26 Aralık 2008 Cuma

CEVHER KANGURULAR


Gençlerbirliği'nin son transferi Avustralya Ligi takımlarından Central Coast Mariners'ın orta saha oyuncusu Mile Jedinak. Jedinak takımının Avustralya Ligi'nde son 3 sezonda 2 kez şampiyonluk için play-off oynayıp kaybetmesine rağmen en çok dikkat çeken ismiydi ve geçen sezon da taraftarlarca sezonun en iyi oyuncusu seçildi. Avustralya milli takımında da oynamaya başlayan Hırvat asıllı oyuncu kariyerini kısa bir Varteks macerası dışında Avustralya'da geçirmiş bir oyuncu. 24 yaşında 2,5 yıllığına başkent ekibinin kadrosuna katıldı. Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav'ın sevmeyeni çoktur, benim de eleştirdiğim çok noktası vardır ama transfer konusunda dünya çapında bir adamdır kesinlikle bunu kabul etmek lazım. Onun periyodik olarak bazı ülkelere yoğunlaşması ve oradaki yetenekleri bulmaya çalışmasını hep takdir etmişimdir. Bu yönüyle İskandinavya ve Güney Amerika'ya düzenli olarak oyuncu avcılarını gönderen Hollanda ekiplerinin başkanlarına ve yönetimleriyle benzerlik gösterir. Cavcav Afrika ile başlattığı oyuncu akımını, daha sonra Belçika ağırlıklı Kuzey Avrupa'ya taşıdı. Son birkaç yıldır da Avustralya'yı araştırıyor. Skoko bence bu yolda bir kırılma noktası oldu. Zira Cavcav'ın hangi dinamikle onu Türkiye'ye getirdiğini bilmiyorum ama tahminim Belçika'da Genk takımından transfer ettiği Avustralyalı'nın yeteneklerini görüp benzer oyuncuları daha Avrupa'ya gitmeden genç yaşta transfer etmek için A-Lig'e gözünü çevirdi. Nick Carle serinin sonraki halkası oldu. Bülent Korkmaz onu beğenmediği için takımdan gönderdi, Carle şu an İngiltere'de Crystal Palace'da futbol hayatını sürdürüyor (ki Cavcav Korkmaz sebebiyle gönderdikleri bu oyuncu için pişman olduklarını söylüyor). 21 yaşındaki Bruce Djite ve James Troisi takıma bu sene katıldı. Son halka da Jedinak oldu. Avustralya futbolundaki bu cevherleri bulma adına Anadolu kulüpleri İlhan Cavcav'ı örnek almalı. Neden mi?

Tim Cahill 18 yaşında Sydney United'dan Millwall'a geldi, Brett Emerton'ı Feyenoord Sydney Olympic'ten 21 yaşında iken transfer etti, Harry Kewell Leeds United'a geldiğinde 17 yaşında bir Marconi Stallions oyuncusuydu, Mark Bresciano 19 yaşında iken Carlton FC'den Empoli'ye katıldı, Mark Viduka Melbourne Knights'dan Dinamo Zagreb'e transfer olduğunda 20 yaşındaydı, John Aloisi Avrupa'ya geldiğinde 17 yaşında Adelaide City'den ayrılmıştı......örnekleri çoğaltabilirim. Burada dikkat çekmeye çalıştığımız şey, Avrupa futbolunda önemli işler yapan tüm Avustralyalı oyuncuların Avrupa değil Avustralya futbolu ve liginden çıkmış olmaları. Oraya eğilmek ve genç yetenekleri keşfetmek önemli. Üstelik henüz çok fazla saldırılan bir kıta olmadığından bonservis ücretleri de bir Arjantinli veya Brezilyalı gibi pahalı değil. Gençlerbirliği'nin bu atılımını tüm Anadolu kulüpleri, Avustralya olmasa bile henüz tam olarak el değmemiş ve yetenekleri sömürülmemiş ülkeler için (kısmen Sırbistan, Angola, Baltık ülkeleri, ABD gibi) takip etmeli.

11 yorum:

cikkoleite dedi ki...

Bu en azindan bir transfer politikasina sahip olduklarini gösteriyor.

Minero dedi ki...

Avustralya'dan Jedinak'ın Gençlerbirliği'ne gelişinin haberini aldığımda aklıma ilk gelen Cavcav'ın Avustralya'da bir gözlemci ekibi olduğunu, gidişine üzüldüğüm dişlek Nick Carle ve yine hocanın oyun sistemine uymadığı için gönderilen Josip Skoko geldi. Ne gariptir ki Carle de Skoko da çok iyi oyunculardı yalnız hocalar tarafından "sistemime uymuyor" denilerek gönderildi. Bildiğim kadarı ile Josip Skoko Gençlerbirliği tarhinin bonservisine en fazla para verilmiş futbolcusudur ve Cavcav'ın büyük yaralarındandır. Bir de dikkatimi çeken Hırvat asıllı Avustralyalılardan (Croatian Australian) sağlam futbolcular çıkıyor. Daha doğrusu Avustralya'da futbol oynayan gençler tahminen Avrupa kökenliler sanırım...

laptü dedi ki...

evet, yetenekleri sömürülmemiş ülkelere bir alternatif de ben vereyim: türki cumhuriyetler. uğur meleke'nin de sıkça değindiği gibi o tip ülkelerde sistemli altyapı çalışmaları ve federasyonun esnetilmiş yabancı kuralı ile daha pek çok maksim şatskikhler yetişebilir.

