5 Şubat 2009 Perşembe
BİR DAHA MECLİSE GELMEM
Çok maço bir yazı olacak kusura bakmayın. Meclis TV'yi açınca ne görüyorsunuz? Takım elbiseli bir dolu göbekli ve sevimsiz adam. Aralarında da erkeklerin egemen olduğu bir dünyada olmaları sebebiyle sadece demeçleri ve eylemlerini değil, giyimlerini de erkeklere benzetmiş bir dolu kadın politikacı. Gördüğünüz zaman gözünüzü gönlünüzü açan bir kadın politikacımız var mı? Kadınların politikada dışlandığı söylenip durdu yıllarca. Sonra Tansu Çiller başbakanlığa oturdu. Ben onda hiç kadın profili göremedim. Dış görünüşünden bahsetmiyorum. Hareket ve eylemleri de bir kadını değil "erkek politikacı kostümünü giymiş bir gösterici" yi andırıyordu. Onun ardından gelenler de ondan geri kalmadılar. Rahşan Ecevit'i bir kenara ayırmak lazım. Onun naif bir yapısı vardı ve kusura bakmayın kadın politikacı diyince kesinlikle bir dolu örnekten önce o aklıma geliyor hala. Ecevit çiftinin o kendi şahıslarına has havalarının da bunda etkisi var tabi. Politikacı olarak bu ülke tarafından harcanmıştır bence bu çift.
Neyse hadiseyi saptırmayalım. "Başta maço dedin hocam teraziyi tıklamaya hazırız" diye bekleyen güruhu hayal edebiliyorum. Yukarıdaki bayanın adı Marianne Thieme. Dün eşimle konuşuyordum. Benim fikirlerini beğendiğim ve desteklediğim Yeşiller Partisi'ne ve onun lideri güzel insan Femke Halsema'ya (en alttaki resim) geldi laf. Eşim bana "sen Marianne Thieme'yı hiç görmedin galiba" dedi. Görmemiştim. Bu sabah gördüm. Partij voor de Dieren, yani "Hayvanlar Partisi"nin başkanı. Mecliste 2 sandalyeleri var. Birisi yukarıdaki resimdeki Thieme'nın. Diğeri de bir başka bayan Esther Ouwehand. Thieme 36, Ouwehand 32 yaşında. Parti bildirgesinin ana gayesi hayvan hakları olup herhangi bir ülkenin meclisine giren ilk parti. 6.370 adet üyesi var ülke çapında. Parti politikası adından da çok net anlaşılıyor. Hayvan haklarını savunuyorlar. Amaçları politik güç değil, sadece fikirlerini dile getirmek. Şimdi çok açık söylüyorum. Türkiye'de "Hayvanlar Partisi" adında bir parti kurulsa kaç oy alır? Parmakla sayarız. Peki parti başkanının bu bayan olduğu parti kaç oy alır? O oyları sayacak adam ben İstanbul'da görmedim.........Adana'da olabilir mi?....Bu memlekette yok....Aaaa Almanya'da olabilir mi? Dünyada yok.......Velhasıl eloğlu kime oy veriyor biz kime oy veriyoruz ey ahali. Elalem Marianne'yı seçer biz de Meral Akşener'i.....Allahım kör et beni.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
yedi bela husnu gondermesi super olmus ahaha...
Sadece okuduklarımdan ve gidenlerden duyduklarımdan yola çıkarak, orada, avrupa da bir hayvan hakları paartisi olmasını yadırgamadım hiç..Nedense adamlar da sorun dert tasa yok uğraşcak iş arıyorlar gibi bir psikopoza girdim... Biz burda, işsizlik, aşkszılık, kişi başına düşmeyen milli gelirsizlik, rahat ve huzursuzluk en önemlisi, güvensizlik ve yarının ne olacağını bilmemek gibi kaygılarla yaşaadığımız için, değil hayvan partisi kurmak,insnalar için kurulan partileri de hayvanlara teslim etmeyi bile negelleyemiyoruz...
Hocam elini insafına koy öyle cevap ver. Bu kadar insan hakları ihlalinin olduğu bir ülkede hayvan partisinin olması akılcı mıdır?
Yorum Gönder