'nin saatlığı onu orta sahanın ortasında zor durumda bıraktı. Bu bölgede elinde Denilson, Abou Diaby ve Alexandre Song var. Denilson yetenkli ama devamlılığı olmayan bir oyuncu, Abou Diaby yetenekli ancak 90 dakikayı çıkartmakta zorlanan bir adam. Rigobert Song'un yeğeni Alex'in ise bir Gilberto Silva veya Vieira olabilmesi için önünde 2-3 senesi var. Bu durumda yapılabilecek şeylerle ilgili birkaç alternatif var. Birincisi Wenger'in ara transferde kesenin ağzını açarak Villarreal'li Senna veya Zenit ile büyük bir ihtimal Şampiyonlar Ligi'nde gelecek sene oynayamayacak olan (Zenit Şampiyonlar Ligi'ni kazanamazsa) Anatoliy Tymoschuk veya Juventus'a transferinde beklediğini bulamayan Christian Poulsen gibi oyuncular listeye alınabilir. Rakamlar problem olursa kısa dönemli ve yukarıdaki genç oyuncular kıvama gelene kadar 1-2 sene idare edebilecek ucuz oyunculara başvurulabilir. Premier Lig deneyimi olan Olivier Dacourt veya PSV'li 32 yaşındaki Timmy Simmons gibi. Tabi Wenger oraya Sissokho gibi şimdiden şöhrete ulaşmış genç bir yetenek de yerleştirebilir. 22 yaşındaki Sporting Lizbon'lu Miguel Veloso veya Wenger'in sık sık başvurduğu memleketi Fransa'nın Rennes takımından 21 yaşındaki Stéphane Mbia gibi. Son seçenek de yine genç, isim yapmamış ama en azından farklı bir futbol ekolünden gelen bir isim olabilir. 2 senedir Norveç Ligi'nde forma giyen Ganalı Anthony Annan veya Premier Lig'deki bir çok takımın peşinde olduğu 20 yaşındaki Slavia Prag'lı Marek Suchy gibi.

Manchester United, Chelsea ve yarışa yıllar sonra bu sene dahil olabilecek gibi duran Liverpool'ın Wenger'in takımından bir artısı var. Sahaya formasını gönderse oynayabilecek en az 2-3 oyuncusu var tümünün. Arsenal'in ise böyle bir oyuncusu yok. Belki Fabregas. Ama sonrası? Adebayor henüz o etkiyi yapabilecek bir oyuncu değil. Benim düşüncem ara transferde orta sahaya, defansa ve forvet hattına birer tecrübeli ismin transfer edilmesi yönünde. Bu takım son kez Premier Lig'in zirvesine çıktığında bu, Adams, Bergkamp, Vieira gibi isimlerin sayesinde olmuştu. Tabi bu her fırsatta övdüğümüz "gençlere güven" olgusunu eleştirdiğimi göstermiyor. Sadece bazen genç jediların arasında bir jedi masterın bulunması iyidir. Arsenal'in Luke Skywalker'ı çok ama onlara sahada önderlik edecek bir Obi Wan Kenobi'si yok. Bu bulunduğunda Wenger "rakiplerin çok sert oynayarak genç oyuncularını yıldırdığından" dert yanmayacaktır. Zira oraya bir Roy Keane ya da Cantona koyarsanız sizin de bir yıldırıcınız olur. Aynen 1995'te Fergie'nin yavru kuşları, o zamanlar 20'lerinde olan Beckham, Scholes, Butt, Neville kardeşler ve Ferguson'un namını kurtaran Eric Cantona gibi.