Adsız dedi ki...

Değerli yazınızı www.lacivertsari.com taraftar sitemizde izninizle üyelerimizle paylaşıyorum blogunuzun linkini vererek...
teşekkürler
Tümay

Noat Samisa dedi ki...

Benzer şeyleri ben de Japonya ve Güney Kore'den yapılacak transferler için düşünüyorum.Bu noktada en önemlisi maliyet elbette.James Troisi belki biraz farklı bir örnek kariyer gelişimi itibariyle; ancak bu ülkelerden transfer edilebilen, kıta değiştirmeye ikna olan oyuncuların hemen hemen hepsi belli bir vizyon sahibi, hedefleri olan futbolcular.Bu ayrımı çok önemli görüyorum, Brezilya yerine Uzakdoğu ve Avustralya kesinlikle daha iyi seçim.

Oz Kanka dedi ki...

Cok iyi bir post. Bu blog Alkaralar'dan buldum. Ben Gencler taraftayim ve bu post link'e verecegim.

a.c. sedef dedi ki...

ülkemizle transfer politikası yanyana geldiğinde genelde bu blogda eleştiri görürdük ama cidden ilhan cavcav transfer yapma konusunda gerçekten takdire değer işler yapıyor..

jose dedi ki...

cok harıka bır yazı tebrıkler..

Roy Keane dedi ki...

Gökhan Ünal'ı elinden kaçıran da İlhan Cvacavdır.

Keşke yetenekleri takımda tutsaydı.Çoktan şampiyondu Gençlerbirliği. Ama ala sata neler kaçırdı neler.

Ankara'da metroda sürekli gençler formalı minikleri görüyorum. Tuttuğunuz takım ne diyorum. gs,fb,bjk cevapları alıyorum maalesef. Altyapıda oynayan çocuklara Gençlerbirliğini sevidrmeli ama küçüğünden büyüğüne çoğu Gneçler topçusu Gençlerbirliği'ni bir merdiven olarak görüyorlar kariyerlerinde.

CaRtMaNtR dedi ki...

Sırbistan'ın henüz fazla istilaya uğramamış bir ülke olduğuna katılmıyorum. Özellikle İtalya'nın arka bahçesi gibiler. Ama yinede dibimizde olan Sırbistan, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek, Hırvatistan, Gürcistan ve şu anda aklıma gelmeyen benzer ülkelerde düzenli olarak o ligleri bir takım için takip edip oradaki genç oyuncuları takip edecek tek bir kişi bile olsa çok geniş bir oyuncu listesi oluşturulacağına ve bu oyuncuların önemli bir kısmının ucuza alınabileceğini düşünüyorum.

Not: Ülkeleri sayarken Yunanista'ı bilerek atladım. Çünkü o ligdeki gen yıldızların ülkemizde uygun fiyatlara gelebileceğine pek aklım yatmıyor.

Adsız dedi ki...

Daniel Tozser diye bir genç vardı (sanırım Macaristan'dan), Galatasaray'a gelmişti. 1 dönem kalıp geri gitmişti. İyi topçu olacak diyorlardı. Şimdi nerede, ne yapıyor, Transfermarkt.de'den bakmak lazım.

Ben öncelikle kendi ülkemiz için bir scout grubunun araştırma yapmasını isterim. Galatasaray'ın 87-88 kuşağından hep bahsederler. Kime sorsanız size 10-15 tane futbolcu sayar o gruptan, fakat bunlardan kimler var şimdi Galatasaray'da? Arda Turan, Uğur Uçar. Başka? Başka yok işte.

Ben yabancı ülkelerden ziyade kendi ülkemizin detaylı bir aramasının yapılıp, daha sonra eldeki eksiklere göre diğer ülkelerin araştırılmasını daha mantıklı buluyorum.

@ Roy Keane
Gökhan Ünal'ı elinden kaçırabilirsin, nereye bakarsan bak büyük futbolcuların bile çok sudan sebeplerle takımlarından ayrıldıklarını görebilirsin. Gerard diye bir adama Barcelona 30m € para ödedi. Şimdi nerede Allah bilir. Gökhan Ünal gençken o potansiyeli göstermemiş olabilir, bunun için İlhan Cavcav'ı suçlamak yanlış olur. Zira benim bildiğim İlhan Cavcav bir adamda ışık görmese onu takımda tutmaz.