1 Aralık 2008 Pazartesi
KAŞIKÇI
Uri Geller diye bir adam var biliyorsunuz. Meşhur kaşık bükücü. Onunla ilk tanışmam lise yıllarındaki Hotline kitaplarına rastlar. Bir ünite bu arkadaşın hayatını ele almıştı da oradan öğrenmiştim. Uri Geller bir nevi Matrix'teki kırmızı hapı çoktan almış kişidir. "There's no spoon" felsefesi ile kaşığı büker, saati bozar, pusulayı hareket ettirir, kız arkadaşının sütyenini gözleriyle çözer vb. Kendi ifadesine göre 18 yaşında katıldığı İasrail ordusunda görev yaparken birgün otların arasında sürünür halde alnına bir ışık hüzmesi çarpmış ve psychic güçlere sahip olmuştur. Geller'ın güçleri öyle John Travolta'nın Phenomenon filmindeki gibi (hemen hemen aynı yönde güçleri olanbir adamın hikayesini anlatır) beyin tümöründen kaynaklanıp insanı genç yaşta tabuta da sokmaz. Geller 61 yaşında ve turp gibidir. İngiliz ilüzyonist James Randi onun bu numaralarının tamamen düzmece olduğunu birçok programda kanıtlamıştır ya o hala Euro 96'daki İngiltere-İskoçya maçında Gary McAllister'ın kaçırdığı penaltıyı kendisinin kaçırttığını, maç sırasında helikopter ile Wembley'in üzerine geldiğini ve topa konsantre olduğunu, topu yerinden oynattığını açıklar. Hoş topu yerinden oynatması bir şeye yaramamıştır McAllister yaradana sığınıp vurmuş Seaman topu dirseğiyle önlemiştir ya, yerse artık.
Geller bu sene içinde Türkiye'ye de geldi. Her ülkeden bir halef seçiyor kendine. Söylediğine göre daha önceki Türkiye ziyaretlerinde Galatasaray'a da yardım etmiş. Tahminim etmişse yıllar önce Prates'in vurup Hakan'ın kafasına çarparak Fenerbahçe ağlarına giden golde etmiştir. Şaka bir yana tabi Geller burada da ya tutarsa diye sallamıştır. Bu sene içinde önce Almanya daha sonra Hollanda son olarak da Macaristan kanallarında yayınlanan programlar yaptı. İnsanlar hala ona inanmaya devam ediyorlar. Geller'ın futbolla ilgili bir başka hadisesi daha var. 1997 yılında Geller "madem futbola bu kadar yetenekliyim bir bakışımla dağları deliyorum, neden doğrudan bir kulübe musallat olmayayım"der ve İngiliz Division 3 kulüplerinden Exeter City'e yardım etmeye karar verir (Resimde en sağda Exeter City atkısı ile görülüyor). Takımın küme düşmekten 1 puan farkla kurtulduğu sene oynadığı kritik bir maç öncesi kale direklerinin arkasına sihirli küreler yerleştirir. 5-1 mağlup olur Exeter City. Ancak kümede kalırlar. Ancak bu Exeter'ın Geller'dan yediği son tokat olmaz. 5 sene sonra 2002'de başkanlık koltuğuna otak olur Geller. Olur olmaz dehasını konuşturur. Exeter 2002-03 sezonunda küme düşer. 5 sene orda kalır ve ancak geçen sezon tekrar (yeni adıyla) Division 2'ye geri döner. Geller hala kulübün önemli kişiliklerinden birisi ve takımın başını yakmaya devam ediyor. Arada Reading'e de bir FA Cup maçında destek olmaya gider. Cantona psychic falan dinlemez tabi. Manchester United 3-0 mağlup eder Reading'i. Maç sonu Alex Ferguson'un "alın şu deliyi" başımdan tavrına dikkat. Geller'ı kesmez bu 3 gol. Bütün Reading oyuncularını evinde kampa alır. Hepsine "odaklanma" konferansı çeker. "Topa vururken vurduktan sonra beyninizle topu da yönetin" der. Bizim Sabri Sarıoğlu bu konferansları kaçırdı ona yanarım.
61 yaşına geldi İsrail doğumlu Geller. 16 kitabı, yüzlerce hayranı ve foyası ortaya çıkmasına rağmen hala peşinde koşan bir dolu medya kuruluşu var. Stan Marsh'ın dediği gibi "Biggest Douche of the Universe".
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Kanal 1 de program yapıyordu bi ara,TR de bu adamı keşfeden parlak (!) zeka da Sinan Çetin'dir.
Pardon da Uri Geller'in foyasını ortaya çıkaran olduğunu ileri sürdüğünüz kişinin adını kimse duymamıştır herhalde. Fakat Uri Geller bütün dünyada tanınır.
Bir de geçtiğimiz tv sezonu döneminde Star Tv'ye yaptığı program için Türkiye'ye geldiğinde, Milliyet ya da Hürriyet gazetesinin haftasonu eklerinden birinde yapılan röportajda o parlak ışık hüzmesi olayını sizin belirttiğiniz gibi israil ordusu zamanında değil çok daha küçük yaşta bir parkta oynarken başına geldiğini anlatmıştı.
Galatasaray meselesine gelince, '99'yılındaki meşhur Galatasaray-Milan maçından önce Ali Kırca atv habere çıkarmıştı onu, birşeyler yapacağım demişti maç için:) Sanırım penaltıyı yapan siyahi oyuncuyu değil de penaltıyı çalan hakemi etkiledi:)
Ali Kırca onun uğuruna inanmış olmalı, Arsenal ya da Leeds maçından evvel yine çıkardı diye hatırlıyorum.
AB..
bizim ingilizce set kitaplarda da bu herif vardı. ingilizlerin bülbülses'i midir nedir artık !?
s.ktr bea çektikleriminin kulvarında ilk sıradadır, ikincisi ise TVden mega hafıza seti satmaya kalkan bıyıklı abidir.
ayşe arman destekli yalan makinesi! ya hadi halk bunu yiyor diyoruz da geçen sene çalıştığım şirkette herkes elemanı konuşuyordu, ekrana saatini koymayan kalmamıştı neredeyse... ne yalan söyleyeyim adamı tam tanımadığım için ben de allah allah diyip hemen araştırmaya girmiştim:
http://www.ktunnel.com/index.php/1010110A/c7c8f40891292583d90a8ff08160a634e85a5ff882672c542be4829bed93d4210c946e0307b3857f16008
bu videonun içinde 70lerde katıldığı ve rezil rüsva olduğu amerikan talk show'u da var... yalnız böylesine bir rezaletten sonra ayağa kalkmayı becerip hala dünyayı kandırmaya devam etmesi takdire şayan...
açıkçası ben şunu düşünüyorum, inanan oldukça yalan atmak sizin suçunuz değildir!
Yorum Gönder