4 Şubat 2009 Çarşamba

BOX-TO-BOX: MATHİEU COUTADEUR

Le Mans’ın hangi maçını izlediysem sahada hep bir oyuncu dikkatimi çekti. Verdiği paslar, oyun içinde sorumluluk alması, duran topları kullanması, geriye hızlı koşması, takımı ileriye çıkarması ve bunların hepsini bir adamın yapması önemliydi. Coutadeur, özellikle oyunun ofansif yönünde çok etkili. Onu özetlemek için Iniesta tarzı bir ortasaha diyebilirim. Tabi ki henüz bu düzeyde değil ancak oynadığı takımın kurgusunda en az Iniesta kadar önemli. Bu adamı çok yakında büyük bir takımda izleyeceğimizi düşünüyorum.

Iniesta ile olan benzerliklerini görmek çokta zor değil. En önemli benzerlikleri, ikisininde İngilizcede “box-to-box” dedikleri özelliği taşıyor olmaları. Box-to-box en özet şekilde ortasahada oyunun iki yönünü de etkili bir şekilde oynayabilme olarak açıklanabilir. Günümüz futbolunda üzt düzey takımların ortasaha futbolcularının mutlaka “box-to-box” niteliği taşıması gerekiyor. Box-to-box oyuncuların ortaya çıkması, klasik 10 numaraların üst düzey takımlarda yer almasını giderek zorlaştırdı. Zaten şu an Avrupa’nın üst düzey takımlarında daha çok “box-to-box” tarzda oyuncularla karşılaşıyoruz. Fabregas, Xavi, Steven Gerard, Frank Lampard, Abou Diaby, Jean Makoun, Jeremy Toulalan, Lucas ve Joao Moutinho “box-to-box” tarzı ortasahaların önemli temsilcilerine örnek olarak gösterilebilir.

Coutadeur ve Iniesta sahada basmadık yer bırakmıyorlar ve topu defanstan, ofansa taşımak konusunda anahtar rol üstleniyorlar. Iniesta nasıl Barcelona takımı için denge unsuru ise, Coutadeur da Le Mans için aynı niteliği taşıyor. Coutadeur un bu genç yaşta Le Mans kaptanı olması da liderlik özelliklerinin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor.

Coutadeur ‘un istatistiklerine baktığımız zaman, çok az kart gördüğünü ve bununla birlikte az gol attığını da görebiliriz. Bu sezon oynadığı 19 maçta 3 gol ve 2 asistlik bir performans sergiledi.

Coutadeur, komple bir orta saha oyuncusu. Ofansif anlamda kilit rol üslenmesi yanı sıra takım savunmasına da etkin katkı yapıyor. Le Mans takımında duran topların tamamına yakınını o kullanıyor(köşe vuruşları dahil). İngilizce’de “killer ball” denen pasları sık sık deniyor. Pas zekası ve tekniği, kaliteli bir altyapının ürünü olduğunu yaptığı her harekette ortaya koyuyor. Coutadeur, oyun içinde sürekli koşuyor ve Le Mans takımın rakip yarı sahaya çıkaran oyuncu genellikle o oluyor. Le Mans takımı eğer bir takıma baskı kurarsa, bu baskının kurulmasında Coutadeur, ne kadar etkin rol üstlendiğini görebiliyorsunuz. En baskın özelliği ne diye sorarsanız? Kesinlikle pas yeteneği derim.

Geçen yıl birlikte orta saha ikilisini oluşturdukları Romaric ile muhteşem bir ortaklık kurmuşlardı. Ancak Romaric’in bu sezon Sevilla ya transfer olmasının ardından bu ikili bozulmuş oldu. Ancak Coutadeur performansının daha da üstüne koyarak Le Mans ortasahasında Romaric ‘in eksikliğini minumuma indirgedi. Arsenal’in Fransız gözlemcisi Gilles Grimandi ‘nin onu birkaç kez izlediği konuşulmuştu. Ayrıca Manchester United‘ın da 2 gözlemcisini onu izlemekle görevlendirdiği medyaya yansımıştı.

Federico Guinti ve Appiah gibi birkaç örnek dışında doğru düzgün defansif orta saha oyuncusu görmeyen büyük takımlarımız böyle bir oyuncuyu kesinlikle düşünmelidir. Ayrıca, Le Mans’ın oyuncu satmak konusunda rahat bir kulüp olduğu da unutulmamalıdır. Sezon başı takımın en önemli oyuncuları Romaric, Sevilla’ya, Sesenegon PSG’ye, Samassa Marsilya’ya, Yebda, Benfica ‘ya satılmıştı.

Bu kadar önemli oyuncusunu kaybetmiş bir takımın, bu kalitede bir orta sahayı gidenlerin yerine koyması şansla değil de, doğru yapılanmış altyapılarla açıklanabilir.

by LeFoot

Hiç yorum yok: