9 Aralık 2008 Salı

BUNLAR FIRINDAN YENİ ÇIKTI



















The Guardian yazarı Richard Williams'ın bu hafta Wigan maçında sahadan çıkarken Emmanuel Eboue'yi protesto eden Arsenal taraftarları için yazdığı yazıdan bir bölüm. Türkiye'deki tüm taraftarların eline tutuşturup hafta boyunca maça gitmeden önce 150 defa zorla okutulacak birkaç cümle. Bizim "kendine taraftarlarımıza selam olsun" diyelim verirken.

"We have all cursed players by whom we feel let down, sometimes on a regular basis. But as long as they are in our colours they remain our players, and it seems stupid to comfort the opposition by making public our internal disaffection. The behaviour of the Arsenal fans, however, appeared to be driven by something more than old-fashioned frustration. It was the self-expression of the new breed of football fan, with his £1,000 season ticket and his increasing sense of entitlement."

yani

"Doğal olarak, hepimiz bizi hayal kırıklığına uğratan oyunculara lanet ederiz. Ama renklerimizi taşıdıkları sürece, onlar bizim futbolcularımız olarak kalırlar, ayrıca karşı takıma kendi iç meselelemizi ve hoşnutsuzluğumuzu göstererek yardım etmek de aptalcadır. Ancak her şeye rağmen Arsenal taraftarlarının tepkisi eski moda bir tepkiden farklı bir şeyden kaynaklanmaktadır. Bu yeni peydah olan futbol seyircisinin kendini ifadesidir, 1.000 poundluk kombine bileti ve giderek artan kendini yüksek görmesiyle"

Tanıdık geldi mi bu profil? Türkiye'de fikir ehliyetine sahip herkesin cv'sine eklemesi rica olunur. "Doğuştan Teknik direktör". Bir de bunun kendi futbolcusunu protesto edeni kusura bakmayın hiç çekilmiyor. Üstelik bizimkilerin "kendini yetkilendirmesi" için 1.000 pound vermesine de gerek yok. Bedavaya alıyor o yetkiyi. Ne ala memleket.

Hiç yorum yok: