15 Aralık 2008 Pazartesi

KALDI 3 SİLAHŞÖR


















Eredivisie'de bu haftaki maçlar ligin tepesinin kaderini kesin olarak belli etti. Yarış AZ, Ajax ve FC Twente arasında geçecek lig sonuna kadar. 3 takımın da kazanması bir yana oynadıkları futbol ve oluşturdukları kadro da bu savı güçlendiriyor. AZ hakkında daha önce bir kaç kez yazdık. Mounir El Hamdaoui'nin sürüklediği takımın başrolüne Dembele'nin yokluğunda Brezilyalı forvet Ari de soyundu. Zaten son Feyenoord maçında galibiyeti getiren golü birincisi taşıdı, ikincisi ağlara gönderdi. 13 haftadır mağlup olmuyorlar ve bu sürede 11 galibiyet 2 beraberlik aldılar. İlk yarının son 2 haftasını içeride FC Utrecht ve NEC Nijmegen ile oynayarak ve tahminen 6 puan alarak bitirecekler. Şampiyonluğun en güçlü adayı olma statülerini koruyorlar.

Ajax sadece 3 puan geride ama ne takım olarak ne de oyun içindeki istikrar olarak Van Gaal'in takımı ile boy ölçüşecek durumda değil. Ajax'ı aşağı yukarı 10 hafta boyunca Uruguay'lı Suarez taşıdı. Huntelaar'ın gidişi ile çekecekleri sıkıntı ikiye katlanacak. Sezon başında Banfield'den transfer edilen Hırvat asıllı Arjantin'li Dario Cvitanich'in henüz o boşluğu dolduramayacağı ortada. Ajax kazandığı birçok maçı rakip forvetlerin beceriksizliği bazen de direklerin yardımı ile kazandı. Örneğin 45 dakika boyunca Twente'nin üzerlerine çöktüğü ve kendi sahalarından çıkamadıkları maçı 2-0 kazandılar. Şans onlara her zaman yetmeyebilir, Van Basten'in hala takımı güçlendirmesi gereken bir çok nokta var.

Stee McClaren sezon başı bir dolu soru işareti ile geldi Hollanda'ya. Atama baştan garipti. İngiltere milli takımından, basının alaya almasıyla kovulan bir adamın, Hollanda'nın 3 büyüğünün dışındaki bir takıma gelmesi. "Avrupa'nın en iyi 3 kulüp başkanını say" deseniz belki, de birinci sıraya koyacağım Joop Munsterman için "ilk yanlış icraatını yaptı belki de" demiştim o zamanlar. Zaman Munsterman'ı haklı çıkardı. Twente Şampiyonlar Ligi'ne kaldığı geçtiğimiz yıldan da daha iyi bir futbol ortaya koyuyor. Son 4 haftada 20 gol attılar. Maç başına 5 gol ortalaması. Orta sahanın ön tarafındaki Perez, Arnautovic, N'Kufo ve bana göre Eredivisie'nin en korkunç silahı Eljero Elia ile çok güçlü bir hücum hattı oluşturmuş durumdalar. McClaren orta sahasından Engelaar gibi çok önemli bir oyuncusunu kaybetmiş takımı raya oturttu. Ajax ile birlikte 3 cephede birden mücadele veren tek takım. İlk devrenin kapanışındaki PSV deplasmanı son haftaların en kritik mücadelesi olacak.

PSV yavaş yavaş havlu atmaya başladı. Son 4 sezonun şampiyonu Farfan'ın gidişiyle çok şey kaybettiğini belirten bir görüntü çizdi ilk haftalarda. Geçtiğimiz sene bu atama olmadan önce PSV yönetimi Hamburg hocası Huub Stevens ve Martin Jol arasında kalmıştı. Stevens'da karar kıldılar. Onun bıraktığı koltuğa da Martin Jol gitti. Ortaya çıkan sonuca baktığımızda bu süreçten karlı çıkanın Hamburg, zararlı çıkanın PSV olduğunu görüyoruz. Kendi evinde çok problem yaşamayacaktır PSV ama deplasmanda oynadığı 8 maçtan sadece 2 tanesini kazanabilmesi dış sahadaki zaafiyetlerini ortaya koyuyor. Feyenoord için değişen bir şey yok. Cuma yazısını bir kere daha okuyun bu hafta sonu yenilgisinin ardından her şey aynı.

Hiç yorum yok: