NIL SATIS NISI, BU REZALET KİMİN İŞİ?

King Santillana'ya buradan haber salıyorum 100 yıllık rekabeti çocuk oyuncağı yapacaklar. Hem Liverpool'ın hem Everton'ın yeni stad planları varken İngiltere'de bazı spekülatörler Liverpool ve Everton'ın ortak bir stad inşa etmesinin de ihtimaller dahilinde olabileceğini ortaya attılar. Üstelik Liverpool belediye konseyinin yöneticilerinden Warren Bradley de bu 2 kulübü aynı stadda oynatacak bir projeyi uzun süredir dşündüğünü ve bu konuda daha katı düşünen Liverpool'ın son haftalarda yumuşadığını ortaya attı. Bu konuyu sonuna dek gündemde tutacağını ve Premier Lig'in aynı kentten gelen diğer kulüplerinin de benzer projelerde yer alması gerektiğini belirtti. Merseyside kulüpleri için projenin adını bile koymuş."Kuzeyin Wembley'i". Hoş Bradley'in kendi görevi bile bugünlerde belediyenin iç meseleleri sebebiyle sallantıda ya. İlk tepki Liverpool CEO'su Rick Parry'den geldi. "Bu olayın gerçekleşmesinin tek şartı taraftarların da buna onay vermesidir ki o zaman bile ancak gündeme alabiliriz" şeklinde görüş belirtti Parry. Rafa Benitez olaya farklı bir açıdan bakarak hem Everton hem de Liverpool'ın ayda en az 2 lig maçını o stadda oynayacağı ve İngiliz futbolunun yoğun maç trafiği hesaba katılırsa ortak stadın bakımı ve zemin açısından çok da sağlıklı bir yaklaşım olmadığını belirtti. Hatta San Siro ve Inter Milan-AC Milan uygulamasını da baştan beri hiç sevmediğini ekledi. Gelelim King Santillana'yı Goodison'a elinde sopayla götürecek kısma. Everton basın sözcüsü Ian Ross ise "biz tekliflere açığız, Liverpool kent meclisi ile uyumlu şekilde çalışmak isteriz" diye boş mezara atlamış hemen. Tabi Kirkby'e yeni stad inşası planları ekonomik krize kurban gidince yolana sarılmışlar. Yani kısacası Nil Satis Nisi Optimum, Everton ne hallere düştü a güzel.....(gazel)



















Peki İngiliz kamuoyunun bu olaya bakışı nasıl. Bir grup taraftar olaya kesinlikle karşı. Ezeli rekabeti ezeli rekabet yapan gerçeklerden birisinin maçların oynandığı stadın farklılığı oluğunu savunuyor bu grup. Gerçekten de bu tür yüksek ölçekli derbilerde takımların stadları ezeli rekabetle özdeşleşmiş bir halde. Derbi deyince akla sadece Galatasaray-Fenerbahçe, Glasgow Rangers-Glasgow Celtic, Boca Juniors-River Plate, Everton-Liverpool değil Ali Sami Yen-Şükrü Saraçoğlu, Ibrox-Celtic Park, La Bombonera-El Monumental, Goodison Park-Anfield Road da geliyor. O tribünlere giden ve kırmızı ya da mavi renklere gönül veren taraftarlar o stadla bütünleşiyor ve hayat tarzlarının diğer özelliklerini tamamen dışarıda bırakıp o mabedde aynı grubun insanı olup kimliklerini kazanıyorlar. Kendilerini kulüplerine ait hissediyorlar. O stadların taraftarlar üzerindeki etkisi konfor, kulüp mağazası, catering faaliyetleri ile değil yarattığı aidiyet duygusuyla ölçülebilir. Ortak bir stad kimsenin sahiplenemeyeceği bir stad olacak ve rekabetin o yanında büyük bir boşluk yaratacak. Üstelik bu kadar köklü geçmişi olan kulüpler ve köklü rekabet söz konusu iken. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin aynı stadlarda oynama ihtimalini düşünün. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.
















Projeye taraf olanlar da var tabi. Taraf olanların dayanakları biraz masa üzerindeki rakamlarla. Bu proje 2 yönden avantajlı onlara göre. Kulüpler maddi olarak kent meclisinin ve belediyenin desteğini arkalarına alacaklar ve kasalarından daha az rakam çıkacak. Liverpool yeni projesi 60.000 kişilik Stanley Park için büyük bir nakit sıkıntısı çekiyor. Tabi bir de kentin yöneticileri kaynaklı bir proje olduğu için, seçici kurula projeyi suma, onları ikna etme, trafik, çevre düzenlemesi, güvenlik, emlak fiyatları gibi bir dolu konuda düzenlemeler yapma ve proje hazırlama gibi zahmetlerden kurtulacaklar. Böylece inşa edilecek 75.000 kişilik stad, maç günü gelirlerinde bu 2 kulübü çok gerilerde bırakan Arsenal ve Manchester United'ın bu alandaki liderliğine de bir rakip oluşturacak. Benitez'in beğenmediği örnek ve diğerleri projenin savunucuları için önemli bir emsal oluşturuyor. San Siro (Inter Milan-AC Milan), Roma Olimpiyat Stadı (Roma-Lazio), Allianz Arena (Bayern Munich-1860 Munich) gibi. Dolayısıyla verilen mesaj günün trendini ve bu alanda atak yapan kulüpleri yakalamak için iki Liverpool kulübünn artık kendi başlarına hareket etmeyi bırakmaları gerektiği.

Benim fikrime gelince. Aslında yukarıda fikre karşı olanların gerekçelerine ben de kendimden bir şeyler kattım. Derbinin ve ezeli rekabetin bir tarihi vardır genelde. Bu tarihin inkar edilmesi çok zordur. Hele bu yolla. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Aynı stadda oynayan şehrin iki takımının farklı stadlarda oynamaya başlaması çok büyük bir etki yaratmaz hatta rekabete yeni bir yaklaşım getirebilir. Bugün Roma ve Lazio'nun farklı stadlarda oynamaya başlamasını kimsenin yadırgayacağını sanmıyorum. Ama tersi aynı ölçüde çekicilik yaratmaz. Proje yanlılarının verdiği stad örnekleri ve derbiler uzun yıllar bu yöntemle gelişen derbiler. Milano kulüpleri 82 yıldır, Roma kulüpleri 72 yıldır o stadda oynuyorlar. Yani modern futbol bile ortada yokken. Bunu bir dayanak olarak almamak lazım. Dolayısı ile ortak stad konusuna ben de sıcak bakmıyorum. Ha ortadaki mali kriz Stanley Park ve Kirkby projesini muhakkak etkileyecek ve birkaç yıl geciktirecek. Liverpool'lı ve Everton'lılara da o halde diyeceğim şudur: Özhan Canaydın ve stad maketi diye bir şey hiç duydunuz mu?....gelin anlatayım yavrularım......bundan 6 yıl önceydi.........................