18 Şubat 2009 Çarşamba

ANTEP'TE SAMBA RÜZGARI



Yıllarca klişe bir manşet atasım vardı, kısmet bugüneymiş. Evet herkes son dönemde Antep'in Brezilyalılar'ını konuşuyor. Tabata, Beto aldı başını yürüdü. İyi ama bu iş şans mı, talih mi, kısmet mi? Nasıl oluyor bu işler?

Blog alemlerinin bu işleri en çok bilen Anteplisi'nin şafağına 180 gün kalmasa, ondan daha güzel bilgiler alıp yazardık; ama biz burada araştırıp bulduklarımızı yazalım, o da fırsat bulduğu zaman kendi blogunda anlatsın gözleriyle gördüklerini.

TFF'nin sitesi yenilendi yenileli pek işimize yarar oldu. 1990-1991 sezonundan itibaren epey veri var içinde. SEO'ya da uyumlu bir site yapmışlar, böyle olunca yol gösteriyor sağolsun.

Şimdi kaç zamandır aklımda var, şu Gaziantepliler'in Brezilya sevdası. Yine Coşkun'u kaynak göstererek başlayalım. Şöyle bir entry düşmüş sözlüğe zamanında. Gaziantep'in Brezilyalı sevdası 1990'da birinci lige yükselişle başlar. 3 yabancı hakkı samba diyarından doldurulur: Marcello, Osmair ve Balalo. Bu üçünün kaderi biraz farklı olsa da, hepsi topluca bir şekilde etkiledi Antep'in geleceğini. Marcelo 1996'ya kadar Antep'te kaldı. Sol ayaklı oluşunu ve daha çok Televole'lerde Kompela ile uğraşmasını hatırlıyorum. Ligde 162 maçta oynayıp 15 gol atmış, kupada ise 11 maçta 1 golü var. Balalo hiç aklımda değil. O da 40 maç oynamış 3 gol atmış ligde. Osmair ise zaten sakatlanmasının ardından pek oynayamamış ve gitmiş. Toplamda 35 maçı ve 6 golü var. Ama peşini bırakmamış Antep'in. Bundan sonra anlatacağımız Brezilyalılar'da onun izlerinden bahsetmek gerek. Futbolu bıraktıktan sonra menajerliğe başlayan Osmair Goebel, Türkiye'ye epey oyuncu ihraç etmiş. Bunu portekizce kaynakları da Google'ın yeni çeviricisiyle çevirdiğimizde anlayabiliyoruz.


Osmair - kaynak: kalearkasi.blogspot.com

İlk Brezilyalı seferinin takımın yabancı hakkını 2 yıl boyunca doldurmasının ardından, 1992-93 ve 1993-94 yıllarında Brezilyalı alınmaz. Bu yıllardan akılda kalan transfer takıma 1993'te katılan Steve Komphela!

1994-95'te bir Brezilyalı daha alınır takıma; Joao Carlos Soares. Hakkında pek bilgi bulamadım internette. Zaten 3 maç oynamış 1 gol atmış ve ortadan kaybolmuş.

1995-96 kadrosuna ise Adana Demirspor'dan gelen Coulibaly ekleniyor. Marcelo'nun son yılı bu yıl ayrıca. Yıl sonunda Antep'teki Brezilyalı sayısı sıfırlanmışken iki bomba transfer yapıyor Celal Doğan (Tabi bomba oldukları o zaman belli değil): Joao Batista ve Francisco Lima. Batista hala ortalarda geziyor biliyorsunuz. Galatasaray'a kadar yükseldi; arada bir Brezilya'ya dönüş ve yurtdışı tecrübesi (Shakhtar) de ekledi. Şimdilerde de Türk pasaportuyla ve Mertol Karatay ismiyle yer aldığı yeşil sahalarda Kasımpaşa formasıyla Bank Asya 1. Lig'de ter akıtıyor.

Francisco Lima'nın kariyeri ise daha ilginç. Türkiye'deyken farkı pek farkedilmeyen Lima, 1998'de İsviçre'nin Zürih takımına transfer olur. 1 sene burada oynadıktan sonra İtalya'ya Lecce'ye geçer. Lecce'den Bologna'ya oradan da başkente, Capello'nun Roma'sına transferi gerçekleşir. Bizde de jetonlar bu sıralarda düşer. Kıymetini bilemedik ahlanmaları sırasında olaylı Roma-Galatasaray maçının da aktörlerinden birisi olunca, hain damgası yer. 2004'te Roma'dan Lokomotif Moskova'ya gider. Sonra ise sırasıyla Qatar SC, Dinamo Moskova, Brescia, San Jose Earthquakes formaları giyer. Bu yılın Ocak ayında tekrar İtalya'ya, Serie C1 takımlarından Taranto formasıyla döner.

1997-98'te kadroya yine bir Brezilyalı oyuncu katılır ama o da ancak 3 maçta oynar. Isaias Magalhaes da Silva, Fransa'nın Metz takımından transfer edilir ama bekleneni veremez. O da sonrasında Mouscron, St Trond, Lozan, FC Liege, Royal Battice, Dessel Spor, Acrenoise formalarını giyer.

1998-99 kadrosunda Antep'in parlayan yıldızları Afrikalılar'dır. Celal Doğan bu kez bu pazarı hedef almıştır. Bir önceki yıl kadroya dahil edilen Ganalı Yaw Preko, 1998'de gelen Samuel Johnson; yıl sonunda yüksek bedellerle Fenerbahçe'ye satılır. Yine 1997'de gelen Desire bir yere gitmez ve yıllarca takımın değişmez yabancısı olarak kalır.

1999-2000 sezonunda da öncelik Afrika'ya verilir. Eshun ve Diallo transfer edilen iki oyuncudur. Ama yine de bir Brezilyalı transferi yapılır. Yıllarca Brezilya'nın çeşitli takımlarında ve Japonya'da oynayan Almir, 30 yaşında Türkiye'ye gelir. 5 kez milli formayı da giyen oyuncu Antep'te 15 maç oynar 2 gol atar. Antep'ten sonra yine Brezilya'ya dönen oyuncu Recife, Parana, Sao Caetano, Porto Alegre formaları giyer. Bir ara ise Meksika'daki takımları gezmeye çıkar. Oyuncunun kariyerinde 1996'da Sao Paolo ile kazandığı Süper Kupa ve Conmebol kupaları bulunmaktadır.

Gaziantepspor tarihinin en başarılı sezonu olan 2000/2001 sezonunun yabancıları arasında sadece Batista Brezilyalı'dır. Onun dışındaki yabancılar; Desire, Krivov, Yahimovic, Romashenko, Ryndziuk ve Eshun'dur.



2001/2002'de ise Brezilyalılar'a kesin bir dönüş yapılır. Takıma 4 Brezilyalı oyuncu transfer edilir: Andre Luiz dos santos, Fabio Perreira da Cruz, Julio Cesar Antonio de Souza ve Viola. Bunlar arasında Viola'nın yeri ayrı tabi ki. Brezilya'nın ünlü golcülerinden olan Viola 33 yaşında Türkiye'ye gelir. Öncesinde Corinthians, Sao Jose, Olimpia, Corinthians, Valencia, Palmeiras, Santos, Vasco de Gama gibi ünlü takımların formasını giyen golcü, Antep'ten sonra da Guarani, Bahia, Sao Raimundo, Juventus-SP, Uberlandia, Duque de Caxias, Angra dos Reis ve Resende formaları giyer. Türkiye'de bulunduğu süre içerisinde 47 maçta 18 gol atar.

Andre Luiz 17 maçta 1 gol, Fabio Pereira 12 maçta 0 gol, Julio Cesar ise 87 maçta 12 golle geçerler Türkiye liglerinden. Pek iz bıraktıkları söylenemez ne yazık ki, gerçi Julio Cesar Antonio de Souza sonrasında Samsun ve Erciyes formaları da giyer ama benim aklımda hakikaten en ufak bir şey yok. Hakkında bir şeyler hatırlayanlar lütfen yazsın.

2002-2003 sezonunda da yabancılar arasında 3 Brezilyalı vardır. Julio Cesar ve Viola'nın yanına Regis Fernandes Silva eklenir. Regis Fernandes Silva, Antep'e Vasco de Gama'dan gelir, ama burada pek oynayamaz. 2 maçı golsüz geçip ülkesine Corinthians forması döner. Halen Kuveyt'te oynadığı bulabildiğimiz bilgi kendisi hakkında.

2003-2004, 2004-2005 ve 2005-2006 sezonu, yani Celal Doğan'ın son 3 sezonu istikametin farklı yöne doğru olduğu sezonlar olarak göze çarpıyor. Bu dönemde yurtiçinden yabancılar ve Kuzey Afrikalılar tercih edilirken, özellikle son iki sezonda takımda Brezilyalı kalmadığı görünüyor. Bu dönemin isabetli transferleri olarak Jaziri, El Taib ve Lazarov'u gösterebiliriz. Bu dönemde takıma dahil olan diğer isimler ise eski topraklar Preko ve Johnson, ve yeni denemeler Angolalı Macanga, Melliti, Hasagic, Ivanov, Fahmi, Kaandera.

Ocak 2006'da İbrahim Kızıl'ın başkanlığa gelmesinin ardından, Osmair'le ilişkilerin tekrar güçlendiğini açıkça söyleyebiliriz. İbrahim Kızıl da birkaç açıklamasında "eski futbolcumuz Osmair bizim için Brezilya'da futbolcu izliyor" diyerek konuyu belirginleştiriyor. Gelgelelim Osmair bu işi eski futbolcu sıfatıyla değil, menajer kartvizitiyle yapıyor. Neyse..

2006-2007'de takıma Brezilyalı gelmiyor ama Güney Amerika'dan çok önemli iki transfer yapılıyor: De Nigris ve Zurita. Meksika De Nigris ligin gezen adamı oldu, ama dönem dönem adından çok bahsettiriyor. Maskeli sevinci hala akıllarda. Ayrıca Antep onu Ankaraspor'a satarken epey de para kazandı. Son olarak ara transferde ise Ankaragücü'ne geçti.

Gimnasia, San Lorenzo, Independiente ve Colon formaları giyen Arjantinli Zurita'nın da yolu Antep'e düşer. 3 sezondur Gaziantep'te oynayan Zurita, bu dönemde 90 maçta forma giyip 4 de gol atar. Gaziantepspor'un bu yılki çıkışında onun da katkısı yadsınamaz.

Aynı sezonda Antep Fransa'dan iki transfer yapar. Yine büyük sükse yaratan Kaba Diawara ve Afanou. Drincic de Balkan topraklarından yapılan transferdir

2007-2008'in başında da Brezilya'dan oyuncu gelmez Antep'e. Alınan yabancılar Deumi ve Sedlak'tır. İşler pek istendiği gibi gitmeyince ara transferde yine Güney Amerika'ya yönlenilir. Şilili Manuel Neira alınır ancak birkaç hafta sonra geri döner. Halbuki iyi golcüdür, 13 kez milli olmuşluğu bile vardır. Ama o da Avrupa'da tutturamayanlardır. Antep'e gelmeden önce denediği Hapoel'de ilk maçında ciddi biçimde sakatlanır, sezonu kapatır. Gaziantep'te de sadece Beşiktaş maçına çıkar.

Diğer iki ara transfer ise bugünün konuşulan isimleri: Ivan De Souza ve Beto. Sol kanat oyuncusu Ivan, Atletico Paranaense'den 1.5 yıllığına kiralık olarak gelir. Sezon sonunda kontratı bitecek, ne olacak göreceğiz.

Beto ise Bulgaristan'ın Litex takımından alınır. Her şeyiyle Kaka'yı andıran bu adamı da bu yılki iyi oyunu ve performansıyla takdir etmemek mümkün değil.

Ara transferler iyi çıkınca 2008 yazı da Brezilya'ya yatırım yaparak geçer. 2 hücum oyuncusu daha transfer edilir. Hepimizin bu sene yakından takip ettiği Rodrigo Tabata ve Eduardo Pacheco. Önce küçükten başlayalım. Eduardo Pacheco, Atletico Mineiro'dan kiralık olarak gelir. Ancak başkanın dediğine göre sezon sonunda satış opsiyonu Antep'te bulunuyor. 2 yıl daha kalacağı iddia ediliyor. Birkaç kaynağa göre Brezilya'nın umut vadeden genç yetenekleri arasında gösterilmektedir, göreceğiz.

Ve Rodrigo Tabata. 1980 doğumlu oyuncunun kariyerinde 14. kulüp Gaziantep'tir. Son oynadığı ve 137 maçta formasını giydiği Santos'tan sezon başında Gaziantepspor'a transfer edilir. Japon kökenlere de sahip olduğu yazılıyor ama ne derece doğru bilemiyoruz. Bu sezon Süper Lig'de 19 maçta 10 gol, kupada ise 5 maçta 2 gol ile oynayan ileri dönük orta saha oyuncusunun adı büyükler için de geçmekte.



Gaziantepspor'un son Brezilyalısı ise ara transferde kadroya dahil edilen Julio Cesar. Kariyerinde Real Madrid, AC Milan, Real Sociedad, Benfica gibi takımlar bulunan Julio Cesar; giderek düşen bir kariyere sahip. Tecrübeli savunmacı Avrupa'nın en batısında başladığı kariyerinde adım adım doğuya kaydı ve Olympiakos, Dinamo Bükreş serüvenlerinin ardından soluğu Antep'te aldı. Burada nasıl bir isim bırakacak göreceğiz.

Osmair belki futbolcu olarak pek iz bırakamadı ülkede, ama yaptığı işlerle epey konuşuluyor. Neca'yı da onun getirdiğini yazmıştı Coşkun. Gaziantepspor'un yaptığı 20 civarı Güney Amerikalı transferi de aslında bu açıdan incelendiğinde oldukça ilginç bir hikaye. Kaka'nın da bir aralar Gaziantep yolunda olduğu efsanesi de düşünüldüğünde, ülkenin bir ucundaki şehrin, iyi bir bağlantı sayesinde nasıl iyi transferler yapabildiğini gösteriyor bize. Ülkenin iyi yabancı transferi (her zaman olmasa bile yüzdesi en yüksek takımlardan birisidir herhalde Gaziantep) yapan takımlarından birisi olan Gaziantepspor'u tebrik edelim ve başarılarının devamını dileyelim.

by tunchay

10 yorum:

cagliari42 dedi ki...

küme düşmeye çok yaklaştıkları bir sezonun devre arasında bulgaristan'da o zaman lider olan takımdan birkaç transferleri olmuştu. ikinci yarıda onların da katkısıyla ligde kalmayı başarmışlardı. takım litex olabilir ama oyuncuların isimlerini hatırlayamıyorum. sezon ise ayhan'ın beşiktaş'a transfer olmadan önceki son sezonu sanırım.

gerisi önemli değil... dedi ki...

alınamayanları da belirtmek lazım. c.ronaldo ile kaka yı 17-18 yaşlarında antep e teklif etmişler. bonservisleri 3-4 milyon civarı bir şeymiş. o yaştaki oyuncular için yüksek gelmiş. celal doğan four four two da açıklamıştı bunu.

ferman dedi ki...

Çok güzel ve ayrıntılı yazı olmuş,eline koluna sağlık...

Tabata'yı seyretmek çok büyük zevk gerçekten,Preko ve Jhonsonn ise Celal Başkanın bize attığı büyük kazıklardır özellikle Preko.

sekobarbital dedi ki...

http://pclionfc.blogspot.com/2008/11/rodrigo-tabata-ve-arkadaslari-japon.html


dostum tabatanın japon kökenli olduğunu bu yazıdan görebilirsin...

Adsız dedi ki...

Julio Cesar Antonio de Souza boyu 170'ten fazla maçın büyük bölümünü yerlerde geçiren bir adamdı.Beşiktaş'ın hükmen kaybettiği Samsun maçında da maçı çığırından çıkartan adamların başında gelir.

BT dedi ki...

Araştırma budur...

Adsız dedi ki...

Çok güzel bir araştırma olmuş. Tebrikler. Kadroda tutarlarsa seneye eduardo dan da patlama bekliyorum, bir kaç kez izledim çok yetenekli bence.

sekerse tehlike dedi ki...

julio cesar zamanında samsun beşiktaş maçında oyunu çığırından çıkarıp beşiktaşlıları en çok tahrik eden adamdır. Hatta zago'nun gördüğü kırmızı kartı tek başına yaptırmıştır. Birinde kavga ederek diğerinde kendini yalandan (bkz:arif erdem) yere atarak kırmızı kart görmesine sebep olmuştur.

kemaltoygar dedi ki...

eline salik guzel yazi olmus Bouzizi mi oyle biri vardi . Julio Cesar Antonio de Souza ise klass goller atti diye hatirliyorum .Besiktas-G.Antep Turkiye kupasi final macinda Celal Dogan takimi kenara flan cekmisti o macta iyi oynadi diye hatrliyorum.

Antepspor Taraftar Sitesi dedi ki...

Gözlerim yazarak okudum sağolasın